Yeni yıl yeni olaylarla geldi. Bu yılın diğer yıllardan farklı olacağı ve bir “düğüm noktası” haline geleceği görülmektedir.
Bu yıl ya “düğümler çözülecek” ya da “kördüğüm” olacaktır.

DENKTAŞ VE ERGENEKON
KKTC’nin kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş vefat etti. Devlet adamı kimliği yanında bir fotoğraf sanatçısı olan Sayın Denktaş’ın fotoğraf makinasında, kendisi tarafından çekilen, bizim de birkaç fotoğrafımız bulunmaktadır. Davet üzerine 1999 yılında gittiğimiz Cumhurbaşkanlığı konutunda verdiği öğle yemeği sırasında bizzat fotoğraflarımızı çekmiş ve yemek sonrası yapılan törende “kendilerine hitaben şu konuşmayı yapmıştık” : “Bugün Kıbrıs'ta, bir Yugoslavya, Sırbistan, Çeçenistan olayı yaşanmıyorsa, dünya bunu Sayın Rauf Denktaş'a borçludur. Türk hareketi; hem Kıbrıs'a hem Yunanistan'a özgürlük ve demokrasi getirmiş, adada ihtilali, Yunanistan'da cuntayı önlemiştir. Bu gerçekleri görmeyen kişilerin, Sayın Rauf Denktaş'ın dengeli siyasetinin ve KKTC.nin gerçeklere uygun yapısının olmaması halinde, bölgenin nasıl bir kan, ateş ve barut fıçısına döneceğini, dünya barışının nasıl bir tehlikeye gireceğini düşünmeleri yeterli olacaktır. Akdeniz ve Dünya Barışına katkılarından ötürü Sayın Denktaş’a BARIŞ ÖDÜLÜNÜ takdim ediyoruz.- http://www.hed.org.tr/raufdenktas.htm ”. demiştik.

Sayın Denktaş’ın hangi güçlüklerle ve nasıl komplolarla uğraştığını anımsamak için Anadolu Ajansı’nın resmi sayfalarına bakmak yeterli olacaktır. Denktaş’ın ve KKTC’nin Ergenekon davaları ile ilişkilendirilmek istenmesi, “AA.sının 2009 yılı Şubat ayı bültenlerine ve basına”, Denktaş’ın şu sözleri ile yansımıştır : “Türkiye’de ’Ergenekon’ davası adı altında, laikliğin tehlikede olduğunu, ılımlı İslam diye Türkiye’nin bir yerlere götürülmekte olduğunu gören, Atatürkçü, Cumhuriyete sadık, vatanperver insanların tevkif edildiğini, bir çoğunun yedi-sekiz ay, bir tanesinin 13 ay yattıktan sonra evinden ölüme gönderildiğini ve niçin tevkif edildiğini bilmediğini görüyoruz, üzülüyoruz. Şüpheyle içeriye alınan insanlar, ‘içerde kal, ben delil arıyorum, ben delil bulduğumda aleyhine dava getiririm’ dercesine hapiste tutulmaktadırlar. Ergenekon dosyası nedir ki Kıbrıs’ta arıyorlar... Beni susturmak istiyorlar ama bunlarla susturamazlar… Bu yalanlarla Türk halkı korkutulmak ve sindirilmek istenmektedir. Herkes, telefonum dinleniyor mu diye telefonunu kullanamaz hale geldi, Türk milleti buna layık değildir... Ben, Ergenekon’la ilgili suçlamaları bekliyordum, çünkü Türkiye'de Kıbrıs davasını savunuyorum.” demiştir.
Bu satırlar Devletin resmi kuruluşu olan Anadolu Ajansı (AA) sayfalarında yer almaktadır.

 


VER LEFTER’E YAZ DEFTERE
Yeni yılın üzüntü veren bir diğer olayı milli futbolcu Lefter Küçükandonyadis’in vefatı oldu. Türk bir anne ile Makedonya’lı Arnavut bir balıkçı babanın oğlu olan Lefter futbol oynamaktaki ustalığından ötürü “Ordinaryüs” yani “Profesörlerin Hocası” olarak adlandırılmıştır. Türk Milli Takımında 50 kez “Milli Forma” giyen Lefter, Türk Ordusu’nda 4 yıl “askerlik” yapmıştır. Soyadı veya şirket adında “Türk” kelimesini taşıyan ve “Hepimiz….yiz” diye gezenlerden çok daha fazla ve tam bir Türk olan Lefter’in ismi Fenerbahçe Marşında ;
“Cihatlar, Lefterler, Canlar, Fikretler / Hala sevilen birer abidedirler
Hiçbir kulüpte olmayan bu dostluk / Yıllar yılı hep şampiyon olduk”
şeklinde geçmektedir.
Lefter’e, Türk halkı tarafından gösterilen bu saygı ve sevgi, “hangi dinden ve hangi ırktan olursa olsun”, kendisini Türk olarak kabul eden ve vatana hizmeti dokunanlara karşı --başka hiçbir ulusda örneğine rastlanmayacak şekilde- “Türk Milleti’nin yüceliğini, asaletini, üstün ruhunu yansıtması” bakımından da önemlidir. Kendisine gelen pasları gole çevirmesinden ötürü “Ver Lefter’e, Yaz deftere” sloganı ile hatırlanan Lefter’i saygı ile anarız.
 
UMRE
Umre; hac zamanını kapsayan Kurban Bayramı ile başlayan ve devam eden aylar dışında yapılan, Kabe ve diğer kutsal yerlerin ziyaret edilmesidir. Hac zamanında bu ziyareti yapanlara “Hacı” bunun dışındaki günlerde ziyaret edenlere “Mutemir” yani yarı hacı denir.
Diyanet İşleri Başkanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ile anlaşma sağlamış olmalı ki, 2012 yılı öğrenim yarı yıl tatilinde yani çocukların dinleme ve ders çalışmaları için verilen “karne tatilinde”, umre turu düzenledi.
Umre’nin zorunlu kıldığı şeyler; ihram, tavaf, say ve traş olmaktır.
Say; Kabe’nin doğu tarafındaki ‘Safa’ tepesinden başlayarak yaklaşık 400 metre uzaklıktaki Merve’ye, hızlı adımlarla, dört gidiş ve üç gelişi kapsamaktadır.
İhram; hac veya umrenin başlangıcında giyilen beyaz renkte, dikişsiz kumaşa denir. Başın açık, ayakların çıplak olması gerekir. Tavaf sırasında, hacı veya umreci; ihramdan çıkarak saç ve sakallarını traş eder.
İşte şimdi, 0-2 yaşdan başlayıp da, ilköğretim öğrencileri için düzenlenen umre turunda, çocuklar bu merasimleri yerine getirecekler ve saçları traşlanmış birer “mutemir” olarak döndükleri okullarında eğitimlerine devam edeceklerdir.
 
19 MAYIS
 
Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı, her yıl 19 Mayıs tarihinde kutlanan, Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Millî Bayramıdır.
Atatürk “Ben 19 Mayıs’da doğdum” demiştir.
Şimdiye kadar bu bayram; Türkiye’nin bütün İl ve İlçerinde kutlanırken, gençler hep bir ağızdan ve yüksek sesle şu and’ı içerlerdi :
“Ey Büyük Atam; Türk gençliği olarak, özgürlüğün, bağımsızlığın, egemenliğin, Cumhuriyet ve İnkılapların yılmaz bekçileriyiz. Her zaman, her yerde ve her durumda Atatürk ilkelerinden ayrılmayacağımıza, çağdaş uygarlığı geçmek için bütün zorlukları yeneceğimize, namus ve şeref sözü verir, kendimizi büyük Türk ulusuna adarız.”
Getirilen kısıtlamalar, vatandaşların açtıkları veya açacakları davalar ile kaldırılır mı, kaldırılmaz mı bilinmez ama görünen odur ki “19 Mayıs Törenleri bundan sonra mutemir öğrenciler tarafından karşılanacaktır.”
Yeni yıl, yeni olaylarla geldi.
İşte yeni yılın ilk olayları ve yeni “düğümleri” bunlar.
Dememiz odur ki; yeni yılda, “düğüm düğüm üstüne” gelecek, ya bu düğümler “çözülecek” ya da “kördüğüm” olacaktır.
 

Av.A.Erdem Akyüz, 
Hukukun Egemenliği Derneği
Genel Başkanı


(Bu köşe yazısı, sayın Av. Erdem AKYÜZ tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)