ANTALYA (AA) - Anadolu Ajansı (AA) Bilgi ve İletişim Teknolojileri Direktörü Yakup Şıvka, AA'nın çok zengin bir arşive sahip olduğunu belirterek, "Bugün 40 milyon civarında arşiv verisine sahibiz. Bu arşiv verisinin 12 milyonu sonradan dijitalleştirildi. Kağıt ortamından derlenip taranarak dijital ortama aktarılmış veriler." dedi.

Kamu Bilişimcileri Derneği tarafından düzenlenen, AA'nın global iletişim ortağı olduğu, "3. Kamu Bilişim Zirvesi" oturumlarla devam ediyor.

Belek turizm merkezinde düzenlenen zirvede konuşan AA Bilgi ve İletişim Teknolojileri Direktörü Şıvka, AA'nın, sadece Türkiye'de 81 il ve ilçelerde değil, dünyanın dört bir tarafında, 3 binin üzerinde muhabir ağı bulunan devasa bir kurum olduğunu söyledi.

Sadece Türkiye'den değil dünyanın dört bir tarafından AA'ya veri yağdığını anlatan Şıvka, "Aslında verinin olgunluğa erişmesi, bir fayda sağlaması, katkı değer üretimine kadar geçen süreçte dört ayrı boyutu bulunuyor. Veri dediğimiz şey, tek başına kullanılamayan, bir anlamı olmayan, mutlaka bir anlamlandırmaya ihtiyaç duyan bilginin ham hali. Veri aslında yer altındaki maden, petrol anlamına geliyor." diye konuştu.

Verinin anlamı bulunmasa da da değeri olduğuna dikkati çeken Şıvka, veri kullanılmadığı, faydaya dönüşmediği sürece önemi olmadığını, onu işleyip katma değere dönüştürmek gerektiğini dile getirdi.

Verinin ikinci aşamasının bilgi aşaması olduğunu hatırlatan Şıvka, bu aşamada, verinin otomatik sistemlerle ilişkilendirilip sınırlandırılıp kategorize edildiğini bildirdi.

Kurumsal verilerin de yönetilebilmesi için üretimi, kaynağı, çeşitliliği ve büyüklüğü, son aşamada ise etki değerlerinin dikkate alınması gerektiğini ifade eden Şıvka, şunları kaydetti:

"AA, 100 yıllık bir tarihe sahip, cumhuriyet ve Meclisten de yaşlı bir kurum. Dolayısıyla cumhuriyetin bütün süreçlerine tanık olmuş, Türkiye'nin tarihi diyebileceğimiz bir kurum. Geçen sene veriler arasında sektör sektör (Finans, medya, sağlık, iletişim verisi gibi.) yapılan bir araştırmaya göre frekans, çeşitlilik ve etki alanı açısından medya verisinin diğer bütün sektörlerden daha yüksek etki gücüne sahip olduğu ortaya çıkmış. Gerçekten de medya verisi sürekli güncellenen, en büyük etki alanına sahip olan çok farklı formatlarda ki gerçekten sesten tutun video, fotoğraf bütün verileri içinde barındırıyor, etki alanı daha fazla olan veri. Bunu, iletişim, finans ve sağlık verileri takip ediyor."

AA'nın, en yüksek etki alanına, veriye sahip olduğunu vurgulayan Şıvka, bunun, 100 yıllık tarihiyle dünyanın 100 ülkesinde 3 binin üzerinde çalışanı olan 13 dilde haber üreten bir kurum olduğunu söyledi.

Her bir coğrafyanın, kendine ait veri çeşitliği olduğunu belirten Şıvka, "AA, günde 2 bin civarında haber üretiyor. Günlük arşivimize 6 binin üzerinde fotoğraf giriyor, 500 civarında video üretilerek servis ediliyor. 16 infografik her gün üretilip abonelere gönderiliyor. Canlı yayın sistemiyle de her gün 15 canlı yayınımız televizyon kanallarında ekranlarda." ifadesini kullandı.

"AA'nın 12 milyon verisi sonradan dijitalleştirildi. Kağıt ortamından derlenip, dijital ortama aktarılmış veriler bunlar. 1995'den sonra dijital ortama geçtik. Ondan sonra üretilen zaten dijital ortamda." diyen Şıvka, farklı kütüphanelerden ajansın arşivlerini, Ankara'da toparlayıp, arşive kazandırdıklarını dile getirdi.

- Robot haberciliği

Şıvka, 4 milyonun üzerinde negatif fotoğrafın tamamını taradıklarını, ayrı bir arşiv ekibinin bu fotoğrafların metadata bilgileri ve alt yazı bilgilerini girdiğini, 3 milyon civarında idari belgeyi de taradıklarını aktardı.

Son dönemde medya kurumlarında "Robot haberciliği"nin çok konuşulduğunu anlatan Şıvka, şöyle konuştu:

"Medya kuruluşlarında bu çok konuşulmaya başladı. 'Artık muhabiri devreden çıkaran, editörlere yardımcı, metadata bilgilerini otomatik girdiren yazılımlar kullanılabilir mi? Sistem otomatik olarak yüz, obje tanıma sistemiyle olayları görerek yorumlayıp, yapay zekayla bunu metne dönüştürebilir mi?' diye. Tartışılan bir sistem. İnsanın olmadığı bir haber nasıl etki yapar, etik midir? Yayınlandığı zaman nasıl sonuç doğurur. Dünya medyasında bu konu tartışılıyor. Bu sistem üzerinde çalışmaya başladık. Aslında gelinen sonuç da otomatik haberciliğin gerekli olduğu ve bundan kaçışın olmayacağı yönünde. Ama yayın aşamasında mutlaka bir editörün, yayın yönetmenin yani insan elinin değmesi gerekiyor."

Şıvka, bunun uygulanmasının faydalı olacağını çünkü muhabirin yazması gereken birçok yazıyı, datanın habere işlenebildiğini bildirdi.

"AA olarak robot habercilik konusunu seçimlerde kullandık. Gerçekten seçim dönemlerinde muhabirlerden çok daha fazla sistem otomatik haber üretip yayınladı. Seçimde, 4 bin 750 otomatik haber yayınladı." diyen Şıvka, verilere dayalı rakamlarla ilgili bir sistem olduğunu aktardı.

Seçim öncesi belirli formatlarda cümleler oluşturduklarını vurgulayan Şıvka, "Sistem otomatik olarak veri geldikçe o boşlukları dolduruyor. Bir belediye başkanı seçimi düşünün, sandıklardan sonuçlar geliyor. Sistem o sonuçları dağıttıktan sonra sayıyor, matematiksel olarak bir kişinin kazandığını tespit ettiği anda bir cümle, beldede x kişi belediye başkanı seçildi. Sistem bunu otomatik gönderiyor. Sayısal veriye dayalı haberlerde çok kullanmaya başladık. Spor, finans ve seçim haberlerinde kullanıyoruz." diye konuştu.

Verinin güvenliğine ilişkin, Türkiye'nin verisinin Türkiye'de kalması gerektiğini belirten Şıvka, "Benim verim gizlidir, benim odamda kalmalıdır anlayışı yanlıştır. Verinin gizlilik ve önem derecesine göre sınıflandırılması gerekiyor." dedi.