1-Hâkim: “Hadi Avukat Bey ya, yeter, kısa kes de, aydın abası olsun,”

Avukat: “Efendim, bi müsaade edin, bakın sonra, müvekkil, “ya o kadar para verdik, avukat da duruşmada hep sustu, hiç konuşmadı”, diyor, şimdi bilmezsiniz, yarın bir gün emekli olup, avukatlığa başlayınca anlarsınız”, diyen avukatlar da var

2-Ceza mahkemesinde, “esasa ilişkin beyanı, yarıda kesip”, taze avukatın, hevesinin, kursağında kalmasına neden olan, hâkimler de var

3-Avukat Bey, “tanıklarınız hoşuma gitmedi” diyen, hâkimler de var

4-“Ego yarışına giren”, avukat ve hâkimler de var

5-İlk celse “çekirge gibi sıçrayıp”, hâkimi deli ettiğim davalarım da var

6-Tam, hâkim davayı bitirecekken, gereksiz yere “efendim, tanık dinlensin” diyen, bu nedenle çocuk mahkemesindeki davanın 15 celse sürmesine ve devletten aldığım 3 kuruşu da yol parasına vermeme neden olan, cmk avukatları da var

7-“Kendini, yanında çalıştırdığın avukata kullandırma, enayi misin?”, diyen avukatlar da var

8-Kendisini tanımadığım halde, “bana yetki belgesi verip”, duruşmaya sokmaya çalışan avukatlar da var

9-Duruşmalarda, “şov yapan”, avukatlar da var

10-Aşırı “paragöz davranan”, avukatlar da var

11-Avukatına, “kazık atan”, müvekkiller de var

12-Müvekkiline, “kazık atan”, avukatlar da var

13-Meslektaşına, “kazık atan”, avukatlar da var

14-Meslektaşını, “enayi yerine koyan”, avukatlar da var

15-“Kafadan çatlak”, müvekkillerim de var

16-Telefonda, avukatla, “laubali olan”, müvekkil, müvekkil adayları ve vatandaşlar da var

17-Avukatının, adli yardım avukatı olarak (bedava) görev yaptığı esnada, “sayın avukatım, saygılar” diyen, daha sonrasında, parasıyla, aynı avukatı, özel avukat olarak tuttuğu zaman ise, 180 derece dönen, avukatına, eskisi gibi saygıyla değil, “kaardeşim” diye hitap eden, “gündüzleri insan, geceleri kurt adam olduğu sonradan anlaşılan”, müvekkil ve müvekkil yakınları da var

18-“Allah seni başımızdan eksik etmesin” diyen müvekkil yakınları da var, asıl, Allah sizleri, başımızdan eksik etmesin, sizler benim canlarımsınız, “velinimet”imsiniz, diyen avukatlar da var

19-Şüphelinin, gözaltı süresi dolup, itiraz ettiğim de, “avukat bey, senin bu yaptığın, işgüzarlık”, diyen polis memurları da var

20-BAM’daki duruşmaya, cmk avukatı olarak, bölge farklılığından dolayı, girmeye yetkim yok diyorum, devlet, başka cmk avukatına para vermesin diye, “avukat bey, ille sen gel”, diyen kalem memurları da var

21-“Avukat Bey, bırak şu kep’i (e-tebligat), avukatların içinde, senden başka kullanan yok deyip, arkamdan da, ya bu avukat ta, tam cins abi ya”, diyen kalem memurları da var

“Allah Allah ya, niye bırakayım, sen de O zaman, akıllı telefonunu bırak, nokia 5110 ya da erikson 688 kullan, bilgisayarı da bırak, yazılarını daktilo ile yaz”, diyen avukatlar da var

22-Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, duruşma tarihini söyleyen üye hâkimin, duruşma tarihi; “9 şubat” lafını, “30 şubat” olarak anlayıp, (bi 30 şubatımız eksikti, o da oldu) duruşma tutanağına, “30 şubat” olarak geçiren, zabıt katipleri de var

23-Meşru müdafaa’ya, “nefsi müdafaa”, diyen avukatlar da var

24-Avukatı “gaza getiren”, müvekkiller de var

Müvekkil: “Avukat Bey, karşı tarafın avukatı şöyle diyor, “sizin avukatınız pasif kalmış, dilekçeye sadece sizin dediklerinizi yazmış”

Avukat: “Merak etmeyin, bi sağ, bi sol kroşe, bi aparkat, ilk raundda davacıyı nakavt eder, ringin dışına atarız”

25-Müvekkil: “Avukat Bey, karşı tarafın avukatı çok dişliymiş”

Avukat: “x hanım, ben aynı zamanda, diş hekimliği fakültesi mezunu bir diş hekimiyim, en fazla 32 dişi vardır, diş çekme takımlarımı alır, onların tüm dişlerini sökeriz, merak etmeyin”

26-Karşı tarafın avukatını, “gözünde çok büyüten”, müvekkiller de var

“Komşunun tavuğu komşuya kaz, karısı, kız görünürmüş”

27-“Avukat Bey, davalı taraf, benim düşmanım, sen de, benim avukatım olduğuna göre, sen de onların düşmanı ol” diyen, müvekkiller de var

28-“Avukat Bey, davalı tarafın avukatı, benim düşmanım, sen de, benim avukatım olduğuna göre, sen de o avukatın düşmanı ol”, diyen müvekkiller de var

29-Para vermek için, “peşinden koştuğum”, müvekkillerim de var

30-Adli yardım müvekkili olduğu halde, “avukatın suratına, telefonu şak diye kapatan” müvekkil yakınları da var (sanırsın ki, avukata beş beş para veriyor, terbiyesiz)

31-Davası ile ilgili olarak, “her gün fikir değiştiren”, müvekkillerim de var

32-Hukuk mahkemesindeki duruşmada, hâkimin, “avukat bey, davanızla ilgili, şu şekilde bir işlem yapsak, kanunun şu maddesine dayansak, ne dersiniz? Sorusuna, bilmediği ve bilmediğini çaktırmamak ve “hâkim olan sizsiniz, meseleyi siz çözün”, nezaketsizliğinde de bulunmamak için, “takdir, sayın mahkemenindir”, diyen avukatlar da var

33-Aile mahkemesindeki boşanma davasında, 32 dişini birden komple implant yaptıran müvekkilin, “ya avukat bey ya, valla ben bu eşimi, yeni dişlerimle, bi güzel ısırmak istiyorum” sözüne, “sayın müvekkilim, hadi ısır, ham yap bakıym”, diyen davalı vekilleri de var

34-Aile mahkemesindeki duruşmada, davalıya, nafaka ve manevi tazminat ödememek için, “hâkim bey, müvekkilim, o kadar fakir, o kadar fakir ki, “hint fakirinden daha fakir” diyen, davacı vekilleri de var (meğerki bu hint fakirinden daha fakir olan kardeşimiz, en az 5.000 TL’ye, bu avukatı, özel avukat olarak tutmuş)

35-Davayı bitiren hâkime, “hâkim bey, ben bu davanın bitmesini istemiyorum” diyen, şikâyetçiler de var

36-“Avukatın lafını 1 kerede anlayan, aynı şeyi 10 kere tekrarlattırmayan müvekkillere, düzenlenen törenle, 1 çeyrek altın takan”, avukatlar da var

37-“Kuşluk vakti başlayacak duruşmayı, akşam güneş batıp, kerâhat vakti de çıktıktan sonra bitiren”, mahkemeler de var

38-Okuma-yazma bilmediği halde, akıllı telefon ve whatsapp kullanan, müvekkillerim de var

39-“Ukalâ” (kendini akıllı ve bilgili sanan, bilgiçlik taslayan), müvekkil ve müvekkil yakınları da var

40-Avukat Bey, bu nasıl uzun bir dilekçe böyle ya? Bak, “bunlar da var” yazısının 1. maddesinde; “kısa kes de aydın abası olsun” demiştim, “dilekçeye hiçbir şey yazma, sadece talep ve netice yaz yeter, okuyan kim zaten?”, diyen hâkimler de var

41-“Sonsuz derinlikte, Sihirli Çantası” olan, avukatlar da var

“Sonsuz Derinlikteki, Sihirli Çanta içinde;

- Şarküteri Niyetine;

Peynir, zeytin, salam, sucuk, süt, yoğurt, yumurta, tereyağı, bal, reçel, ekmek, 1 damacana su, turfanda meyve sebze, kavun, karpuz, domates, salatalık, tuz, şeker, bisküvi, bitter çikolata, çay bardağı, termos, piknik tüpü…

- İlk Yardım Çantası Niyetine;

Sargı bezi (6 adet), gazlı bez (6 adet), üçgen bandaj (2 adet), baticon (2 adet), flaster (2 adet), çengelli iğne (5 adet), makas (1 adet), yara bandı (2 adet), alüminyum yanık örtüsü (1 adet), steril eldiven (10 adet), el feneri (1 adet), parmak ateli (4 adet), serum (2 adet), airway –yetişkin (1 adet), airway – bebek (1 adet), enjektör (2 adet), bistüri ucu (2 adet), bandaj (2 adet), boyunluk (1 adet), atel (1 adet) ilk yardım kitabı (1 adet)

- Acil Durumlar İçin;

Yangın söndürme tüpü

- Çantanın Üstünde Uçarak, Yazın Sahil Bölgelerine Gidilen Duruşmalar İçin;

Deniz şortu, terlik, şişme deniz yatağı, dalış takımları, paletler, oksijen tüpü, şnorkel, can yeleği, can simidi, olta takımları… vs. vs. vs.