Konu başlığımızdaki değerlendirmeyi yapabilmek için yani Kripto paralar bir eşya mıdır? Sorusunu cevaplamadan önce, Medeni Kanun kapsamında “Eşya”nın tanımını yapmak gerekir. Fakat ne Medeni Kanunu’nda ne de başka bir Kanun’umuzda eşyanın herhangi bir tanımının yapılmamıştır. Eşya kavramı hakkındaki tanım doktrindeki görüşlerden meydana gelmiştir. Bu görüşlerden hareketle eşya kavramı şu unsurları taşımaktadır. 1) maddi olma unsuru 2) Üzerinde hakimiyet kurabilme unsuru 3) sınırlarının belli olma unsuru 4) gayri şahsi olma unsuru. Bu unsurları dikkate alarak kripto paraların eşya olarak değerlendirilmesi/değerlendirilmemesi hususunu irdeleyeceğiz.

Kripto paralar bu unsurlardan hangilerini taşıyor ile başlayacak olursak, hakimiyet kurabilme unsuru, üzerinde hukukun onay verdiği tasarruflarda bulunabilme durumudur. İntifa hakkı, mülkiyet hakkı, rehin hakkı tesisi gibi. Eşya üzerinde tasarruf edebilme durumu bitcoinde Blockchain teknolojisi vasıtasıyla yapılabilmektedir. Örneğin; bir kişi 4 adet Bitcoin’e sahip bu 4 adet Bitcoinden 1 adet Bitcoini başka bir kimseye göndermek isterse, bu kişi blockchain teknolojisini kullanarak hanesinde bulunan bir adet Bitcoini özel anahtar (private key) vasıtasıyla istediği kişiye gönderebilir. Bu özel anahtar sadece tasarruf yapan kişiye ait şifre olduğu için onun dışında başka bir kimse tarafından kullanılamamaktadır. [1] Kişinin bu teknoloji ile bitcoinler üzerinde tasarruf edebilmesi hali Bitcoin üzerinde hakimiyeti olduğunu göstermektedir. Dolasıyla Bitcoinin eşyanın üzerinde hakimiyet kurabilme unsurunu taşıdığını söyleyebiliriz.

Sınırlarının belli olması unsuru bahsedecek olursak, bunun hem fiziki hem iktisadi yönü bulunmaktadır. Fiziki yönü eşyanın maddi unsurunun bulunması kısmında detaylandırılacak olup burada iktisadi kısmını inceleyeceğiz. Bitcoin işlemlerinin blockchain teknolojisi ile herkes tarafından görülebilmesi ve her bir Bitcoinin diğerlerinden ayrı ve belirli şekilde kullanılabilmesi eşya hukukunun temel ilkeleri olan aleniyet ve belirlilik ilkesine uygun olduğunu göstermektedir. Ayrıca bu işlemlere konu Bitcoinin ekonomik bir değer ifade ettiğini de söyleyebiliriz.[2] Bu bağlamda Bitcoinin işlevsellik yönü ile sınırlarının belirli olması unsurunu taşıdığını da söyleyebiliriz.

Bir cismin hukuki anlamda eşya olarak kabul edilebilmesi için diğer üç unsur dışında gayri şahsi olma unsurunu da içermesi gerekmektedir. Yani bu unsur bitcoinin insan vücudu dışında bir şey olması gerektiğini vurgulamaktadır. Bitcoinin insan vücudu dışında bir şey olduğu sabit olduğundan bitcoinin gayri şahsi olma unsurunu taşıdığını da söyleyebiliriz.

Anlattıklarımızdan hareketle Bitcoinin eşyanın üç unsurunu taşıdığı sabittir. Asıl problem Bitcoinin maddi olma unsuru (cismanilik) unsurunu taşıyıp taşımadığı kısmıdır. Eşya kavramı birçok ülke hukuku tarafından farklı bir şekilde değerlendirilmektedir. Fransız hukuku, ekonomik değeri olan her şeyi kapsayan bir kavram olarak, Alman hukuku ise sadece cismani varlıkları eşya olarak kabul etmiştir.[3] Bizim hukukumuzda da maddi şeyler yalnızca eşya olarak değerlendirilmiştir. Yani bitcoin maddi bir şey olmadığı ve için fiziki bir yönü bulunmadığı için eşyanın bu maddi olma unsurunu taşımamaktadır. Bu da bitcoinin mevcut yasal düzen açısından eşya olarak değerlendirilmediği göstermektedir. Ama konunun bu şekilde değerlendirilmemesi, en azından Türk medeni Kanunun 762. Maddesinde yer alan hükümlerin kripto paralar için de dikkate alınabilmesi veyahut buna benzer bir düzenlenmenin yapılması gerekmektedir.

TMK m.762 “Taşınır mülkiyetinin konusu, nitelikleri itibarıyla taşınabilen maddî şeyler ile edinmeye elverişli olan ve taşınmaz mülkiyetinin kapsamına girmeyen doğal güçlerdir.” Hükmü yer almaktadır. Hükümde doğal güçlerin de taşınır mülkiyetinin konusunu oluşturduğu belirtilmektedir. Bu doğal güçlerin yapıları gereği cismani/maddi varlık olmadıkları aşikardır ama kanun koyucu hakimiyet altına alına bildikleri takdirde bunları taşınır mülkiyetine konu edilebileceğini belirtmiştir.[4] Kanun koyucu böyle bir hüküm ile birtakım ihtiyaçlara hukuki zemin hazırlamış ve doğal güçlerin taşınır eşyalara uygulanacak hükümlerden faydalanması sağlanmıştır. Dolasıyla kripto paralar için de bu şekilde bir yasal zemin hazırlanabilir.

SONUÇ:

Bitcoinden hareketle kripto paraların eşya olarak değerlendirilmesi noktasında sadece eşyanın maddi olma unsuru açısından bir problemin var olduğu görülmüştür. Bu noktada Kanun koyucu, özünde problemli olan yani cismanilik unsuru açısından ihtilaflı durumunda olan doğal güçlerin taşınır mülkiyet kapmasında değerlendirilmesi yönünde yapmış olduğu düzenlemeyi kripto paralar açısından da uygulayabilir. Böylece gerek ekonomideki gerekse de iş hayatındaki yeri gereği hukuki düzenlenmeye ihtiyaç duyan kripto paralar için yasal bir zemin hazırlanmış olacaktır.

Şahsi fikrim “Eşya” kavramı doktrinde belirtildiği gibi mutlak ve dar bir anlamda kullanılmaması gerekiyor, tam aksine geniş anlamda kullanılması gerekiyor. Eşya kavramını dar anlamda kullanıp yeri geldiğinde birtakım hukuki düzenlemeler yaparak TMK m.762 gibi kendisi ile çelişmektense bu kavramı daha geniş yorumlarsak teknoloji ile beraber gelişen ve hukuki bir düzenlemeye ihtiyaç duyan sistemleri hukukumuza daha kolay bir şekilde entegre edebiliriz ve böylece her yeni teknolojik gelişmelerde bu kavramların tartışılmasının önü de kapanmış olacaktır.

KAYNAKÇA

Akipek, J. G. (1973). Türk Eşya Hukuku (ayni haklar): mülkiyet. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları.

Bilgili, F., & Cengil, F. (2019). Blockchain ve Kripto Para Hukuku. Bursa: Dora Yayınevi.

Cansel, E., & İnan, A. N. (1964). Aynî Hak Kavramı, Taksimi Ve Eşya Hukukunun Konusu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi.

Oğuzman, M. K., Seliçi, Ö., & Oktay-Özdemir, S. (2012). Eşya Hukuku. İstanbul: Filiz Yayınevi.

---------------------

[1] Fatih Bilgili, Fatih Cengil, Blockchain ve Kripto Para Hukuku, Bursa, Dora Yayınevi, 2019, s. 116

[2] Fatih Bilgili, Fatih Cengil, Blockchain ve Kripto Para Hukuku, Bursa, Dora Yayınevi, 2019, s. 119

[3] Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, Eşya Hukuku, İstanbul, Filiz Yayınevi, 2012, s. 5

[4] Fatih Bilgili, Fatih Cengil, Blockchain ve Kripto Para Hukuku, Bursa, Dora Yayınevi, 2019, s. 122