Dava konusu uyuşmazlıklar yargılama devam ederken borcun ifası, kiralananın tahliyesi, ipoteğin fekki gibi nedenlerle mahkemece bir karar verilmesine gerek bulunmadan çözümlenebilmektedir. Bu gibi hallerde dava konusuz kalmakta ve esas hakkında karar verilmesine gerek bulunmamaktadır.

Örnek verilecek olursa; itirazın iptaline ilişkin yargılama devam ederken davalının davaya konu icra dosya borcunun tamamını ödemesi halinde dava konusuz kalmaktadır. Nitekim mahkemece artık icra dosyasına yapılan itiraz hakkında karar verilmesine gerek bulunmamaktadır.

Davanın konusuz kalması halinde mahkemece verilecek olan karar esas hakkında karar verilmesine yer olmadığıdır. Davanın esası hakkında karar verilmeyecek olsa da yargılama aşamasında yapılan giderler ve vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücretinin hangi tarafa yükletileceği hususunda karar verilmesi gerekmektedir. Nitekim Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 332. maddesinde yargılama giderlerine mahkemece resen hükmedileceği düzenlenmiştir. HMK’nın 323. maddesinde ise yargılama giderinin neler olduğu açıklanmıştır. Anılan madde düzenlemesine göre vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti de bir yargılama gideri olarak kabul edilmiştir.

HMK’nın 331. Maddesinin birinci fıkrası; “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” şeklinde düzenlenmiştir. Anılan madde doğrultusunda davanın konusuz kalması halinde davanın açıldığı tarihte haksız olduğu tespit edilen taraf yargılama giderini ödemekle yükümlü olacaktır. Bu nedenle yargılama gideri hakkında hüküm kurulabilmesi için mahkemece davanın açıldığı tarihte haksız olan tarafın tespit edilmesi gerekmektedir.

Mahkemece henüz deliller toplanmadan dava konusuz kalmış ise davanın açıldığı tarihte haksız olan tarafın tespit edilmesi mevcut bilgi ve belgelerle mümkün olamayabilecektir. Bu gibi hallerde dava konusuz kalmış ise de dava tarihinde haksız olan tarafın tespit edilebilmesi için delillerin toplanmasına devam edilebilecektir. Nitekim Yargıtay’ın aşağıda yer verilen kararı da bu doğrultudadır;

“…Somut olaya gelince; dava konusu kiralanan yargılama devam ederken tahliye edilmiştir. Bu durumda mahkemece tarafların tüm delilleri toplandıktan sonra davanın açıldığı tarihteki haklılık durumu dikkate alınarak yargılama giderleri ve vekalet ücreti konusunda hüküm kurulması gerekirken gerekli araştırma yapılmadan yazılı şekilde yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda da karar verilmesi doğru değildir…”

(Yargıtay 6. HD., 28.01.2013 tarihli, 2012/16929 Esas, 2013/1128 Karar sayılı kararı, www.kararara.com, çevrimiçi: 10.10.2015)

Bir Yerel Mahkeme kararında; tahsil edilen alacağın sehven ve mükerrer olarak icra takibine konu edilmesi halinde borçlu/davacı tarafından icra hukuk mahkemesinde şikâyet davası açılmadan önce alacaklı/davalı tarafından icra dosyasından feragat edilmesi halinde, feragat işleminden sonra şikâyet yoluna giden borçlu/davacı tarafın davanın açıldığı tarihte haksız olduğu tespit edilmiş ve yargılama gideri borçlu/davacı tarafın üzerinde bırakılmıştır.

Bununla birlikte iş mahkemesinde verilen bir başka kararda; Sosyal Güvenlik Kurumu (Kurum) tarafından tüzel kişilik perdesi kaldırılarak Kuruma olan borçlara istinaden şirket ortaklarına prim borçlarına ilişkin ödeme emri gönderilmiştir. Söz konusu ödeme emrinin iptali davasında, Kurumun; şirket hisselerini devretmiş olan davacıdan şirket ortağı olmadığı dönemlere ilişkin prim ödemelerini talep ettiği anlaşılmış olup bu durum Kurum tarafından fark edilerek ödeme emri Kurum tarafından iptal edilmiş ve dava konusuz kalmıştır. Söz konusu davanın açıldığı tarihte Kurumun haksız olduğu mahkemece de tespit edilmiş ve yargılama giderleri Kurum aleyhine hüküm altına alınmıştır.

Sonuç itibariyle, davanın konusuz kaldığı durumlarda yargılama giderinin hangi taraf üzerinde bırakılacağının belirlenebilmesi için mahkemece davanın açıldığı tarihteki haksızlık durumu tespit edilecektir. Davanın açıldığı tarihte haksız olan taraf, yargılama aşamasında yapılan giderleri ve vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücretini ödemekle yükümlü olacaktır.

(Bu köşe yazısı, sayın Av. Çiğdem ÇİLCİ tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)