Kaza neticesinde vefat eden kişinin yakınlarının açacağı destekten yoksun kalma tazminatı talepli davalarda mevzuat ve Yargıtay içtihatları nedeniyle olayın iş kazası veya trafik kazası olarak nitelendirilmesine göre bedel farklılıkları ortaya çıkmaktadır. Hakkaniyete aykırı bu durum sürekli değişkenlik göstermekte olup bir yandan çelişki giderilmekte ancak bir yandan mevzuat değişikliği ile yeni bir çelişki doğmaktadır. Halen destekten yoksun kalma tazminatı davaları kapsamında tazminat miktarının belirleneceği hesap raporu alınırken bazı mahkemelerin bilirkişiye bakiye ömür hesabı yönünden hatalı talimat vererek bu farklılığı sehven devam ettirdiği fark edilmektedir.

İşçinin ölümü ile sonuçlanan iş kazasından kaynaklı destekten yoksun kalma tazminatı davalarında geçtiğimiz yıllarda Yargıtay tarafından benimsenen PMF-1931 bakiye ömür tablosu güncel içtihatlarla yerini hak sahiplerinin daha lehine olan TRH-2010 bakiye ömür tablosuna bırakmıştır. Bu davalarda her iki bakiye ömür tablosunun kullanılması döneminde de aynı hesap yöntemi benimsendiğinden (progresif rant yöntemi) TRH-2010 bakiye ömür tablosuna göre hesaplanan güncel tazminat miktarları belirgin şekilde daha fazladır.

Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı davalarında ise mevzuat biraz daha karmaşık bir yoldan geçerek bugünkü halini almıştır. Karayolları Trafik Kanunu’nun göndermesi ile poliçe tanzim tarihi 01.06.2015’ten sonra olan trafik sigortalarının geçerli olduğu davalarda destekten yoksun kalma tazminatı Genel Şartlar uyarınca TRH-2010 bakiye ömür tablosu ve 1,8 teknik faizli aktüeryal hesaplama yöntemi ile hesaplanmaktaydı. Her ne kadar TRH-2010 bakiye ömür tablosunun PMF-1931 bakiye ömür tablosuna göre hak sahibi yönünden daha lehe olduğu sabit ise de progresif rant tekniği yerine 1,8 teknik faizli aktüeryal hesaplama yöntemi ile yapılan hesaplamada hak sahiplerinin tazminat miktarları ciddi oranda azalmaktaydı. Anayasa Mahkemesi’nin 2019/10 E – 2020/40 K sayılı kararı sonrasında trafik kazası kaynaklı destekten yoksun kalma tazminatlarında da Genel Şartlar’da öngörülen 1,8 teknik faizli hesaplama yerine progresif rant tekniği ve Yargıtay içtihatları uyarınca TRH-2010 bakiye ömür tablosu kabul görmeye başlandığından güncel durumda bir kişinin iş kazası neticesinde vefat etmesi ile trafik kazası neticesinde vefat etmesi sonucunda geride bıraktığı yakınlarının hak kazanacağı tazminat miktarı aynı olacaktır. Ancak bu eşitlik 04.12.2021 tarihinde yapılan değişiklikle yine bozulmuştur.

Nitekim 04.12.2021 tarihinde yayınlanan yeni Genel Şartlar’da bu kez trafik kazaları yönünden destekten yoksun kalma tazminatlarında TRH-2010 bakiye ömür tablosu ve 1,65 teknik faizli aktüeryal hesaplama yönteminin kullanılacağı öngörülmüştür. Bu noktada yeni bir mihenk taşı haline gelen poliçe tanzim tarihi 04.12.2021’den sonra olan trafik sigortalarının geçerli olduğu davalarda bir kez daha tazminat miktarının bir iş kazasında olduğu miktarda belirlenmesini sağlayan progresif rant tekniğinden ayrılmak zorunda kalınacaktır.

Yeni Genel Şartlar’ın iptaline ilişkin başvurulan hukuki yolların olumsuz sonuçlanması halinde yine aynı sonuç ile karşı karşıya kalınacak, 04.12.2021 tarihinden sonra bir kişinin trafik kazasında vefat etmesi sonucu yakınlarının hak kazanacakları destekten yoksun kalma tazminatı miktarı söz konusu aynı kişi şayet bir iş kazasında vefat etseydi yakınlarının hak kazanacakları destekten yoksun kalma tazminatından az olacaktır. Bu husus mevzuatımızdaki çelişkiler açısından düşündürücüdür.

Zira aynı kişinin, aynı “can”ın geride bıraktıkları için maddi değeri, olayın iş kazası veya trafik kazası olarak nitelendirilmesine göre değişiklik gösterecektir.