COVID-19 salgını, tüm dünyada ailelerin yaşam biçimini, günlük rutinini de değiştirmiştir. Virüsün yayılımını durdurmak için ülkede alınan ilk tedbirlerden birisi de okulların kapatılması olmuş, uzaktan eğitim programı başlatılmıştır. Çocuklar evde eğitim görmekte, anne ve babalar çocuklarına virüs bulaştırmamak adına titizlikle hareket etmektedir.

Pandemi günleri ister istemez velayet hakkına sahip olmayan anne ya da babanın müşterek çocukla görüşmesine engel olmuştur. COVID-19 salgınını önlemeye yönelik bazı şehirlerde hafta sonu sokağa çıkma yasağı getirilmiş, uzmanlar sokağa çıkma yasağı olmasa da yasak varmışçasına evden çıkmamamız gerektiğini söylemişlerdir. Bu nedenle çocukla kişisel ilişki günlerinde görüşen anne veya baba, salgın nedeniyle görüş günlerinde çocuğu teslim alması imkansız hale gelmiştir.

Her ne kadar pandemi döneminde olsak da çocuğun her iki ebeveynle de (boşanmış olsalar dahi) doyasıya vakit geçirmesi gerekmektedir. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ilk fıkrasında anne veya babanın diğerinin kişisel ilişkisini zedelemekten kaçınmakla yükümlü olduğu belirtmiştir:

“Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür.”

Peki bu dönemde velayet hakkına sahip olan anne veya baba, diğer ebeveynin çocuğuyla telefonla görüşme istemine hoşgörüde bulunmuyor ve görüşmesine müsaade etmiyorsa hangi hukuki yola başvurmalıdır? İşte bu aşamada öncelikle baba ya da anne, kişisel ilişkisinin yeniden düzenlenmesi yoluyla mahkemeye başvuruda bulunmaya dair talepte bulunmalıdır.

Hakim, anne veya babanın istemi üzerine veya re’sen gerekli önlemleri çocuklar adına alma yetkisine sahiptir. Mahkeme tarafından uygun görüldüğü takdirde talep üzerine pandemi nedeniyle çocuk ile velayet hakkına sahip olmayan taraf arasında İnternet, GSM, WhatsApp, FaceTime, Skype gibi iletişim araçlarıyla görüntülü veya sesli olarak görüşmesi konusunda ara karar verilebilecektir. Mahkemenin kişisel ilişki konusunda vermiş olduğu ara kararına uymayan ebeveyn, velayet hakkını kötüye kullanmış olacaktır. Diğer ebeveynle görüşmenin engellenmesi, ilişki kurulmasına engel olunması velayet kararının yeniden değerlendirilmesi için bir neden olabilecektir.

Sabır gerektiren zor bir süreçteyiz, bu nedenle anne ve babanın sorumluluklarını yerine getirmesi ve çocuğun ebeveyn özlemi çekmesine engel olması gerekmektedir. Çocuğuyla fiziki olarak görüşemeyen anne ya da baba, pandemi döneminde telefonla veya internet üzerinden görüşerek bu eksiği kapatabilmesi çocuk adına yararlı olacaktır. Umarız velayet hakkına sahip olan anne veya baba, diğer ebeveyn ile küçüğün telefonda veya internette görüşmesine hoşgörüde bulunur ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi yönünde mahkemeye başvurulara gerek kalmaz.