UNESCO’nun Doğa ve Kültür Mirası Listesinde yer alan “Ohri Gölü” ve gölün kıyısında, aynı ismi taşıyan yerleşim merkezi bulunuyor. Ohri Gölü, 4 milyon yıl öncesine dayanan, üç ayrı kaynak gölünden biri. Deniz seviyesinden 850 metre yükseklikte bulunan Prespa Gölünden akan sular, denizden 700 metre yükseklikte bulunan Ohri Gölüne ve buradan Doyran Gölüne akıyor.
     
Gölün suyu olağanüstü derecede berrak. Göl üzerinde kayıkla gezerken, gölün dibinde, gölü besleyen kaynaklar görülebiliyor. Sular, gölün altından fokurdayarak çıkıyor. Gölü çepeçevre saran ağaçların suya yansıyan görüntüleri ile su altındaki bitkilerin görüntüsü birbirine karışıyor ve adeta bir rüya ortamı oluşturuyor. Ohri’li olan bir arkadaşım çok haklı ve çok güzel bir ifade ile : “Ohri Gölünde gezerken, sessizliği dinleyebildiniz mi ?” dedi. Oysa bizim duyabildiğimiz tek şey, dayanılmaz bir gürültü idi. Eğlenceden anladığımız şeyin, bağırmak ve şamata yapmak olduğunu burada anladım.



Ohri Gölü, suya yansıyan ağaçlar
     
Ohri’ye gittiğimiz gün bir tatil günü idi ve her zaman olduğu üzere, çok sayıda Türk turist kafilesi vardı. Kayıklarla göle açılan bizimkiler “Vardar Ovasından başlayıp da, hamsi koydum tavaya” türküsüne varıncaya kadar her çeşit türkü ve marşı, bağırarak ve birbirleri ile yarışarak söylüyorlardı. Hatta o kadar ki, bu duruma alışan, kayığı kullanan genç Ohri’li, gölün ortasına varınca bize dönüp “Ayde be agabey, bi türki patlatalım” dedi ve patlattık.
     
Ohri Gölü’nün tam kaynağında, sarp bir dağın yamacında, adeta bir kartal yuvası gibi “Alperenler Tekkesi - Sarı Saltuk Tekkesi” bulunuyor. Ancak itiraf etmek gerekir ki, Tekke’nin restore edilen yeni şekli, ortam ve doğa ile uyum sağlamıyor. 



Ohri Gölü ve yansımalar
     
Bir Türkmen er’i ve Hacı Bektaş’ın müridlerinden olan Sarı Saltuk’un, Anadolu ve Rumeli’de çok sayıda türbesi vardır. Bir diğer türbesi de Bosna Hersek’de Buna Nehri kıyısında bulunmaktadır. Bu türbelerden bazıları Müslümanların yanı sıra hristiyanlar için de ziyaret yeri konumundadır.
     
Bir inci kadar güzel Ohri’nin bir diğer tanınmış ürünü de “Ohri İncisi”dir. Gümüş balıklarının pullarının eritilerek, sedefe kaplama yapmak sureti ile elde edilen bu enfes inciyi, ancak Ohri’de edinebilirsiniz.
     
Ohri Gölü kıyısında kurulan ve aynı ismi taşıyan Ohri veya Ohrid yerleşim merkezinin göle açılan ana caddesi ise, tam anlamıyla İstanbul’un Beyoğlu, Nişantaşı, Ankara’nın Kızılay, Bahçelievler 7. Caddesi gibi alış veriş yerleri ve kafelerinin bulunduğu bir yaya dolaşım merkezi görünümü taşıyor. 
     
Ohri’den, Resne’ye geçiyoruz. Hürriyet kahramanı olarak anılan, İttihat Terakki’nin liderlerinden ve 2. Meşrutiyet’in ilanına yol açan isyanın önderlerinden Resneli Niyazi Beyin de memleketi olan ve Ohri yakınlarında olan Resne’de, Niyazi Beyin bir de konağı bulunmaktadır.

 

Resne'de, Resneli Niyazi Beyin konağı
     
Resneli Niyazi Bey’in, Üsküp'te harp okulunu okuduğu arkadaşlarından bir kısmı II. Meşrutiyet ilan edildikten sonra Paris elçiliğine tayin edilmişlerdir. Paris elçiliğinde görev yapan arkadaşları Resneli Niyazi Bey'e bir mektup gönderirler. Arkadaşları bu mektupta Paris elçiliğinin önünde bir fotoğraf çektirmişler ve Resneli Niyazi Bey'e hitaben ‘Sen oralarda otur, bak biz buralarda neler yapmaktayız’ diye yazmışlardır. Bunun üzerine arkadaşlarına sinirlenen Resneli Niyazi Bey fotoğrafta ne gördüyse, Paris elçiliğinin bir kopyası niteliğinde bu köşkü inşa ettirmiştir. 31 Mart olayını takiben İstanbul’a giren kuvvetlerin önünde yürürken giydiği kalpağın üzerinde “Vatan Fedaisi” yazmaktaydı. Türk-Yunan savaşında gösterdiği başarı ve esir aldığı Rum askerlerinden dolayı kendisine “Padişah Yaverliği” unvanı verilmek istenmiş ancak kendisi, kazaskerin 13 yaşındaki oğluna da aynı unvan verilmesi üzerine bunu reddetmiştir. Beslediği geyik ile ünlenen Resne’li Niyazi genç yaşında, neden ve nasıl olduğu bilinmeyen bir cinayete kurban gitmiştir. 

Av.A.Erdem Akyüz
Hukukun Egemenliği Derneği
Genel Başkanı


(Bu köşe yazısı, sayın Av. Erdem AKYÜZ tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)