Karanlık Vadi'de, kara kuyuda, bir lokma ekmek derdiyle kara elmasın peşindeyken hayatım karardı. Evlatlarım yetim, eşim dul, anam evlatsız, babam oğulsuz, kardeşim kimsesiz kaldı. Benim de sevdiklerim, sevenlerim, hayallerim, umutlarım, yarınlardan beklentilerim vardı. Oysa sizler evlerinizde ısınırken, fabrikalarınızın çarkları çalışırken yanan aslında kömür değil hep bizim canlarımızdı... Farkında bile değildiniz çoğu zaman emeğimizin, korkularımızın, alın terimizin. Cansız bedenlerimizi; koyacak morglar bulamadığınız için, kavunları sakladığınız soğuk hava depolarına koydunuz. Şimdi yas zamanı, akıtın gözyaşlarınızı ve ellerinizi başlarınızın arasına alın düşünün... Vicdanlarınızın sesini dinleyin eğer vicdanınız varsa...

Milletin meclisinde sorunlarımızın konuşulmasını çözüm bulunmasını engelleyen politikacılar sizler sorumlusunuz, işçinin derdiyle dertlenmeyen sendika başkanlığından nasıl milletvekilliği makamına geçebilirim diye düşünen, 1 mayıslarda iş kazalarını, işçi ölümlerini değil kendi kişisel çıkarlarının derdinde olup sloganlarının peşinde koşan sendika ağaları sendikacılar sizler sorumlusunuz, işçiyi çocukken, kaçak, üç kuruşa, iş yeri ve iş güvenliği önlemlerini almadan çalıştıran işverenler sizler sorumlusunuz, denetleme görevini yapmayan yetkililer sizler sorumlusunuz, ey halkım insanları yaşatmak yerine ölümleri üzerinden politika yapanlara destek verdiğin için, evimde nasıl daha ucuza ısınırım hesabında olup gerçekleri görmezden geldiğin için sen de sorumlusun.

YAŞATAMADINIZ BARİ UNUTMAYIN BİZLERİ... UNUTMAYIN Kİ; YENİ ÖLÜMLER YAŞANMASIN, YÜZLERCE YUVA SÖNMESİN, MİLYONLAR KAN AĞLAMASIN, BİZDEN SONRAKİ MADEN İŞÇİLERİNİN EKMEĞİNE KAN BULAŞMASIN, KÖMÜR YERİNE YÜREKLER YANMASIN..