Sadece tekstilde 3 milyar dolara dayanan taklit ekonomisinde artık en büyük mecra internet... Avukat Vehbi Kahveci, e-ticaretteki ‘çakmacılara’ ve 10 sene öncesinin ürününü ‘yeni’ diye satanlara karşı tüketiciyi uyarıyor.

ŞENAY BÜYÜKKÖŞDERE / AKŞAM

Avukat Vehbi Kahveci’nin verdiği bilgilere göre Türkiye taklitle mücadele konusunda ciddi mesafe katetse de henüz taklit mal satan e-ticaret sitelerinin önüne geçilemedi. Özellikle dükkan konseptiyle satış yapan sitelerde kontrolü sağlamak çok zor. Taklit satıldığı tespit edilse de o dükkan kapanıp, başka isimle bir yenisi açılıyor. Son noktada mağdur olan da yine tüketici oluyor. 

‘YENİ SEZONMUŞ’ GİBİ SATILIYOR

İnternet siteleriyle ilgili bir diğer sıkıntı da yıllar öncesinin satılmayan marka mallarının Avrupa’dan toplanıp, Türkiye’de ‘yeni sezon’ gibi satılması. Kahveci, bu ‘uyanık girişimciler’ sayesinde Türk internet sitelerinin Avrupa’nın marka çöplüğüne döndüğünü söylüyor. 
Tescilli Markalar Derneği’nin eski avukatı, taklit konusunda uzmanlaşan Avukat Vehbi Kahveci ile taklitle mücadelede gelinen son noktayı konuştuk.   

- Türkiye’nin marka kavramıyla tanışması çok yeni. Nasıl bir evrim geçirdi Türkiye’de marka? 
Son 15 yılda ciddi şekilde markalaşma hareketi başladı. Yabancı markaların hangi yolları izlediğine bakılarak ders almaya çalışıldı. Toplum marka değerinin önemini öğrendi. Türkiye bir ürünü paketleyip, daha yüksek fiyata satmayı öğrendi. Kalite itibariyle de iyiyi yakalayabildiği için sorun olmadı ama dünyada marka olmuş ürünler arasına girmek problem oldu. Bu da taklit piyasasının oluşmasına yol açtı.   

YABANCILAR ÜRETİME YANAŞMAZDI
- Taklit piyasasının oluşmasının etkileri ne oldu? 

Taklitin geldiği boyutun en önemli aşaması Türkiye’de üretim yapmak isteyen yabancılar, bundan çekinir hale geldi. Ürünlerinin taklit piyasasına gireceğinden çekindiler. Çünkü Türkiye Avrupa ile Ortadoğu arasında tam bir geçiş noktası. Ne zaman ki taklitle mücadele ciddi bir boyuta ulaştı markalar tekrar Türkiye’de üretim yapmaya döndüler.   

- Şu anda durum ne peki? 
Amatör taklitçiler piyasadan çekildi. Piyasadakiler çok profesyonel. Emniyet, Genel Müdürlüğü sırf bu işle iştigal eden bir birim oluşturdu. Adalet mekanizması bu konuda ihtisas mahkemeleri oluşturdu. Tabii bazı kanalların bu işlerden çok büyük paralar kazandığı görüldü. Tekstilde taklit piyasasanıın büyüklüğünün 3 milyar dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. Bunun yanı sıra parfüm, otomotiv, aksesuarda da çok ciddi rakamlar dönüyor.

AMERİKA'DAKİ OUTLET'TE BİLE BULAMAZSINIZ!
- İnternetteki ürünün taklit mi orijinal mi olduğunu nasıl anlarız? 

Sitelerde taklit de orijinal de satılıyor. 100 birimlik bir ürün 20 birime satılıyorsa, bu büyük ihtimalle yatık mal dediğimiz çok eski dönemden kalma, bütün dünyadan toplanmış defolu mal ya da taklit mal olabilir. Amerika’da Outlet’te bile satılmayan ürün, burada internette yeni sezon gibi satılabiliyor.Dolayısıyla Türkiye de Avrupa’nın çöplüğü haline geliyor. Tabii aynı zamanda   buradaki marka temsilcisinin de hakkı yeniyor. Yıllarca uğraşıp yarattığı pazardan, bir başkası hiçbir emek ya da para harcamadan gelip pay alıyor. 

PANTOLON İSTEDİM KUTUDAN BİR ÇİFT ÇORAP ÇIKTI
- İnternetten pantolon ısmarladım, çorap geldi, birşey yapamaz mıyım? 

Bu bir dolandırıcılık. Aynı firmanın bunu birden fazla kişiye yapıp yapmadığına bakmak lazım. Aksi takdirde bunun ispatı çok zor. Kargo şirketlerine düzenleme şart. 

- Bu anlamda açılan çok dava var. 
Ama ispatta sıkıntı yaşanıyor. Düzgün çalışan internet siteleri var. Ama tüketicileri mağdur eden çok site de var. Aslında bu sitelerle mücadeleyi düzgün internet şirketlerinin vermesi gerekiyor.

ÇİN MALI TAKLİT ÇÜRÜYOR, BİZİMKİLER ORJİNALİNİN AYNISI!
- Çin bu konuda almış başını gitmiş... Çin’den sonra ikinci taklit pazarı Türkiye mi?

Hayır, böyle değil. Çünkü Türkiye ciddi yakalama yapıyor. Ama Türkiye’deki taklit çok kaliteli. Çin’le kıyaslanamaz bile. Çin’den getirilip Türkiye’de satılanlar  bir müddet sonra kokan, bozulan, çürüyen ürünler olduğunu görüyoruz. Halbuki Türkiye’deki ürünler orjinalin neredeyse aynısı. Çünkü burada işçilik çok kaliteli, hammeddeye ulaşmak kolay. 

- Taklit davaları çok mu peki? 
Ciddi artış var. Şu anda 10 binler civarında açılmış dava olduğunu söylemem yanlış olmaz.

TÜRKİYE'DE EN FAZLA SAHTE ÇANTA RAĞBET GÖRÜYOR
- Sahtecilikteki en rağbet gören ürün ne? 

wHangi marka sosyal statü sembolüyse en çok onun taklidi üretiliyor. Pazarda bir çanta 1500 TL’ye verilebiliyor. Aynı çanta mağazada 2500 TL. Bu da ayrı psikoloji. Çünkü kişi mağazaya girmeye çekiniyor  Türkiye’de en çok taklidi yapılan ürün tişört. Çünkü yapımı ve piyasaya sürümü çok kolay. Ama en büyük ekonomi çantada dönüyor. Saat pazarının da bu kadar büyük olduğunu yeni öğrendik. Marka konusuna gelince hangi marka statü sembolüyse en çok o taklit ediliyor diyebilirim.

İSPAT ETMEK ZOR, PAKETİ NOTER HUZURUNDA AÇTIRMANIZ GEREKİYOR 
- Taklitin en etkili olduğu mecra ne? 

Şu anda en büyük problem internet üzerinden yapılan taklit satışları. Dünya çapında büyük siteler aleyhine açılmış davalar var. Kargo şirketleri de ürünü açmadan teslim etmek zorunda. Ürünün açılınca delil özelliği ortadan kayboluyor. Dolayısıyla ‘bu taklit ya da bu benim istediğim değil’ dediğinizde yapılacak bir şey yok. Çünkü ürünün kargo şirketinin getirdiği ürün olduğunu ispat etmeniz için o paket noterce açılmış olması gerekiyor.