Bedelsiz Senet Kullanma Suçu Türk Ceza Kanunu’nun Malvarlığına Karşı Suçlar başlığı altında 156. maddesinde düzenlenmiştir. Bu suç, “bedelsiz bir senedi kullanan kişi, şikâyet üzerine altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ve adli para cezası alır” şeklinde yaptırıma bağlanmıştır. Bedelsiz senet kullanma, bir senedin gerçekten ödeme amacı taşımadığı, yani var olmayan bir borçla ilişkilendirildiği durumları ifade eder. Bu tür senetler, genellikle bir borcun teminatı olarak kullanılmaz; bilakis, karşı tarafa ödeme yapılacağı izlenimi yaratmak amacıyla kullanılır. Suç, kişinin ödemesiz veya bedelsiz bir senet ile karşı tarafa ödeme yapılacağı izlenimi vermesi, yani ödemesiz senedi ödeme aracı gibi kullanması durumunda ortaya çıkar. Bu suç, özellikle ticari ilişkilerde ve borçlar hukuku çerçevesinde karşılaşılan bir durumdur. Bedelsiz senet kullanma suçu, güveni kötüye kullanma, hileli davranışlar ve dolandırıcılık gibi unsurlar taşır.

Bedelsiz senet kullanma suçunda yargılamaya yetkili mahkeme Asliye Ceza Mahkemesidir. Bu suç, şikâyete bağlı bir suçtur, yani suçun takibi ancak mağdurun şikâyeti üzerine yapılabilir. Türk Ceza Kanunu’nun 73. maddesi uyarınca, şikâyet hakkı bulunan kişi, suçun işlendiği fiilin ve failin kim olduğunu öğrendiği tarihten itibaren altı ay içinde şikâyette bulunmazsa, suçla ilgili soruşturma ve kovuşturma yapılamaz. Bu süre, mağdurun fiili ve failin kimliğini öğrendiği tarihten itibaren başlar. Ayrıca, bedelsiz senet kullanma suçu uzlaşmaya tabi bir suçtur, yani uzlaşma sağlanarak dava açılmadan sulh olunabilir. Suçun dava zamanaşımı süresi ise 8 yıldır.

Bedelsiz senet kullanmanın temel unsurları şu şekildedir:

1. Bedelsiz Senet Kullanma: Senet, gerçek bir ödeme aracı olmamalıdır. Yani, senet herhangi bir bedel veya gerçek bir borç ilişkisiyle bağlantılı olmamalıdır. Bu durumda, kişi gerçekte var olmayan bir borcu yerine getireceğini beyan ederek, senedi bir ödeme aracı gibi kullanır.

2. Kötü Niyetli Davranış: Bedelsiz senet kullanımı, aldatıcı bir amaca dayanır. Kişi, senedi kullanarak karşı tarafa ödeme yapılacağı izlenimini uyandırmak amacıyla, hileli ve yanıltıcı bir niyetle hareket eder.

3. İnandırıcılık: Senet, gerçek bir ödeme gücüne sahip olmadığı halde, karşı tarafa ödeme yapılacağı izlenimi yaratır. Bu, bedelsiz senet kullanma suçunun en belirgin özelliğidir ve kişiyi yanıltarak karşı tarafın güvenini kötüye kullanmayı amaçlar.

Cezai Sorumluluk ve Yaptırımlar

Türk Ceza Kanunu’nun 156. maddesi gereği, bedelsiz senet kullanma suçu işlendiğinde, suçluya hapis cezası veya adli para cezası verilebilir. Bu cezai yaptırım, kişinin kötü niyetli davranışlarının ve mağdurun zararının büyüklüğüne bağlı olarak farklılık gösterebilir.

Bedelsiz senet kullanan kişi, aslında bir dolandırıcılık niyetiyle hareket etmiş olmaktadır. Bu nedenle, suç işlediği her durumda ciddi bir cezai sorumluluk altına girmektedir. Ayrıca, mağdur olan kişi, uğradığı zararı tazmin etme hakkına da sahiptir ve tazminat talebinde bulunabilir.

Şahsi Cezasızlık Sebebi veya Cezada İndirim Yapılmasını Gerektiren Sebepler

Bedelsiz senedi kullanma suçunun;

a) Haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden biri aleyhine,

b) Üst soy veya alt soyunun ya da bu derecede kayın hısımlarından birisinin veya evlat edinen veya evlatlığın aleyhine,

c) Aynı konutta beraber yaşayan kardeşlerden birinin aleyhine,

işlenmesi halinde, ilgili akraba hakkında ceza verilmez.

Yine haklarında ayrılık kararı verilmiş olan eşlerden birinin, aynı konutta beraber yaşamayan kardeşlerden birinin, aynı konutta beraber yaşayan amca, dayı, hala, teyze, yeğen ya da ikinci derecede kayın hısımlarının zararına olarak işlenmesi halinde; ilgili akraba hakkında şikâyet üzerine verilecek cezadan, yarısı oranında indirim yapılır.

Bedelsiz Senet Kullanma Suçu İle İlgili Yargıtay Kararları

Sanığın, şikayetçiden alacaklı bulunduğu senet bedeli ödenmesine rağmen, aslı yerine senedin renkli fotokopisini iade edip, senet aslını icra takibine konu ederek kullanması şeklinde sübut bulan eyleminin TCK’nın 156. maddesinde tanımlanan “bedelsiz senedi kullanma” suçunu oluşturduğu dikkate alınmadan suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı biçimde “dolandırıcılık” suçundan mahkumiyet kararı verilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 15.Ceza Dairesi - Karar: 2014/18846).

Şikayetçinin, aşamalarda suça konu bono bedelini ödediği halde sanığın bunu iade etmeyerek başkasına verip, birkaç el değiştirdikten sonra aleyhine icra takibine girişildiğini iddia etmesi, sanığın ise, şikayetçinin borcunu ödemesi üzerine suça konu bonoyu ona iade ettiğini savunması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, hamilden hareketle ciro silsilesi takip edilerek suça konu bononun, lehdara kimden ne şekilde intikal ettiği ve üzerindeki tüm yazı ve rakamların sanık ile katılanın eli ürünü olup olmadığı usulen araştırılıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik incelemeyle dosya kapsamına uygun olmayan gerekçe ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 11. Ceza Dairesi - Karar: 2007/4525).

Katılan Ü.’in temyiz talebinde bulunmayan sanık A.’den 21/09/2006 tarihinde 30.000 TL borç aldığı, karşılığında da 21/12/2006 vadeli 30.000 TL bedelli bonoyu imzalayarak verdiği, katılan Ü.’in babası olan katılan R.’in de kefil olarak senede imza attığı, sanık H.’in temyiz talebinde bulunmayan diğer sanıklar A. ve M. F. ile birlikte … ilçesine giderek senedin renkli fotokopisini çektirdikleri, daha sonra katılanın 21/12/2006 günü borcu olan 30.000 TL yi işyerine gelen sanık A.’a ödediği, bunun karşılığında sanık A.’ın renkli fotokopi olan 30.000 TL bedelli senedi yırtarak katılan Ü.’e verdiği, birkaç saat geçtikten sonra katılan Ü.’in .’da bulunan iş yerine sanık H.’in diğer sanıklar ile birlikte geldikleri, sanık A.’ın katılandan 000 TL borcu ödemesini, verdiği bononun sahte olduğunu ve asıl senedin kendisinde bulunduğunu söylediği, katılanın şikayetçi olduğu, bu şekilde gerçekleşen eylemin bedelsiz senedi kullanmaya teşebbüs suçunu oluşturduğu gözetilmeden, oluşa uymayan gerekçeyle unsurları oluşmayan dolandırıcılık suçundan mahkumiyet hükmü kurulması hukuka aykırıdır (Yargıtay 15. Ceza Dairesi - Karar: 2014/7077).

Av. Ahmet Tarık KOÇAK

Kaynakça:

1. Türk Ceza Kanunu (TCK)

- Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı, Türk Ceza Kanunu, 5237 sayılı Kanun, 26 Eylül 2004 tarihli Resmi Gazete.

2. Arslan, İbrahim (2008) “Kambiyo Senetlerinde Geçersizlik Def’ileri”, Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C:16, S:1, s. 11-28.

3. Yargıtay Kararları:

- Yargıtay 11. Ceza Dairesi - Karar: 2007/4525

- Yargıtay 15. Ceza Dairesi - Karar: 2014/7077

- Yargıtay 15.Ceza Dairesi - Karar: 2014/18846

4. Artuç, Mustafa (2020) Malvarlığına Karşı Suçlar, 4. Baskı, Ankara, Adalet Yayınevi

5. Yıldırım, M. (2012). Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler. Ankara: Adalet Yayınevi.

6. Atalay, G. (2019). Türk Ceza Hukukunda Sahtecilik Suçları ve Bedelsiz Senet Kullanma. İstanbul: Beta Yayınları.