Elektronik ürünlerin önemi ve hayatımızda kapladığı yer, her geçen gün artıyor. Birçok elektronik ürün satıcısı, teknik servis hizmeti de veriyor.

Satın aldığınız bir ürün ayıplı (bozuk) çıkarsa, alıcı (tüketici) olarak dört tane seçimlik hakka sahipsiniz. Bu haklardan herhangi birini kullanmakta kural olarak serbestsiniz. Bu haklar; ücretsiz onarım, yenisiyle değişim, indirim ve sözleşmeden dönme haklarıdır. Bu haklardan istediğinizi seçebilirsiniz. Yani dilerseniz ücret ödemeksizin ürünün tamir edilmesini, dilerseniz bozuk ürünün geri alınıp yeni muadil bir ürün verilmesini, dilerseniz satış bedelinde orantılı bir indirim yapılmasını, dilerseniz sözleşmeden dönerek (feshederek) ürünün geri alınmasını ve bedelin iade edilmesini talep edebilirsiniz.

Bu haklardan birini seçmekte serbestsiniz ancak bazı istisnalar var. Örneğin ürünün tamir edilmesi çok masraflı ise satıcı tamir yerine yeni bir ürün verebilir. Önemsiz bozukluklarda sözleşmeden dönemezsiniz. Bunun gibi bazı istisnalar dışında istediğiniz seçimlik hakkı kullanabilirsiniz. 

Satıcıların genellikle alıcıyı doğrudan teknik servise yönlendirmesi “ücretsiz onarım hakkının” öncelikle kullanılması gerektiği yönünde bir intiba uyandırmaktadır. Oysa yasal olarak böyle bir zorunluluk bulunmamaktadır. Alıcı (tüketici), ücretsiz onarım hakkı dışındaki haklarını da kullanabilir. Öncelikle teknik servise gönderme zorunluluğu bulunmamaktadır.

Seçimlik hakların kullanılmasında, ürünün garanti belgesinin olup olmaması da önemli değildir. Önemli olan ürünün “ayıplı mal” olmasıdır. Ayıplı mal ise, üründe normalde beklenen niteliklerinde ya da satıcının vaat ettiği niteliklerde bir eksiklik olmasıdır. Örneğin bir cep telefonun mesaj gönderme özelliğinin olması beklenen normal bir niteliktir.

Dolayısıyla bir cep telefonu mesaj göndermiyorsa, ayıplı bir maldır. Bununla birlikte normalde beklenmeyen ancak satıcının mala dair vaat ettiği özelikler vardır. Örneğin cep telefonun parmak izini tanıması normalde beklenen bir özellik değildir, ancak satıcı bu özelliği vaat etmişse ve telefon parmak izini tanımıyorsa yine “ayıplı mal” kategorisine girer. 

Garanti ise, ayrı bir sözleşmedir. Yani satıcı garanti vererek alıcı ile ayrıca satış sözleşmesine bağlı bir garanti sözleşmesi yapmaktadır. Bu garanti sözleşmesine dayanarak ürünün ücretsiz onarımını veya bazı parçalarının değişimini talep etmek mümkündür. Peki, madem ayıplı mala karşı seçimlik haklarımız var, o zaman neden bir de garanti sözleşmesine ihtiyaç duyuluyor? Bir ürün hakkında seçimlik haklarınızı kullanabilmeniz için ürünün ayıplı olduğunu ispat etmeniz gerekir. Yani ispat yükü alıcının sırtındadır. Oysa garanti sözleşmelerinde malın ayıplı olduğunu ispat etmenize gerek yoktur, her hâlükârda ücretsiz onarım hakkınızı kullanabilirsiniz. 

Elektronik ürünlerin satışına dair bazı yönetmelikler garanti sözleşmesi yapmayı satıcılar için bir yükümlülük olarak düzenlemiştir. Bu ürünlerde öncelikle ücretsiz onarım hakkının kullanılması gerektiği bazı hukukçular tarafından ileri sürülmüştür. Ücretsiz onarım hakkı kullanılmasına rağmen ürün tamir edilememişse ya da tamirinin mümkün olmadığı anlaşılmışsa veyahut onarım süresi aşılmışsa tüketici diğer seçimlik haklarını yine kullanabilir.

Peki, seçimlik hakkınızı nasıl kullanabilirsiniz? Bir seçimlik hakkı kullanmanın en sağlam yolu noterden ihtar çekmektir. Noter ihtarnamesine yazılacak metnin son derece profesyonelce yazılması gerekir. Bazı durumlarda noterden ihtar çekmek masraflı gelebilir. Bu durumda iadeli taahhütlü bir posta ile seçimlik hakkınızı kullanabilirsiniz. İspatı kolay olan ve ilk akla gelen yöntemler bunlardır. Ancak ispat sıkıntısı yaşanmayacak başka yöntemler de kullanılabilir. Örneğin video kayıtlı bir görüşme yapma imkânı ve bu kaydın taraflarca temini imkânı varsa, video kayıtlı görüşmedeki beyanlarla da seçimlik hak kullanılabilir. 

Ürünün “ayıplı (bozuk)” olduğunun tespiti de ayrı bir önem arz etmektedir. Bir tespiti yaptırmanın en sağlam yolu sulh hukuk mahkemesinden “delil tespiti” istemektir. Ancak bu yol çoğu zaman aşırı masraflı gelebilir. Eksper raporu almak da bir başka tespit yöntemidir. Mahkemelerin bilirkişi listesinde yazılı isimlerden ücret karşılığı özel bilirkişi raporu da alınabilir. En son yöntem olarak seçimlik haklarınızı kullanmanıza imkân vermeyen satıcıya karşı açacağınız dava içerisinde bilirkişi raporu isteyebilirsiniz.

Tüketici hakem heyeti başvurularında harç alınmamaktadır. Ancak hakem kararıyla sonuç elde edemezseniz ve tüketici mahkemesinde dava açmak zorunda kalırsanız, masraf yapmanız gerekmektedir. Bu yazının tamamında daha ziyade ev eşyası ve elektronik ürünler düşünülmüştür. Özellikle seçimlik haklarını kullanmak için internette araştırma yapan ve hukukçu olmayan vatandaşlarında anlayacağı bir dil kullanmaya çalıştım. Faydalı olmasını dilerim.