İşyerinde bana ayrımcılık yapılıyor? Ona zam yapıldı bana neden yapılmıyor? Bu gibi sorulara sıkça muhatap oluyoruz iş hayatında. Tüm bunların temelinde AYRIMCILIK yatmaktadır. Ayrımcılık yasağının temeli; yürürlükteki 4857 sayılı İş Kanunumuzun 5. maddesindeki “eşit davranma ilkesi”dir. Bu ilke doğrultusunda işveren, işçileri arasında ayrım gözetmeksizin onlara eşit muamelede bulunma yükümlülüğü altındadır. Bu yükümlülüğün ihlali, ayrımcılık tazminatını doğurur.

AYRIMCILIK TAZMİNATININ ÖN ŞARTLARI

Ayrımcılık tazminatını talep edebilmek için, öncelikle işyerinde çalışan ve “işçi” olarak nitelendirilebilen birden fazla işçi bulunmalıdır. Tabi birden fazla işçi bulunması yetmez. Kıyaslanan davranışlar arasında zaman bütünlüğü olmalıdır. Yıllar önce işverence gerçekleştirilen bir davranışın şimdi gerçekleşmemesini çoğu zaman ayrımcılık olarak nitelendirmek mümkün olamayacaktır.

HANGİ DAVRANIŞLAR AYRIMCILIK OLARAK NİTELENDİREBİLİR?

SAĞCI-SOLCU, ALEVİ-SÜNNİ, BEYAZ-ZENCİ VS. AYRIMI

  • İş ilişkisinde dil, ırk, renk, cinsiyet, engellilik, siyasal düşünce, felsefî inanç, din ve mezhep ve benzeri sebeplere dayalı ayrım yapılamaz. (İşveren, işçilerine karşı İş Kanunumuzun yanında Anayasamızın 10. Maddesince de güvence altına alınan eşitlik ilkesine aykırı davranışlarda bulunursa bu muameleye maruz kalan işçi ayrımcılık tazminatı talep edebilmektedir.)

TAM ZAMANLI-PART TIME AYRIMI

  • İşveren, esaslı sebepler olmadıkça tam süreli çalışan işçi karşısında kısmî süreli çalışan işçiye, belirsiz süreli çalışan işçi karşısında belirli süreli çalışan işçiye farklı işlem yapamaz. (Örnek olarak: Farklı yeteneklere sahip işçiler arasında ücretler yönünden, işçilerin nitelikleri göz önünde tutularak ayrım yapılabilir. Yargıtay işyerinde çalışan işçiler için farklı fesih bildirimi süreleri öngören sözleşme hükümlerini (kıdemli işçiler için artırılmış, buna karşılık belirli bir tarihten sonra işe giren daha az kıdeme sahip işçiler için yasal fesih bildirimi sürelerinin uygulanması) eşitlik ilkesine aykırı bulmamıştır.)

HAMİLELİK AYRIMCILIK SEBEBİ DEĞİLDİR

  • İşveren, biyolojik veya işin niteliğine ilişkin sebepler zorunlu kılmadıkça, bir işçiye, iş sözleşmesinin yapılmasında, şartlarının oluşturulmasında, uygulanmasında ve sona ermesinde, cinsiyet veya gebelik nedeniyle doğrudan veya dolaylı farklı işlem yapamaz. (Biyolojik açıdan veya iş koşulları açısından bir sorun olmadığı halde işçinin sadece hamile olması; işe alınmamasına veya işten çıkarılmasına sebep olamaz. Aynı şekilde iş akdi devam ederken hamilelik sebebiyle feshe zorlanması da mobbing olarak nitelendirilecektir. Tabi bu sebeple iş akdini fesheden işçi, ayrımcılık tazminatına da hak kazanacaktır.)

KADIN-ERKEK AYRIMI

  • Aynı veya eşit değerde bir iş için cinsiyet nedeniyle daha düşük ücret kararlaştırılamaz. (Benzer ya da aynı değerde işlerde çalıştırılacak olan erkek veya kadın işçi arasında cinsiyete bağlı olarak ücret ayrımı yapılamaz.)

AYRIMCILIK TAZMİNATI NASIL HESAPLANIR?

İş ilişkisinde veya sona ermesinde yukarıdaki fıkra hükümlerine aykırı davranıldığında işçi, dört aya kadar ücreti tutarındaki uygun bir tazminattan başka yoksun bırakıldığı haklarını da talep edebilir.” Yani görüleceği üzere işçinin dört aya kadar ücret tutarı bunun yanında varsa yoksun bırakıldığı haklarının toplamı ayrımcılık tazminatının konusun oluşturmaktadır.

AYRIMCILIK YAPILDIĞINI İŞÇİ İSPATLAMALIDIR.

İspat yükü ise 20 nci madde hükümleri saklı kalmak üzere işçinin üzerindedir. Ancak, işçi bir ihlalin varlığı ihtimalini güçlü bir biçimde gösteren bir durumu ortaya koyduğunda, işveren böyle bir ihlalin mevcut olmadığını ispat etmekle yükümlü olur.

AYRIMCILIK TAZMİNATI İŞE İADE İLE BİRLİKTE TALEP EDİLEBİLİR Mİ?

“…Hamilelik nedeniyle yapılan fesih işlemi, işe iade davasında İş Kanunu’nun 18/3-d maddesi uyarınca geçersiz sayılıp, işçinin işe iadesi ile işe başlatılmaması halinde 21. madde uyarınca iş güvencesi tazminatına hükmedilmiştir. İşverenin yaptığı fesih işlemi, ayrıca ayrımcılık yasağını ihlal etse bile, yine de sonuç değişmeyecek ve feshin geçersizliği ile işçinin işe iadesine karar verilecektir. Yasa’nın 21. maddesindeki özel düzenleme nedeniyle işe iade davasına bakan mahkeme, feshin geçersizliğinin tespitine ve işe iade ile işe başlatmama tazminatına hükmedecek, işe başlatmama tazminatı yanında ayrıca ayrımcılık tazminatına hükmedemeyecektir. Üstelik 21. maddedeki tazminat en az dört aya kadarki ücret tutarında, 5. maddedeki tazminat ise en çok 4 aya kadarki ücret tutarında olup 21. madde işçi lehinedir. Aksinin kabulü halinde, ayrımcılık yasağının gündeme geldiği her işe iade davasında, davayı kabul eden mahkeme, hem iş güvencesi tazminatına hem de ayrımcılık tazminatına hükmetmek zorunda kalacaktır…” (Yargıtay 9. HD:, E. 2010/13065 K. 2012/23353)

                                                         

BAZI İŞÇİLERE ZAM YAPILMAMASI

AYRIMCILIK OLUŞTURUR MU?

“…ücret artışı yapılan ve yapılmayan sürücü olarak çalışan işçilerin performansları karşılaştırılarak bilirkişi incelemesi yaptırılmalı ve performanslar belirlenerek gerçekten ücret artışı yapılan sürücü olarak çalışan işçilerin performanslarının davacıdan ve ücret artışı yapılmayan diğer sürücü işçilerden daha yüksek olduğunun anlaşılması halinde fark alacak talepleri ile şimdiki gibi ayrımcılık tazminatı isteminin reddine karar vermektir. Ancak ücret artışlarının performansa dayalı yapılmadığı anlaşılır ise ayrımcılık tazminatı talebi ile şimdiki gibi fark alacak taleplerinin kabulüne karar vermek gerekmektedir. Yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir…”(Yargıtay 7. HD. 2014/12859 E. 2014/19854 K.)

                                                         

EŞİTLİĞİN, AYNI STATÜDEKİ İŞÇİLER ARASINDA GÖZETİLMESİ GEREKİR.

 “...Somut uyuşmazlıkta davalı işveren emsal gösterilen iki işçi dışında tüm işçilere % 9 oranında, emsal gösterilen iki işçiye ise % 25 oranında zam uygulamıştır. Davacı ile % 25 zam uygulanan işçiler dosya içeriğine göre aynı konumda ve eşil değildirler. İki işçi dışında davacı dahil diğer işçilere bir hak sınırlandırılması getirilmemiştir. % 25 zam uygulanan işçiler farklı konumda olup, bu uygulama işverenin yönetim hakkı kapsamında kaldığından, davalının eşit işlem borcuna aykırı davrandığından söz edilemez. Mahkemece davanın reddi yerine hangi haklı ya da yasal gerekçe ile % 9 zam uygulandığı olgusunun açıklanamadığı ve objektif bir nedenin varlığı ispatlanamadığı gerekçesi ile kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir…” (Yargıtay 9.HD. 2012/22794 E. 2014/22459 K.)

                                                         

Ayrımcılık tazminatı, iş hukukunun önemli konularından biridir. Ancak tespiti ve hukuki nitelendirmesi uzmanlık gerektirir. Benzer bir durumla karşılaşmanız halinde, bu konuda uzman hukukçulara danışmanız haklarınızın zayi olmaması açısından önemlidir.