McGill University’ye ait Montreal Neurological Institute (Sinirbilim Enstitüsü) ve Centre for the Study of Democratic Citizenship (Demokratik Vatandaşlık Çalışmaları Merkezi)’nin ortaklaşa yürüttüğü yeni bir çalışmada, insanların verecekleri oy ile ilgili karar almalarını sağlayan beyin mekanizmaları incelendi. Araştırmadaki kanıtlar gösteriyor ki; eğer oy kullanan birey birden fazla bilgi kaynağını ve bilgiyi bir araya getirerek adaylar arasında oyunu hangisine vereceğinin kararını veriyorsa, beyinde lateral orbitofrontal korteks (LOFC) bölgesinin -karar verme, sosyal değerlendirme, sosyal katılım davranışlarının değerlendirilmesinden sorumlu bölge- düzgün çalışması gerekiyor.

Araştırmada, LOFC bölgesi zarar gördüğünde insanların oylarını daha basit bilgilerle verdiği, yani örneğin adayın görünüşü’ne bakarak bu kararı verdiği görüldü. Sağlıklı bireylerin ve beynin diğer frontal lob bölgeleri zarar görmüş olan bireylerin ise , eş ağırlıklı olarak hem görünüşe hem de adayın eylem-söylem tutarlılığına bakarak kararlarını verdiği gözlemlendi.

Bu yeni araştırma, LOFC’nin farklı kulvarlardaki bilgileri bir araya getirerek insanların tercihinde rol oynadığına dair ilk kanıtı üretti.

Politik davranış ile ilgili son dönem araştırmaları, oy karar mekanizmalarının, fiziksel görünüşe bağlı sosyal bağıntıların “ilk izlenim“inden etkilendiği düşüncelerini destekliyor. Farklı çalışma çizgileri, bir yanda sosyal davranışların ve niteliklerin yargısında orbitofrontal korteks‘in işlevini, diğer yanda ekonomik karar verme mekanizmalarını ilişkilendirdi. Bu da orbitofrontal korteks’in sosyal nitelikleri, oy kararını vermedeki etkisini ortaya koymaya yetiyor.

Türkiye ’deki seçimlerden 5 gün önce Journal of Neuroscience‘da yayımlanan çalışmanın başyazarlarından ve Montreal Neurological Institute’de nörolog olan Dr. Lesley Fellows şöyle açıklıyor : “Birden fazla nitelik ve sembolün karar verme aşamasında nasıl kombine edildiği ve değerlerin nasıl inşa edildiği yeni yeni merak edilen ve çok önemli bir çalışma alanı. Son dönemde yürütülen araştırmalar, karar seçeneklerinin kıymetleri hakkındaki bilgiler beyindeki bir çok bölge tarafından taşınıyor. Ancak henüz bu alanların, biz karar verirken birlikte nasıl çalıştıklarını bilmiyoruz.  LOFC bölgesi bu noktada, zor kararları vermede çok önemli görünüyor özellikle değerleri birbirine yakın seçeneklerin arasından en iyisini seçmek durumundaysak.”

Araştırmada LOFC’yi etkileyen zarar görmüş ve bu noktada zarar görmemiş iki grup test edildi. Katılımcılar bir seçim simülasyonuna tabi tutuldu ve gerçek hayattaki gibi oy kullanmaları istendi. Ne var ki, adaylar hiç bilinmeyen politikacılardı ve sadece fotoğrafları vardı. Kendilerini bir seçimde hayal edip, çekicilik (cinsel anlamda değil, fiziksel görünüşün hoşa gitmesi anlamında kullanılmış) algıları ve rekabet düzeyinde algılarını bir değer biçerek numaralandırdılar.

LOFC lezyonu (beyinde belli bir noktanın zarar görmüş olması) olmayan  katılımcılar, hem fiziksel görünüş ile ilgili algıları hem de rekabet algılarını birleştirerek karar aşamalarını yürüttü. LOFC bölgesi zarar görmüş katılımcılar rekabet algılarını işleme katsalar da, oy verirken bu bilgileri kullanmadan sadece fiziksel çekicilik faktörü ile karar verdiler.

Bu araştırma beynin bu bölgesi için güçlü bir test imkanı yaratıyor. Çıkarımlardan biri ise, bölgenin zarar görmesinin karar mekanizmalarındaki özel bir aşamaya zarar verdiğidir. LOFC’nin bu fonksiyon için zorunlu bir uğrak nokta olduğu da kanıtlanmış oluyor. Bu metotla ilk kez bir beyin temelli politik davranış araştırması gerçekleştiğini de söylemek gerekir.

Bu “ilk izlenim” etkisinin altında yatan beyin mekanizmalarını anlamak, oy verme işlemini basit bir rutinden çıkararak , insanın politik davranışının daha derin algılanmasını sağlayacaktır. Aynı zamanda ekonomi tarafından bakıldığında, değer-temelli karar aşamalarına yeni yaklaşımlar getirilmesinin önünü açacaktır.

Mevcut proje bu anlamda, sinirbilimcileri ve politika bilimcilerini bir araya getiren, interdisipliner bir çalışma olma özelliğini de taşıyor.