Wuppertal Mahkemesi'nde görülen davada yargıçlar, cinayetteki "ağırlaştırıcı koşulları" göz önünde bulundurarak, sanık Christiane K'ya Almanya'daki en ağır cezayı verdi. Ömür boyu hapis cezası alan mahkumun en az 15 yıl boyunca tahliye edilmesi beklenmiyor.

Christiane K, kendisinden bir yıldır ayrı olan eski eşinin yeni sevgilisi ile fotoğrafını gördükten sonra, intikam duygusu ile 5 küçük çocuğunu öldürdüğü ortaya çıktı. Savcı, katilin, "hayal kırıklığı, öfke ve umutsuzluktan" dolayı cinayetleri işlediğini ifade etti.

O sabah erkenden okula erken giden 11 yaşındaki en büyük oğlu ise, ölümden kurtulan tek çocuk oldu.

Cinayetten tam sorumlu

Sanık, duruşma boyunca sessiz kaldı. Daha önce masum olduğunu iddia eden Christiane K, maskeli bir adamın dairesine girip çocuklarını öldürdüğünü ileri sürmüştü. Ancak polis, bu iddiayı destekleyecek hiçbir kanıt bulunamadı.

Mahkeme heyeti, kadındaki narsisizm ve davranış bozukluğu belirtilerine rağmen, mahkumun bir psikiyatri merkezinde gözaltına alınmasını kabul etmedi. Yargıçlar, sanığın eylemlerinden tamamen sorumlu olduğunu sonucuna vardı.

"Çocukları banyoda boğarak öldürdü"

İddianameye göre, Christiane K, 3 Eylül 2020'de Wuppertal yakınlarındaki Solingen'deki evinde çocukların uykuya dalmaları için içeceklerine uyuşturucu attı. Daha sonra onları uyandırdı ve hepsini sırayla banyoda boğarak öldürdü.

1, 2 ve 3 yaşlarındaki kız çocukları ile 6 ve 8 yaşlarındaki erkek çocukların cansız bedenleri yataklarında bulundu.

Kadın aynı gün Düsseldorf kentindeki istasyonda kendini bir trenin önüne attı, ancak intihar girişiminden kurtuldu. (Hüseyin Koyuncu / Euronews)