Hakkında suç isnadı bulunan bir kimse, savunması için gerekli bütün güvencelere sahip olarak aleni bir yargılama sonunda hukuken suçluluğu kanıtlanıncaya kadar suçsuz sayılır.
 
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi madde 6/2 ye göre; Bir suç ile itham edilen herkes, suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya kadar masum sayılır. Aynı şekilde Anayasa Mahkemesi Madde 38/4 Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz. Buna hukukta masumiyet karinesi denir.
 
Ancak 15.07.2016 tarihinde gerçekleşen olaylara karışanları düşünürsek ortada;

Gazi TBMM'ni bombalayanlar, halka ateş ederek öldürenler, Yunanistan’ a kaçanlar
Kendi askeri helikopterlerimize zarar verenler ve pistlerimizi bombalayanlar, TRT’ yi basıp yönetime el koyduğunu açıklayanlar, İstanbul üzerinde ses duvarını aşacak şekilde uçanlar, Cumhurbaşkanı’na suikast girişimi yapanlar, darbecilere direndiği için öldürülen subaylar var.
 
Ortada apaçık ve hepimizin gözüyle gördüğü işlenmiş suçlar ve bu suçları işleyen suçlular vardır. Suç varsa ceza da vardır. Suçlulara yaptıklarının hesabı hukuk devleti kuralları içinde Türk yargısı tarafından en ağır şekilde ödetilecektir.
 
Yargılanma Aşamaları Nelerdir?
  1. Emniyet Müdürlüklerinde ifadeleri alınacak: Askerler rütbelilerden başlayarak sırayla ifade verecek İfadelerinin alınmasından sonra Ankara’ya gönderilecek.
  2. Adliyeye Sevk Edilecekler: Sayının fazlalığından dolayı soruşturma kapsamında birden fazla savcı görev alacak.
  3. Hakim karşısına çıkacaklar: Savunmaları alınacak. Suç işlediğine kanaat getirilen askerler tutuklanacak.
  4. Soruşturma Yapılacak: Darbeyle ilgili sorulara soruşturmanın sonucunda cevap bulunacak. Elde edilen dijital veriler de teker teker incelenip çözümlenecek. Yeni gözaltılar ve tutuklamalar olabilecek.
  5. İddianame hazırlanacak:  Suç işlediği iddia edilenler hakkında çeşitli suçlarla ilgili ‘ağırlaştırılmış müebbet hapis’ cezası talep edilebilecek.
  6. Hakim karşısına çıkacaklar: İddianame Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilecek. Yargılama sonunda da mahkum olmaları halinde rütbeler sökülerek özlük hakları ellerinden alınacak.

Savcıların İddianamelerinde Yer Alacak Suçlar Şunlardır 

1. 
3713 Sayılı Kanunun 3. Maddesinde Sayılı Terör Suçları
Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak (TCK-madde 302) , Askeri tesisleri tahrip ve düşman askeri hareketleri yararına anlaşma (TCK-madde 307), Anayasayı ihlal (TCK-madde 309), Yasama Organına karşı suç (TCK-madde 311), Hükümete karşı suç (TCK-madde 312), Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı silahlı isyan (TCK-madde 313), Silahlı Örgüt (TCK-madde 314), Örgüte silah sağlamak (TCK-madde 315), Cumhurbaşkanına suikast (TCK-madde 310/1) suçları iddianamede yer alacaktır.

2. 
3713 Sayılı Kanunun 4. Maddesinde Sayılan Terör Suçları
Kasten öldürme, kasten yaralama, şantaj, cebir, kişiyi özgürlüğünden yoksun bırakma, kamu kurumu veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının faaliyetlerinin engellenmesi, konut dokunulmazlığının ihlali, iş ve çalışma hürriyetinin ihlali, yağma, nitelikli yağma, mala zarar verme, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit, suç işlemeye tahrik, suçu veya suçluyu övme, ulaşım araçlarının kaçırılması veya alıkonulması, bilişim sistemine girme, sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme, görevi yaptırmamakta direnme, kaçmaya imkân sağlama, devletin egemenlik alametlerini aşağılama, suç için anlaşma, askeri komutanlıkların gaspı suçlarını işlemiş oldukları iddialarıyla yargılanacaklar.

3. 
Darbeye Teşebbüs Suçu

Gerek Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni, gerekse de Türkiye Cumhuriyet Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya yönelik filler kısaca "darbe girişimi" veya "darbe suçu" olarak adlandırılmaktadır. Farklı maddelerle yaptırıma bağlanan bu filler 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Yeni TCK'da ise TBMM'ye karşı suç 311. madde de, Hükümete karşı suç ise 312. madde de düzenlenmiştir.

4. 
Vatana İhanet Suçu
Türkiye'de 29 Nisan 1920'de Hıyanet-i Vataniye Kanunu 12 Nisan 1991 tarih ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu düzenlemesiyle yürürlükten kaldırılmıştır. Türk Ceza Hukuku’nda vatana ihanet suçu tanımlanmamıştır.

Bununla birlikte; Türk Ceza Kanunu'nun devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak, düşmanla işbirliği yapmak, devlete karşı savaşa tahrik, temel milli yararlara karşı hareket, askeri tesisleri tahrip ve düşman askeri hareketleri yararına anlaşma, düşman devlete maddi ve mali yardım konularını işleyen 302-308. maddeleri, geleneksel olarak vatana ihanet kapsamına giren suçları içerir.
Vatana ihanet kavramına Çeşitli Kanunlarda Görüyoruz 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun 54. maddesinde, Türk Ceza Kanunu 302 ila 339 maddelerindeki vatana karşı suçlarda, 55. maddesinde savaş ihaneti ve 56. maddesinde milli savunmaya ihanet suçlarında, Anayasa 105/3 maddesinde düzenlenmiştir.

Darbeci subayların ve yardakçılarının işledikleri suçlar vatana ihanet suçu olarak iddianameye geçecektir.

5. 
Kanunsuz Emri Uyguladılar
Konu hakkında Anayasa’nın 137. Maddesi ve Türk Ceza Kanunu’nun 24. Maddesi bulunuyor.

Türkiye Barolar Birliği ve tüm barolarımız, ortak bir açıklama yaparak darbeye karşı olduğunu, demokrasiyi sonuna kadar savunacağını ilan etmiştir

Yaşananların hepimize öğretmesi gereken, çıkışın daima demokraside olduğudur. Bir daha böyle bir kara günün yaşanmaması için siyasi iktidara düşen, herkesi kucaklaması ve demokrasiyi geliştirecek adımları atmasıdır.

Yargıtay Başkanlar Kurulu darbe girişimine ilişkin Açıklama Yapmıştır

 "Her ne şekilde olursa olsun, kim ya da kimler tarafından işlenirse işlensin, 'Anayasal düzeni cebir ve şiddet kullanarak değiştirmeye teşebbüs etmek' yasalarımızda en ağır yaptırımı gerektiren suçlardan olup bu nevi ihanet içinde olanlar hukuk devleti kuralları içinde en kısa sürede yargı önünde hesap vereceklerdir" açıklaması yapıldı.

Yargıtay Başkanlar Kurulu'ndan yapılan yazılı açıklamada, Türk Silahlı Kuvvetleri içinde terör örgütü mensubu bir grubun ülkenin birliği ve bütünlüğü ile milli iradeye ve demokrasiye karşı gerçekleştirdiği alçak kalkışmanın, kahraman milletin ve sağduyu sahibi güvenlik güçlerinin sarsılmaz iradesiyle bertaraf edildiği belirtildi.

Son olarak şunu söylemek istiyorum; darbecilerin işledikleri suçlardan dolayı sayısız ağırlaştırılmış müebbet cezası almaları kuvvetle muhtemel. Mehmetçik’ e ve halkımıza yapılanları kınıyorum. Zulüm karşısında susan dilsiz şeytandır. Hiçbir meslektaşım zulme sessiz kalmasın. Yaşanan olaylarda hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.



(Bu köşe yazısı, sayın Av. Tuğba İncel tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)