Av. Ersin Arslan haciz mahallinde katledildi. Hepimizin acısı çok büyük. Bu acı olayın son olmasını diliyoruz, ancak mevcut sistem içerisinde bunun mümkün olmayacağını hepimiz çok iyi biliyoruz.

Bazı konuları tartışmak zorundayız. 

Almanya örneğinde olduğu gibi, haciz işlemini yalnızca icra memurlarının yapması, avukatların haciz işlemine katılmaması gerektiğini düşünüyorum. 

Bu durum yalnızca hukuki olarak değil, psikolojik olarak da değerlendirilmelidir. Almanya'da avukatların haciz işlemine neden katılmadığı detaylı olarak araştırılmalıdır.

Türkiye'de avukat ile borçlu haciz işleminden önce defalarca iletişime geçiyor. Biz taraf olmadığımızı, vekil olduğumuzu belirtsek dahi, borçluların algısında avukatlar taraf haline geliyor.

Bu sözlerim asla katilleri meşrulaştırmasın. Hukuk çerçecesinde en ağır cezayı almalarını diliyorum.

Fakat bu cezalar giden canları geri getirmiyor...

Avukatın can güvenliğini sağlayacaksak, avukat hacze gitmemeli. İcra memurları da en az avukatlar kadar kıymetliler. Ancak devlet memuru oldukları için, borçlular tarafından taraf olarak algılanmayacaklarından can güvenlikleri konusunda risk minimum düzeye iner. Polisin bir şüpheliyi evinden alması örneğini düşünelim. Polis bu durumda nasıl taraf olarak algılanmıyor ise, icra memuru da ilk defa görüştüğü borçlunun algısında taraf olmayacaktır. 

Göz göre göre avukatların öldürülmemesi için tartışmaya değmez mi?