Ardahan Kongrelerinin 100. yılı dolayısıyla Ardahan Üniversitesi (ARÜ) tarafından uluslararası sempozyum düzenlendi.

Kars, Ardahan ve Batum’dan oluşan "Üç Sancak"ın Rus işgalinden kurtarılması için 100 yıl önce toplanan Ardahan Kongrelerinin yıl dönümü dolayısıyla ’’100. Yılında Ardahan Kongreleri Uluslararası Sempozyumu’’düzenlendi.

Hoca Ahmet Yesevi Konferans Salonunda düzenlenen sempozyumda konuşan Ardahan Valisi Mustafa Masatlı, Ardahan Kongrelerinin Erzurum ve Sivas Kongrelerinden önce yapıldığını ve milli mücadele tarihine yön veren kongreler olduğunu söyledi.

Vali Masatlı, Bölgenin Osmanlı’nın Rusya ve Kafkasya politikasında çok önemli bir yeri olduğunu ifade ederek, ’’1878’den itibaren Rus işgaline giren Kafkasya bölgesi içerisinde Ardahan’ın da içinde yer aldığı bu bölge, Hazar-Karadeniz ilişkisinin yanında Orta Asya ve Orta Doğu stratejisinde de önemli bir yeri bulunmaktadır. Kafkasya’da birçok devletin rekabet alanı içerisinde bulunan bu bölge gerek stratejik, gerek siyasi, gerek askeri, gerek coğrafi ve gerekse ticari nitelikleriyle asırlar boyu kadim kültürlere ev sahipliği yapmış bir bölgedir’’ dedi.

AK Parti Milletvekili Orhan Atalay ise, sempozyumun önemine değinerek, yüz yıl önce burada ne oldu sorusunun cevabı da burada aranıyor dedi. Atalay, ’’Bu sempozyum önemli. Çünkü yüz yıl önce burada ne oldu sorusunun cevabı aranıyor. Bu nedenle sempozyumu yapanlara teşekkür ediyorum. Tarih bir kimliktir, bir bilinçtir. Tarihi bilgi düzeyinde bilince dönüştüremeyen toplumların çok ciddi kimlik sorunları olur. Kimlik bunalımı yaşamamanın yegane yolu kendi tarihsel kökleriyle buluşmaktan geçer’’ şeklinde konuştu.

Ardahan Belediye Başkanı Faruk Köksoy, anlamlı ve önemli bir sempozyuma katılmanın mutluluğunu yaşadığını söyleyerek, Ardahan’ın uzun yıllar acı ve zulümlere sahne olan bir vatan toprağı olduğunu dile getirdi. Başkan Köksoy, Ardahan’ın da içinde bulunduğu Elviyei Selase (üç sancak) yani Kars, Ardahan, Batum’un 1878’den itibaren Rus işgaline girdiğini ve Müslümanlar için 40 yıllık kara günlerin başladığını söyleyerek, ’’Ardahan’ın da içinde bulunduğu Elviyei Selâse, yani 3 sancak 1878 yılından itibaren Rus işgaline uğramıştır ve bu bölge 40 yıllık kara günler dönemine başlamıştır. Dünya savaşının başlamasıyla 1915 yılında Sarıkamış Harekatı’yla kısa süreli bir kurtuluş yaşadıysa da 1915 yılındaki Sarıkamış yenilgisiyle Rusların bölgedeki işgal ağırlığı daha fazla artmıştır. 1917’de Bolşevik devrimiyle beraber Ruslar bölgeden çekilince otorite boşluğunu Ermeni ve Gürcüler doldurarak bölgede Türkleri katletme fırsatı bulmuşlardır. Dünya savaşının bitmesiyle birlikte 1918’de Mondros Mütarekesi imzalanmış ve bu mütarekeye göre Elviyei Selâse’nin boşaltılması, yani Kars, Ardahan, Batum’dan Türk askerlerinin geri çekilmesi istenmiş ve aynı zamanda bölge İngiliz işgaline bırakılmıştır. Böylece yıllardır Kafkasya coğrafyasında yaşayan Ardahan’ın da dahil olduğu Elviyei Selâse bu kez İngilizlerin desteğindeki Ermeni ve Gürcü işgali ve onlara vadedilen Elviyei Selâse de kuracakları devletten dolayı mezalimle karşı karşıya kalmışlardır. Çünkü yıllardır Kafkasya coğrafyasında kıyım, mezalim, göç bölgedeki insanlarda derin yaralar, izler bırakmıştır’’ şeklinde konuştu.

Ardahan Üniversitesi Rektörü Mehmet Biber de 100. yılında Ardahan Kongreleri özelinde, tarihi olduğu kadar askeri, siyasi ve sosyal konuların da bütün boyutlarıyla konuşmak için toplanmanın mutluluğunu yaşadıklarını dile getirerek, ’’Üniversitemizin yaptığı en önemli etkinliklerin başında gelmektedir bu etkinlik. 9 farklı ülkeden ve üniversitelerimizden çok değerli bilim adamları bugün Ardahan kongrelerini bütün yönleriyle ele alacaklar. Bu kongreler, düşman işgalini en ağır zillet bilen, vatan delisi, imanlı, izzetli ve cesur yiğitlerin Kars’tan, Ahıska’dan, Erzurum’dan kopup gelerek milli mücadelenin fişeğini ateşlediği kongrelerdir’’ değerlendirmesinde bulundu.

Konuşmacılara plaketlerin verilmesinin ardından halk ozanları bir söyleşi düzenledi.