Boşanma davaları ile ilgili HMK da düzenlenen genel yetki kuralı geçerli değildir. Boşanma davalarında, tarafların daha kolay dava açabilmeleri için Türk Medeni Kanunu, özel yetki kuralını getirmiştir.

Genel kural, Hukuk Muhakemeleri kanunu madde 9 a göre; Her dava açıldığı tarihte davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılır.

Türk Medeni Kanunu Madde 168; Boşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir.

Bu madde de görüldüğü gibi boşanma davaları için 3 ayrı yetkili mahkeme öngörülmüştür. Bu şekilde kabul edilmesinde ki amaç, kadına dava açma konusunda kolaylık sağlamaktır. Genelde ayrılan eşlerden kadın, maddi gücü olmadığı yada örf ve adet gereği Baba evine dönmektedir. Baba evinin farklı bir yerleşim yerinde olması halinde kadın dava açmakta zorlandığı için bu yetki kuralı kabul edilmiştir.

Yargıtay içtihatlarında bu duruma örnek bir çok karar mevcuttur.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2005/21518 E., 2006/5959 K.

“İçtihat Metni” …….Boşanma davasında yetkili mahkeme eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir. (TMK.m.168)

Davacı kadın taraflar arasında meydana gelen olaylardan sonra Erzurum’a ailesinin yanına dönerek Erzurum Aile Mahkemesinde boşanma davası açmıştır. Yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir. (TMK.m.19/1) Davacı kadın sürekli kalma niyetiyle Erzurum’a ailesi yanına döndüğü ve kendi yerleşim yerinde boşanma davası açtığı gözetilmeden işin esasinin incelenmesi gerekirken, yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2008/8215 E., 2008/14507 K.

“İçtihat Metni”……Dava, Dazkırı’da açılmıştır. Davalı, süresinde ileri sürdüğü yetki itirazında kendisinin yerleşim yerinin Andırın olduğunu belirterek, bu yer mahkemesini yetkili göstermiştir.

Boşanma veya ayrılık davaları, eşlerden birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceği gibi, davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesinde de açılabilir. (TMK. md.168) Tercih hakkı davayı açana aittir.

Toplanan delillerden ve daha önce reddedilen boşanma davasından, tarafların evlendikleri 2001 yılı Eylül ayından itibaren fiilen ayrıldıkları tarihe kadar Başmakçı’da oturdukları, davadan evvel son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yerin Başmakçı olduğu, Başmakçı Adliyesi kapatıldığı için, davanın; bu yerin bağlı olduğu yargı alanı Dazkırı’da açıldığı anlaşılmaktadır. O halde davalının yetki itirazının reddi ile işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi doğru bulunmamıştır.

Davacı eş isterse kendi ikametgahında isterse davalı eşin ikametgahında yahut son 6 ay oturdukları ikametgahın bağlı olduğu yer mahkemesinde dava açabilmektedir.

İkametgah ise yerleşmek niyetiyle oturulan yer olsa da , boşanma davalarında bu daha geniş yorumlanmaktadır. Nüfusa kayıtlı olunan yeri de ikametgah olarak kabul edebilmektedir. Tabi bunun aksi de tanık ya da deliller ile ispat olunabilir.

Boşanma davalarında görevli mahkeme ise, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4.maddesinde belirtildiği üzere Aile Mahkemelerinin bulunduğu yerlerde bu mahkemeler, Aile Mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde ise Asliye Hukuk Mahkemeleridir.

Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin bir kararına göre

…….aile mahkemesi kurulmayan yerlerde hakimler ve savcılar yüksek kurulunca belirlenen asliye hukuk mahkemelerinde davanın aile mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanmasının gerekliliği vurgulanmış, davaya aile mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, bu husus düşünülmeden asliye hukuk mahkemesi olarak yargılamaya devam edilip karar verilmesi ise usul ve yasaya aykırı kabul edilmiştir.

Belirtmek gerekir ki, boşanma ve ayrılık davalarında yetki, kamu düzenine ilişkin bir kaide olmamakla birlikte ilk itiraz yoluyla yetkisizlik ileri sürülmedikçe mahkeme yetkisizliği kendiliğinden karara bağlayamamaktadır.