Şoför dosyaları dizmiş kendince sıraya, teker teker dolaşıyor adresleri… Borçlu adını seslendi şoför. “Benim dosya” dedi arka sıradan orta yaşlarda bir bayan avukat.

Haciz memuru ve avukat, adresin bulunduğu binaya girdi. Biz de aşağıda beklemeye başladık. Beş dakika geçmedi, (sonradan öğrendik ki haciz memurunun mesaj atması üzerine ) şoför, apar topar binaya girdi.

Onun telaşlı halini gören bir kaç avukat ” Yukarıda olay mı çıktı acaba?” diye düşünüp şoförün peşinden yukarı çıktılar. Araçta ben ve bir takip elemanı arkadaş kaldık. Haciz mahalli malum. Ne olacağı belli olmaz. Dosya da bizim değil. En iyisi beklemek dedik.

5 dakika, 10 dakika derken baktık gelen giden yok, biz de merak edip yukarı çıktık. Borçlu 35 yaşlarında bir kadındı. Buraya kadar herşey normal. Anormal olan, kadının üzerinde siyah transparan bir tül gecelikle ve fazlasıyla rahat bir şekilde ortalıkta dolanıyor olmasıydı.

Kadını görünce anladık tabi yukarı koşuşturmanın nedenini… Memur ve alacaklı vekili odaları dolaşıyor. Hacze kabil mal arıyorlardı. Takip elemanlarından biri ” Bütün malvarlığı ortada zaten ne arıyorlar ki içerde” deyince, odadaki herkes gülmemek için kendini zor tuttu.

Haciz memuru ve avukat da salona geldiler. Bu kez kadın, alacaklı vekiline dönüp; ” Avukat hanım birşeyim yok işte donumu mu alacaksınız?” deyince, ikinci bomba alacaklı vekilinden geldi; ” Don hacze kabil değil. Hem almak istesem bile gördüğüm kadarıyla alabileceğim bir donunuz da yok ”

O gün ; 1-Hacze çıkmanın bazen eğlenceli bile olabileceğini, 2- Bir avukatın, gözünü dört açıp tüm detayların farkında olması gerektiğini öğrendim…



Kaynak: http://hukukitavsiyeler.com