Bireysel Emeklilik (BES) kişinin, kazancından bir miktarını bankaya ya da bu tür bir kuruluşa ödeyerek aktif çalışma yaşamları süresince yaptıkları tasarrufları uzun vadeli yatırıma yönlendirerek emeklilik dönemlerinde yaşam standartlarını koruyabilecekleri bir gelir elde etmelerini sağlayan özel emeklilik sistemidir.  

Bu yazımızda ödeme güçlüğü çekerek icra takibine uğrayan, iflas eden  ve sonrasında hakkında haciz, tasfiye işlemleri başlayan bireysel emeklilik sisteminde birikimi bulunan borçlunun birikimlerinin akıbetinin ne olacağını üzerinde duracağız.

Borçluya gönderilen ödeme emrindeki müddet geçtikten borcunu ödemediği takdirde alacaklı, borçlunun mal varlıklarına haciz konmasını isteyebilir.

İİK 82.maddesinde haczolunamayacak mal ve haklar da sayılmıştır. İİK 83.maddesinde de kısmen haczi mümkün olan mallar sayılmıştır. Bazen bu mal ve hakların tamamının bazen de bir kısmının haczedilebileceğinin düzenlendiği özel kanun hükümleri de bulunmaktadır. Örneğin; İletişim Kanunu'nda telefon numarasının haczedilemez, Hayvanları Koruma Kanunu madde 5'e göre evcil hayvanlar haczedilmez. Devlet Malları haczedilemez. Avukatların vekalet ücretleri hazcedilemez. Maden Kanunu'nun 40. maddesinin 1. fıkrası ile madenin işletilmesi için gerekli olan ve tek başına bir değer ifade eden her türlü mal münferiden haczedilemez. Kooperatif ve birliklerdeki ortaklık payları rehin ve haciz edilemez. BDDK malları haczedilemez. Sosyal Güvenlik Kurumu'nun malları haczedilemez. Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez.  Nafaka alacağı haczedilemez. Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu'nun 93. maddesinde emekli aylıklarının nafaka ve prim borçları dışında haczedilemeyeceği yer almaktadır.

Yukarıda saydığımız kanun maddelerine ek olarak Bireysel Emeklilik sisteminde de benzer bir husus bulunmaktadır. Buna göre;

4632 Sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi kanunun 17.maddesinde...” Fon malvarlığı rehnedilemez, portföye ilişkin olarak yapılan işlemler haricinde teminat gösterilemez, üçüncü şahıslar tarafından haczettirilemez ve iflas masasına dahil edilemez.

(Ek fıkra: 3/6/2007-5684/41 md.) Bireysel emeklilik hesabındaki fon paylarından, katılımcının sistemde bulunduğu ay sayısı ile asgarî ücret tutarının çarpımına karşılık gelen birikim tutarı ve bu Kanunun 6 ncı maddesi kapsamında bireysel emeklilik sisteminden emekli olanlara yapılan yıllık gelir sigortası ödemelerinin aylık ödemeye isabet eden miktarının nafaka borçları hariç olmak üzere asgarî ücret tutarına kadar olan kısmı haczedilemez, rehnedilemez, iflas masasına dahil edilemez. Bu fıkradaki hükümlerin uygulanmasında rehin, haciz veya iflas tarihinde geçerli brüt asgarî ücret tutarı esas alınır. “ şeklinde hüküm bulunmaktadır.

Maddeye göre borçlunun bireysel emeklilik fonlarındaki birikimlerinin belirli bir hesaplamaya göre kısmen haczinin  mümkün olduğu anlaşılmaktadır.

Bir örnek ile anlatmak istersek:

01/07/2022 tarihi itibariyle şuan için geçerli brüt aylık asgari ücret 6.471,00 TL'dir.

Örneğin haciz işlemine maruz kalan borçlu 50 aydır bireysel emeklilik sisteminde bulunmuş, katkı payı ödemiş ve toplam birikimi de 400.000,00 TL'ye ulaşmış olsun.

Bu durumda 50 ay x 6.471,00 TL  asgari ücret  = 323.550,00 TL tutarındaki birikimi için nafaka alacağı dışındaki tüm alacaklar için bu tutar haczedilemez, rehnedilemez ve iflas masasına dahil edilemez.

Haczedilebilecek tutar : 400.000,00 – 323,550,00 = 76.450,00 TL'dir.

76.450,00 TL'lik tutar haczedilebilir, rehne konu edilebilir ve borçlu iflas etmişse masa mal varlığına dahil edilmelidir.

Günümüz mevzuatına göre Bireysel emeklilik sisteminde 10 yıl boyunca kalıp 56 yaşını doldurmuş kişiye sistem tarafından yaptığı katkının oranına göre emeklilik aylığı bağlanmaktadır.

Bu şekilde Bireysel Emeklilik sisteminden her ay emeklilik aylığı geliri olan bir Bireysel Emeklilik Katılımcısının;

Aylık geliri 7.500,00 TL ise sadece 7.500,00 – 6.471,00 TL = 1.029,00 TL tutar için  haciz işlemi yapılabilir ve borçlu iflas etmişse bu tutar masa mal varlığına dahil edilebilir.

Konu ile alakalı Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 2018/11309 Esas,  2018/8049 K. 13/09/2018 tarihli kararında;

4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu'nun; 2/d) maddesinde "Katılımcı: Emeklilik sözleşmesine kendi ad ve hesabına taraf olan gerçek kişiyi, ......" 2/g) maddesinde Fon: Emeklilik yatırım fonunu,..." ifade eder.” denilmekle, aynı kanunun 17. maddesinde ise; “Fonun malvarlığı, şirketin bu Kanundan, 28.7.1981 tarihlive 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunundan, emeklilik sözleşmesinden, fon içtüzüğünden ve ilgili mevzuattan doğan yükümlülüklerini yerine getirmesi ve sorumluluğunu karşılaması dışında hiçbir amaçla kullanılamaz (Değişik son cümle: 13/6/2012-6327/25 md.). Fonun malvarlığı rehnedilemez, portföye ilişkin olarak yapılan işlemler haricinde teminat gösterilemez, üçüncü şahıslar tarafından haczettirilemez ve iflas masasına dahil edilemez.

(Ek fıkra: 3/6/2007-5684/41 md.) Bireysel emeklilik hesabındaki fon paylarından, katılımcının sistemde bulunduğu ay sayısı ile asgarî ücret tutarının çarpımına karşılık gelen birikim tutarı ve bu Kanunun 6 ncı maddesi kapsamında bireysel emeklilik sisteminden emekli olanlara yapılan yıllık gelir sigortası ödemelerinin aylık ödemeye isabet eden miktarının, nafaka borçları hariç olmak üzere, asgarî ücret tutarına kadar olan kısmı haczedilemez, rehnedilemez, iflas masasına dahil edilemez. Bu fıkradaki hükümlerin uygulanmasında, rehin, haciz veya iflas tarihinde geçerli brüt asgarî ücret tutarı esas alınır” düzenlemelerine yer verilmiştir.

01.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren Bireysel Emeklilik Sistemi Yönetmeliği'nin 26.maddesinde; "Katılımcının sistemde bulunduğu ay sayısı ile haciz, rehin veya iflas tarihinde geçerli brüt asgari ücret tutarının çarpımına karşılık gelen birikim tutarının üzerindeki tutar, nafaka borcu alacaklılarının hakkı saklı kalmak kaydıyla haczedilebilir" hükmü yer almaktadır.

Somut olayda; şikayetçi borçlu katılımcı olduğundan uygulanması gereken yasa hükmü 4632 Sayılı Kanun'un 17/2. maddesi olup, mahkemece, borçlunun haczi kabil sigorta birikim tutarının tespiti için uzman bilirkişi incelemesi yaptırılmadığı, Takasbank ve icra müdürlüğü yazı cevapları ile sonuca gidildiği anlaşılmıştır.

O halde, mahkemece, 4632 sayılı Kanun'un 17/2. maddesi gereği borçlunun, sigorta birikim tutarlarının kısmen haczi mümkün olduğu değerlendirmesiyle; öncelikle şikayetçi borçlunun sisteme giriş tarihi esas alınıp, yine anılan sistemde kaç ay kaldığı ve haciz tarihi itibariyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından belirlenen brüt asgari ücret tutarının tespit edilmek suretiyle, belirlenen veriler üzerinde yukarıda açıklanan mevzuat hükümleri tatbik edilmesiyle oluşacak bilirkişi incelemesi sonucuna göre, borçlunun alacağının haczedilebilir kısmının net olarak belirlenmesi ve bu duruma uygun hüküm oluşturulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. “ hükmüne yer verildiği,

Yine Konu ile alakalı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesinin 2017/2928 Esas,  2018/1152 K. 17/05/2018 tarihli kararında da;

Davacı borçlu vekili tarafından müvekkiline ait F1 Yaşam ve Emeklilik A.Ş nezdinde akdedilmiş 15/08/2010 başlangıç tarihli bireysel emeklilik sözleşmesi kapsamında F3bank nezdinde bulunan bireysel emeklilik fonu ile ilgili icra müdürlüğü kararı ile haczedildiğini ve bu fonda biriken meblağın 321.467,49 TL’lik kısmının satışının yapılarak 10/08/2015 tarihinde müdürlük hesabına yatırıldığını bu işlemden sonra alacaklı vekilinin talebi üzerine icra müdürlüğünce bireysel emeklilik fonunun haczedilemez nitelikteki kısmı içinde haciz işlemi yapıldığını ileri sürerek şikayette bulunmuş mahkemece şikayetin reddine karar verilmiştir.

4632 Sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu'nun; 2/d) maddesinde "Katılımcı : Emeklilik sözleşmesine kendi ad ve hesabına taraf olan gerçek kişiyi, ........" 2/g) maddesinde Fon : Emeklilik yatırım fonunu,..." ifade eder.” Aynı kanunun 17. maddesinde ise; “Fonun malvarlığı, şirketin bu Kanundan, 28.7.1981 tarihli ve 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunundan, emeklilik sözleşmesinden, fon içtüzüğünden ve ilgili mevzuattan doğan yükümlülüklerini yerine getirmesi ve sorumluluğunu karşılaması dışında hiçbir amaçla kullanılamaz (Değişik son cümle: 13/6/2012-6327/25 md.). Fonun malvarlığı rehnedilemez, portföye ilişkin olarak yapılan işlemler haricinde teminat gösterilemez, üçüncü şahıslar tarafından haczettirilemez ve iflas masasına dahil edilemez. (Ek fıkra: 3/6/2007-5684/41 md.) Bireysel emeklilik hesabındaki fon paylarından, katılımcının sistemde bulunduğu ay sayısı ile asgarî ücret tutarının çarpımına karşılık gelen birikim tutarı ve bu Kanunun 6 ncı maddesi kapsamında bireysel emeklilik sisteminden emekli olanlara yapılan yıllık gelir sigortası ödemelerinin aylık ödemeye isabet eden miktarının, nafaka borçları hariç olmak üzere, asgarî ücret tutarına kadar olan kısmı haczedilemez, rehnedilemez, iflas masasına dahil edilemez. Bu fıkradaki hükümlerin uygulanmasında, rehin, haciz veya iflas tarihinde geçerli brüt asgarî ücret tutarı esas alınır” düzenlemelerine yer verilmiştir.

01.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren Bireysel Emeklilik Sistemi Yönetmeliği'nin 26.maddesinde; "Katılımcının sistemde bulunduğu ay sayısı ile haciz, rehin veya iflas tarihinde geçerli brüt asgari ücret tutarının çarpımına karşılık gelen birikim tutarının üzerindeki tutar, nafaka borcu alacaklılarının hakkı saklı kalmak kaydıyla haczedilebilir" hükmü yer almaktadır. Mahkemece, öncelikle şikayetçi borçlunun sisteme ne zaman girdiği, sistemde kaç ay kaldığı ve haciz tarihi itibariyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından belirlenen brüt asgari ücret tutarının tespit edilerek, belirlenen veriler üzerinde yukarıda açıklanan mevzuat hükümleri tatbik edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği halde eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde olmadığından istinaf talebinin kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilerek hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.

Sonuç olarak ;

4632 sayılı Kanun'un 17/2. maddesi gereği borçlunun, sigorta birikim tutarlarının kısmen haczi mümkün olup, söz konusu maddeye göre yukarıdaki örnek hesaptaki gibi borçlunun sistemde bulunduğu ay sayısı ile  toplam birikimi tespit edildikten sonra sistemde kaç ay kalmışsa o günün asgari brüt ücretinin çarpımı ile (hacizde hesap edilecek gün itibariyle iflas halinde ise iflas tarihi itibariyle)  çıkan tutar dışındaki artan kısmı haczedilebilecek, rehne konu edilebilecek ve iflas masasına dahil edilebilecektir.