Hepinizin bildiği gibi yaklaşık, son onsekiz yazım Türk Medeni Kanununun boşanma davası hükümleri ile ilgili idi. Boşanma davası ile ilgili, hemen hemen tüm kanun maddelerini tek tek okuyucularımın anlayacağı bir dille anlatmaya çalıştım.

Bu hafta, size, hiç yaygın olmayan, mahkemelerde nadir olarak karşılaşılabilecek bir dava türünden bahsetmek istiyorum.

Başlığından da anlayacağınız üzere, ayrılan nişanlıların, hukuki durumu nedir? Nişanlılık döneminde yapılan masraflar, tarafların birbirlerine verdiği hediyeler geri alınabilir mi? Evlenme vaadi ile başlayan nişanlılık durumunun sona ermesi ile, tarafların hayal kırıklığının bedeli var mıdır? Bütün bu soruların cevabı Türk Medeni kanunumuzun 119-123’üncü maddeleri arasında düzenlenmiştir.

Türk Medeni Kanunu Madde 119/1, Nişanlılığın evlenme için dava hakkı vermediğini düzenlemiştir. Yani, biri ile nişanlanıp ayrıldık diye o kişiye karşı bizimle evlenmesi için dava açamayız.

Evlenmeden kaçınma hali durumu için, taraflar aralarında cayma tazminatı düzenlemiş olsa bile, ayrıldıklarında, bu tazminat ödenmediği sebebiyle, mahkemede dava açamazlar. Eğer evlilikten vazgeçen taraf için, cayma tazminatına, aralarında karar verilmiş ve ayrılık halinde bu tazminat ödenmiş ise, artık bu verilen ödemeler geri istenemez. Türk Medeni Kanununun 119/2 maddesi bu hususu hüküm altına almıştır.

Türk Medeni Kanununun 120. Maddesinde, nişanın bozulmasından kaynaklanan maddi tazminat düzenlenmiştir. Nişanlılardan birinin, haklı bir sebep olmaksızın , nişanı bozması halinde, kusurlu olan taraf, diğer tarafa, dürüstlük kuralları çerçevesinde, evlenme amacıyla yapılan harcamaları ve nişan giderleri için yapılan giderleri, uygun bir tazminatla gidermek durumundadır.

Tazminat istemeye hakkı olan tarafın ana ve babası veya ana ve babası gibi davranıp harcama yapanlar içinde taraflardan uygun bir tazminat istenebilir. (TMK 120/2)

Verilen hediyelerde nişanlılığın sona ermesi ile geri verilmelidir. Nişanlıların birbirlerine, Nişanlılara, ana babaları ve ana baba gibi davrananlar tarafından , alışılmışın dışında verilen hediyeler de verenler tarafından geri istenebilir. (TMK 122)

Eğer ki bu hediyeler, aynen geri verilemiyorsa, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tazmin edilir. (TMK 122/2). Peki alışılmışın dışında hediye ne olabilir. Alışılmışın dışında hediye, tarafların ekonomik durumu ve yörenin örf ve adetlerine göre değerlendirilir. Örneğin bir sandık hediye edilmiş bu sıradan bir sandık ise geri istenemez, fakat bu sandık tarihi eser ise geri istenebilir.

Nişanlılığın sona ermesi ile açılacak maddi ve manevi tazminat davalarının süresinde açılması gerekmektedir. Bu süre nişanlılığın sona ermesinden itibaren Bir yıldır. (TMK 123)

Ayrılan nişanlı çifte, Yargıtay tarafından kritik ve bu hususta aydınlatıcı bir karar verilmiştir.

Yargıtayın 3. Hukuk Dairesinin 2013/900 Esas , 19.02.2013 tarihli kararı………..

.…….Davacı nişan hediyelerinin aynen, olmadığı takdirde bedelleri olan … TL.’nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Nişanın bozulması halinde alışılmışın dışındaki hediyeler aynen, mevcut değilse mislen geri verilir veya karşılığı sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri istenir.

Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre, nişan yüzüğü dışında kalan tüm altın, takı ve ziynet eşyaları mutad dışı hediye olarak kabul edilmiştir. Öyle ise mahkemece, bu ilke ve esaslar gözetilerek davalıya, davacı nişanlısı tarafından takıldığı sabit olan … adet saatin de iadesine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.