Uzlaştırma, ceza hukukuna ilişkin uyuşmazlıkların adli makamların denetiminde ancak yargı dışı yollarla çözümünü amaçlayan alternatif bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir.[1] Daha önce, başlığı uzlaşma olan kanun maddesinin hem başlığı hem de içeriği 6763 sayılı Kanun ile 24.11.2016 tarihinde değiştirilmiştir ve genişletilmiştir.[2] Uzlaştırma, hem ağırlıklı olarak 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253-255. maddelerinde belirtilen usul hukukuna, hem de fail ve devlet arasındaki cezalandırma ilişkisini sona erdirmesi bakımından maddi hukuka ilişkin karma nitelikte bir düzenlemedir. Alternatif bir uyuşmazlık çözüm yolu olan uzlaştırma, uzlaştırma kapsamına giren bir suç nedeniyle şüpheli veya sanık ile mağdur, suçtan zarar gören veya kanuni temsilcisinin, Kanun ve Yönetmelikteki usul ve esaslara uygun olarak Cumhuriyet savcısının onayıyla görevlendirilen kişiler (uzlaştırmacı) tarafından anlaştırılmaları suretiyle uyuşmazlığın giderilmesi sürecini ifade eder. Uzlaştırma kurumu, uzlaştırma kapsamına giren suçların mahkemelere intikal ettirilmeden kısa zamanda barışçıl yollar ile çözümlenmesi amacı ile hukukumuzda yerini almıştır.[3] Uzlaştırma, özel hukuk uyuşmazlıkları bakımından öngörülen arabuluculuk kurumunun ceza yargılamasındaki karşılığıdır.[4]

Uzlaştırma kurumu için doktrinde yapılan tanım şöyledir: Uzlaştırma kapsamına giren bir suç nedeniyle yürütülen bir ceza soruşturma veya kovuşturmasının, şüpheli veya sanık ile mağdur veya suçtan zarar gören kişinin, mevzuatta öngörülen usul ve hükümlere uygun olarak tarafsız bir uzlaştırmacı aracılığı ile anlaştırılmaları suretiyle bitirilmesidir.[5] 6763 sayılı Kanun’un CMK md. 253/3’de yaptığı değişiklikle Cumhuriyet savcıları ve hakimlerin uzlaştırma yetkileri kaldırılmıştır. Uzlaştırma işlemleri bundan sonra sadece yetkili ve usulünce görevlendirilen uzlaştırmacılar tarafından yapılabilecektir. Uzlaştırma süreci sonunda tarafların uzlaşması durumunda; diğer bir deyişle şüpheli veya sanık ile mağdur veya suçtan zarar görenin, suçtan doğan zararın giderilmesi hususunda anlaşması halinde devlet ceza soruşturması veya kovuşturmasından vazgeçecektir.[6]

Uzlaştırma sürecinin başlayabilmesi için şüpheli hakkında iddianame düzenlenecek kadar yeterli şüphe oluşmalıdır. Uzlaştırma, kural olarak soruşturma safhasında gerçekleştirilmelidir. Ancak her nasılsa soruşturma safhasında uzlaştırma usulü uygulanmamışsa, kovuşturma safhasında da tatbiki mümkündür. Uzlaştırma müzakereleri ve uzlaşma anlaşması, şartları varsa hem soruşturma aşamasında hem de kovuşturma aşamasında yapılabilir.

Uzlaştırma Yapılabilmesinin Şartları

Uzlaştırma kurumunun uygulanabilmesi için belli bazı şartların birlikte gerçekleşmesi gerekir. Bu şartlar şöyle sıralanabilir:[7]

- Muhakeme şartlarının gerçekleşmiş olması,

- Şüpheli veya sanığın ceza ehliyetinin bulunması,

- Mağdur veya suçtan zarar görenin gerçek kişi veya özel hukuk tüzel kişisi olması

- İsnat edilen suçun uzlaştırma kapsamına giren suçlardan biri olması,

- Yapılan soruşturma neticesinde suçun işlendiğine dair yeterli şüpheye ulaşılması

- Uzlaştırma teklifinin taraflarca kabul edilmiş olması gerekir.

Uzlaştırma Kapsamındaki Suçlar

Uzlaştırma kapsamına giren suçlar 05.08.2017 tarih ve 30145 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliği 8. maddesinde hüküm altına alınmıştır. Bu kapsamda 5271 Sayılı Ceza Muhakeme Kanununun 253. maddesinin birinci fıkrasında sayılan suçlar, suça sürüklenen çocuklar bakımından mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması koşuluyla ayrıca üst sınırı 3 yılı geçmeyen hapis veya adlî para cezasını gerektiren suçlar ve soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olanlar hariç olmak üzere; diğer kanunlarda yer alan suçlarla kanunda açık olarak uzlaştırma yoluna gidilebilmesi için hüküm bulunan suçlar uzlaştırma kapsamına giren suçları ifade eder. Ayrıca, soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olsa bile, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda, uzlaştırmaya gidilemeyeceği, şüpheli ya da sanık tarafından uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmesi halinde yine uzlaştırma yoluna gidilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.[8]

Türk Ceza Kanunu’nda yer alan soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçlar, CMK md. 253/1-a gereğince kural olarak uzlaştırma kapsamındadır. Şikayete tabi olup olmadıklarına bakılmaksızın aşağıdaki suçlar da uzlaştırma kapsamındadır:[9]

- Basit kasten yaralama (md. 86/1-2).

- Kasten yaralama suçunun ihmali davranışla işlenmesi (md. 88).

- Taksirle adam yaralama suçu (md. 89). Taksirle yaralama suçu bilinçli taksirle işlense dahi uzlaştırma kapsamında olan suçlar arasındadır.

- Tehdit suçu (md.106/1).

- Konut dokunulmazlığını ihlal suçu (md. 116).

- İş ve çalışma hürriyetini ihlal suçu ((madde 117, birinci fıkra; madde 119, birinci fıkra (c) bendi),

- Basit hırsızlık Suçu (md. 141). Ayrıca nitelikli hırsızlık suçu (md. 142/1, 2, 3) TCK md. 167/2’de belirtilen kişiler aleyhine işlenirse uzlaştırmaya tabi olan suçlardandır. Hırsızlık suçlarında daha az cezayı gerektiren haller de uzlaşma kapsamına giren suçlardandır (md.144/1).

- Dolandırıcılık suçu (md.157). Ayrıca nitelikli dolandırıcılık suçu (md. 158/1,2) TCK md. 167/2’de belirtilen kişiler aleyhine işlendiği takdirde uzlaşmaya tabi olan suçlardandır.

- Güveni kötüye kullanma suçu (md.155).

- Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçu (md. 165).

- Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçu (madde 234).

- Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması (dördüncü fıkra hariç, madde 239)

Aşağıdaki şikayete tabi suçlar da uzlaştırma kapsamındadır:

- İcra - iflas suçları,

- Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu (md.123/1).

- Hakaret Suçu (md. 125/1-2-3). Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen hakaret suçu ve cumhurbaşkanına hakaret suçu uzlaştırma kapsamında olan suçlardan değildir.

- Kişinin hatırasına hakaret suçu (md. 130/1, 2). Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hatırasına hakaret suçu uzlaşma tabi olan suçlardan değildir.

- Haberleşmenin gizliliğini ihlal Suçu (md. 132/1, 2, 3).

- Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçu (md.133/1, 2, 3).

- Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu (md.134/1, 2).

- Kullanma hırsızlığı suçu (md.146/1).

- Mala zarar verme suçu (md.151/1, 2). Mala zarar verme suçunun nitelikli halleri de (md. 152/1,2) TCK md. 167/2’de belirtilen kişilerin zararına işlendiği takdirde uzlaştırma kapsamında olan suçlardandır.

- İbadethanelere ve mezarlıklara zarar verme suçu TCK md. 167/2’de belirtilen kişiler aleyhine işlenirse takibi şikayete bağlı olup uzlaşmaya tabidir. (md. 153/1).

- Hakkı olmayan yere tecavüz suçu TCK md. 167/2’de belirtilen kişiler aleyhine işlenirse takibi şikayete bağlıdır (md.154/1, 2, 3).

- Bedelsiz senedi kullanma suçu (md.156/1).

- Dolandırıcılıkta daha az cezayı gerektiren hal uzlaştırma kapsamındadır (md.159/1).

- Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu (md.160/1).

- Hileli iflas suçu (md. 161/1) TCK md. 167/2’de belirtilen kişiler aleyhine işlenirse uzlaştırma kapsamında olan suçlardandır.

- Taksirli iflas suçu (m.d 162/1) TCK md. 167/2’de belirtilen kişiler aleyhine işlenirse uzlaştırma kapsamında olan suçlardandır.

- Karşılıksız yararlanma suçu (md. 163/1,2) TCK md. 167/2’de belirtilen kişiler aleyhine işlenirse uzlaştırma kapsamında olan suçlardandır.

- Şirket veya kooperatifler hakkında yanlış bilgi (md. 164/1) TCK md. 167/2’de belirtilen kişiler aleyhine işlenirse uzlaştırma kapsamında olan suçlardandır.

- Bilgi vermeme suçu (m.d 166/1) TCK md. 167/2’de belirtilen kişiler aleyhine işlenirse uzlaştırma kapsamında olan suçlardandır.

- Açığa imzanın kötüye kullanılması suçu (md. 209/1).

- Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçu (md. 233/1).

Uzlaştırmanın Uygulanamayacağı Haller

Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda uzlaştırma yoluna gidilemez. Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uzlaştırma hükümleri uygulanmaz. Bu kapsamda aşağıda belirtilen suçlarda uzlaştırma yoluna gidilemez; TCK 102. md. - Cinsel Saldırı, TCK 103. md. - Çocukların Cinsel İstismarı, TCK 104. md. - Reşit Olmayanla Cinsel İlişki, TCK 105. md. - Cinsel Taciz.[10] Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlarda uzlaştırma yoluna gidilemeyeceğine ilişkin düzenleme CMK md. 253/3’e 26.09.2009 tarih ve 5918 sayılı Kanun (md. 8) ile girmiş olmasına rağmen Yargıtay 14. Ceza Dairesi 06.10.2011 tarihinde hatalı bir şekilde[11] reşit olmayanla cinsel ilişki suçunun şikayete bağlı olduğuna ve bu nedenle de uzlaştırma kapsamında olduğuna karar vermiştir.[12]

24.11.2016 tarih ve 6763 sayılı Kanunla “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar” yönünden uzlaştırma yasağı öngören hüküm ilga edilmiştir. Böylece yukarıda yer verilen takibi şikayete bağlı malvarlığına karşı suçlar uzlaştırma kapsamına alınmıştır.[13]

Uzlaştırmanın Sonuçları

Soruşturma Aşamasında: Uzlaşma sonucunda şüphelinin edimini bir kerede yerine getirmesi halinde hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arz etmesi halinde şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilir. Bu halde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi için CMK md.171’de aranan koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmaz. Erteleme süresince suça dair dava zamanaşımı süresi işlemez.

Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından sonra uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde kamu davası açılır. Uzlaşmanın sağlanması halinde soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 38. maddesi gereği yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır. Dolayısıyla edimi yerine getirmeyen kişiye karşı ilamlı icra takibi yapılabilecektir.[14]

Kovuşturma Aşamasında: Uzlaşma gerçekleştiği takdirde mahkeme, anlaşmanın tarafların özgür iradelerine dayandığını ve hukuka uygun olduğunu tespit eder ve uzlaşma konusu yükümlülükler de yerine getirilirse, ceza davasının düşmesine karar verir.

Uzlaştırma görüşmeleri neticesinde hazırlanan uzlaşma anlaşması şartlarının yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arz etmesi halinde; sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir. Geri bırakma süresi boyunca dava zamanaşımı süresi işlemez. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması için CMK md. 231’de düzenlenen şartların oluşup oluşmadığı araştırılmaz. Uzlaşma gerçekleşmişse, diğer koşullar aranmadan sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, uzlaşma anlaşmasının gerekleri yerine getirilmediği takdirde mahkeme tarafından hüküm açıklanır (CMK md. 254/2).

SONUÇ

Özel hukukta yer alan arabuluculuk kurumunun ceza hukukundaki yansıması olan uzlaştırma ile şüpheli/sanık ile mağdurun görüşerek ortaya çıkan olumsuz durumun düzeltilmesi, mağdurun uğradığı zararın giderilmesi amaçlanmaktadır. Uzun sürecek dava yoluna gidilmeden tarafların samimi bir şekilde yapacağı görüşmelerle ortak bir çözüme ulaşılması ve soruşturma ile kovuşturmanın bitirilmesinin amaçlandığı uzlaştırmada gerçek zararın giderilmesi esastır. Suçtan zarar gören ve mağdurun uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesini kabul etmesi halinde devletin soruşturma ve kamu davası açmaktan vazgeçmesi her ne kadar egemenlik yetkisine aykırı gibi görünse de tarafların kısa sürede anlaşması ve uyuşmazlığın çözülmesi ‘’Geç gelen adalet, adalet değildir.’’ özdeyişinin bir yansıması olarak modern toplumlarda giderek kabul edilmeye başlayan uzlaştırma kurumunun yerindeliğini ortaya koymaktadır.

------------------------------

[1] Meral EKİCİ ŞAHİN-Kürşat YEMENİCİ, 6763 Sayılı Kanunla Yapılan Değişiklikler Işığında Ceza Muhakemesi Hukukunda Uzlaştırma, ERÜHFD, C. XIII, S. 1, (2018), s. 447

[2] A. Caner Yenidünya, Son Düzenlemeler Işığında Uzlaştırma Kurumu (CMK m. 253-255)

[3] Şeniz ANBARLI BOZATAY-Avni Akın ÜRÜNAL, Ceza Muhakemesi Kanunu Kapsamında Uzlaştırma Kapsamına Giren Suçlar: Kuramsal Ve Hukuksal Bir Değerlendirme, Yönetim Bilimleri Dergisi /Journal of Administrative Sciences Cilt/Volume 16, Sayı/N: 32, s. 329

[4] Ekici Şahin-Yemenici, s. 449

[5] Nuri Berkay Özgenç, Türk Hukukunda ve Mukayeseli Hukukta Uzlaşma, İstanbul 2016, s. 11- 12

[6] Osman Yaşar, Ceza Muhakemesi Kanunu Yeni İçtihatlarla Uygulamalı ve Yorumlu, C. 3, 5. Baskı, Ankara 2011, s. 3621; Soner H. Çetin, “Ceza Muhakemesi Kanununda Uzlaşma (CMK. 253, 254, 255)”, TBBD, S. 82, Y. 2009, s. 1, (s. 1- 33)

[7] Ekici Şahin-Yemenici, s. 458

[8] Anbarlı Bozatay-Ürünal, s. 335

[9] Baran Doğan, Uzlaştırma Yasası ve Uzlaşma Şartları

[10] Anbarlı Bozatay-Ürünal, s. 338

[11] Ekici Şahin-Yemenici, s. 473

[12] Yargıtay 14. CD., E. 2011/246, K. 2011/507, T. 06.10.2011 sayılı kararı

[13] Yenidünya, Son Düzenlemeler Işığında Uzlaştırma Kurumu (CMK m. 253-255)

[14] Ekici Şahin-Yemenici, s. 504