1- 65 yaş üstü vatandaşlarımıza yaklaşık olarak 2 aydır uygulanan sokağa çıkma yasağı yanlıştır. Zira bu insanlar günlük iş ve aktivitelerini yapamamaktadırlar.

2- Her şeyden önce bu yasaklar, en alt bir hukuki düzenleme olan ‘genelge’ ile yapılamaz.  Genelge, ancak kanun ve tüzüklerin nasıl uygulanacağını gösteren idari bir metindir.

3- Arife günü ve Bayram boyunca, bütün Türkiye genelinde sokağa çıkma yasağı konulması ise yerinde bir uygulamadır. Bayramda eğer sokağa çıkılabilse idi bayram ziyaretleri ve ‘bayramlaşma’ adı altında, hastalık yayma olasılığı büyük ölçüde artacaktı.

4- Ancak bayramın ilk günü olan 24 Mayıs Pazar günü, 65 yaş üstü vatandaşlarımıza, saat 14 ile 20 saatleri arasında sokağa çıkma olanağının tanınması da aynı derecede yanlıştır. Zira bayramın ilk günü ve neredeyse bütün gün boyunca uygulanacak olan bu sokağa çıkma eylemi, gene bayramlaşma uygulamasına dönecektir. Bu, bir nevi ve üstü örtülü “bayramlaşma” hediyesidir.

5- Bayramın ilk günü sokağa çıkacak olan orta yaş üstü insanlar, çocuklarının, kardeşlerinin, akraba, eş ve dostlarının evlerine giderek ‘bayramlaşma’ yapacaklar ve hastalığın bulaşmasına kapı açılmış olacaktır. Bu sokağa çıkma izni, bayramdan önce arefe günü veya en iyisi bayram sonundaki çalışma günü verilerek, 65 yaş üstü vatandaşlarımızın hem hava alma hem de banka ve diğer kurumlarda işlerini yapma olanağı sağlanırdı. Aynı zamanda büyük bir tehlikenin de önüne geçilmiş olunurdu. Ama maksat, üstü örtülü bir bayramlaşma sağlamak olunca işte bu tehlikeli tablo ortaya çıkmaktadır.

Av.A.Erdem Akyüz
Hukukun Egemenliği Derneği
Onursal Genel Başkanı