Belçika'da 1999 yılından beri devam eden terör örgütü DHKP-C davasında Brüksel Temyiz Mahkemesi'nin teröristleri "çete üyesi" kabul eden kararı, Belçika Yargıtayı'nda onaylandı.

Brüksel Temyiz Mahkemesi, terör örgütü DHKP-C ve üyeleriyle ilgili davayı 23 Aralık 2009 tarihinde sonuçlandırmış, 3 teröriste tecilli hapis cezaları vermiş, 3 teröristi suçsuz bularak beraat ettirmişti.

Mahkeme kararına göre, Belçika'da işledikleri suçlar çerçevesinde yargılanan terör örgütü üyelerinden Fehriye Erdal 2 yıl, Musa Asoğlu 3 yıl, Kaya Saz 2 yıl tecilli hapis cezasına çarptırılmıştı.

Mahkeme, bu sanıkları, terör örgütü üyesi olmak suçundan aklarken, "suç örgütü" yerine de daha hafif anlamlı "çete" tanımlamasını tercih etmiş, savcılığın ağır ithamlarının kanıtlarını yetersiz bulmuştu.

Brüksel Temyiz Mahkemesi, diğer sanıklardan Bahar Kimyongür, Şükriye Akar Özordulu ve Zerrin Sarı'yı da suçsuz bularak beraatine karar vermişti.

Mahkeme kararında, sanıkların üzerinde bulunan silah ve örgüte ait belgeler dikkate alınmamış, Asoğlu'nun "çete başı" olarak tanımlanması dikkati çekmişti.

Belçika Federal Savcılığı, "dengeli" bulduğu mahkeme kararını kabullenirken, Türkiye, müdahil taraf olarak kararın iptali istemiyle yargıtaya başvurmuştu.

-ADLİ SÜREÇ-

Terör örgütü üyelerine ilişkin adli süreç, 1999'da, terör örgütü üyelerinin bazılarının Belçika'da yakalanmasıyla başlamıştı.

Sabancı Holding Otomotiv Grubu Başkanı Özdemir Sabancı, Toyota-Sa Genel Müdürü Haluk Görgün ve sekreter Nilgün Hasefe'nin 9 Ocak 1996'da öldürülmesi olayının zanlılarından olan terörist Fehriye Erdal, 26 Eylül 1999'da Belçika'da Neşe Yıldırım adına düzenlenmiş sahte pasaportla yakalanmıştı. Belçika, Türkiye'nin iade talebini, idam cezasının yasalardaki varlığı nedeniyle reddetmiş ve bu arada teröristin siyasi sığınma başvurusunu da geri çevirmişti.

Erdal, bir yıl kadar hapis yattıktan sonra bir evde göz hapsine alınmış, ardından firar etmişti.

Fehriye Erdal ve terör örgütünün geçen yıl ölen başı Dursun Karataş ile Musa Asoğlu, Bahar Kimyongür, Zerrin Sarı, Şükriye Akar Özordulu gibi, çoğunluğu firarda olan sanıkların yıllarca "Belçika usulü" yargılanmaları, büyük "adli skandalları" beraberinde getirdi.

Teröristleri Belçika'da işledikleri suçlardan yargılayan Bruges Ağır Ceza Mahkemesi, 28 Şubat 2006'da açıkladığı kararda, Fehriye Erdal'a 4, örgütün başı Dursun Karataş'a 5, sözcüsü Musa Asoğlu'na 6, Kaya Saz, Bahar Kimyongür, Zerrin Sarı ve Şükriye Akar'a 4'er yıl hapis cezası verdi.

Gent Temyiz Mahkemesi, 7 Kasım 2006'da bu cezaları onadı.

Terör örgütü üyelerinden Musa Asoğlu, Kaya Saz, Şükriye Akar ve Bahar Kimyongür cezaevine kondu. Belçika'da bir ikamette göz hapsinde bulunduğu varsayılan ve karardan 2 gün önce "izini kaybettiren" Fehriye Erdal ile Dursun Karataş ve Zerrin Sarı, firarda sayılıyordu.

Mahkeme, sanıkları 10 yıl boyunca kamu haklarından mahrum etmeyi de kararlaştırdı, Asoğlu'nu 5 bin 500, diğerlerini 2 bin 500'er avro para cezasına çarptırdı.

Bruges Mahkemesi, ayrıca DHKP-C'yi "terör örgütü" olarak nitelendirdi ve Belçika'da adli alanda örgütün bu sıfatına resmiyet kazandırdı.

Bu kararlar üzerine Yargıtay'a başvuran sanıkların Belçika'da işlediği suçlar arasında, sahte kimlik kullanmak, silah ve patlayıcı madde bulundurmak, terör örgütü üyesi olmak, terör eylemleri planlamak ve haraç toplamak gibi suçlar yer alıyordu.

Belçika'da verilen kararların tümü, 2007'de Yargıtay tarafından bir tek gerekçeyle bozuldu. Yargıtay kararının ardından tutuklu ve hükümlü teröristlerin tümü serbest bırakıldı, firardakiler hakkındaki kararlar da "adli bir hata yapıldığı" gerekçesiyle iptal edildi. Bu "hata" ise Termondo Mahkemesi Yargıcı Freddy Troch'un, Bruges Ceza Mahkemesi başkanlığına atanması olarak ortaya çıktı. Yargıtay kararında, daha önce Türk asıllı teröristleri yargılayan ve sert kararlar vermesiyle tanınan bu yargıcın Bruges'e atanması "tarafsızlığın yitirilmesi" olarak değerlendirildi.

Yargıtay, sanıklar hakkında verilen kararlara yönelik hiçbir eleştiri ve itirazda bulunmadı, ancak tüm kararları iptal etti.

Belçika'nın Anvers Temyiz Mahkemesi, Yargıtay'ı izleyerek, 7 Şubat 2008 tarihli kararında, terör örgütü DHKP-C üyesi sanıkları serbest bıraktı, bu kişilerin ve bağlı bulundukları örgütün Belçika dışındaki eylemlerini dikkate almayı da reddetti.

Anvers Temyiz Mahkemesi, gıyaben yargılanan terör örgütünün başı Dursun Karataş ile Zerrin Sarı, Şükriye Akar ve Bahar Kimyongür'ün beraatine karar verdi.

Firarda bulunan terörist Fehriye Erdal 2 yıl tecilli hapis ve bin 230 avro para, Musa Asoğlu 3 yıl tecilli hapis ve bin 230 avro para, Kaya Saz da 21 ay tecilli hapis ve bin 230 avro para cezasına çarptırıldı.

Anvers Mahkemesi, daha önceki kararların aksine, DHKP-C'yi "terör örgütü" olarak nitelemeyi de reddetti.

Cezaya çarptırılan sanıklara yönelik suçlar arasında, sadece silah ve sahte belge bulundurmakla kullanmak yer aldı.

Mahkemenin gerekçeli kararında, savcılığın, DHKP-C'nin bir terör örgütü, sanıklarınsa terör örgütü üyesi oldukları, bir çete veya suç örgütünün söz konusu olduğunu somut verilerle kanıtlayamadığı ifade edildi. Kararda, "müdahil taraf olan Türk devletinin iddia ve kanıtlarının yetersiz bulunduğu" yer aldı.

Sonraki aşamada, Federal Savcılığın itirazı üzerine Anvers Temyiz Mahkemesinin bu kararını bozarak, DHKP-C'yi "terör örgütü, suç örgütü ve çete" olarak niteleyen Yargıtay, terör örgütünün ve üyelerinin Belçika dışında işlediği suçlardan da bu ülkede yargılanabileceğini belirtti.

Yargıtay, sanıkların tekrar yargılanmasını Brüksel Temyiz Mahkemesine bıraktı ve bugüne kadar alınan kararlar geçerliliğini yitirdiği için sanıkların daha farklı cezalara çarptırılabileceği kaydedildi.

Brüksel Temyiz Mahkemesi, 2009 başında, "sil baştan" uygulaması çerçevesinde yeniden yargılama başlattı. Savcılığın, sanık avukatlarının ve müdahil tarafın dinlenmelerinin ardından, kararın 14 Temmuz 2009'da açıklanacağı bildirilmişti.

Mahkeme, bu tarihte, karar açıklamak yerine, "tereddütleri olduğunu" belirtti, sanık avukatlarını ve savcılığı, daha farklı bir yaklaşımla yeniden dinlemek istediğini duyurdu.

Brüksel Temyiz Mahkemesinin Aralık ayındaki son kararı, terör veya suç örgütü üyesi olmak ithamlarından arındırılan, beraat ettirilen veya tecilli cezalarla salıverilen sanıkları sevindirdi.


samanyoluhaber.com