FİNLANDİYA polisi geçtiğimiz aylarda çok sayıda sahte yemek çeki ele geçirdi. Hürriyet'ten Çetin AYDIN Haberine göre, Sahteciliğin önüne geçmek için üretici firmalar tarafından başlatılan printerlerdeki gizli kod uygulamasından yola çıkan Finlandiya polisi, kağıtlardaki gizli kodun Türkiye’deki bir printere ait olduğunu belirledi. Finlandiya polisinin verdiği bilgiye değerlendiren Türk polisi printerin İstanbul’da satıldığını belirledi. Önce satıcıya sonra da alıcıya ulaşan İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri Avcılar’daki bir imalathaneyi bastı. Yüzbinlerce sahte içki ve sigara bandrolü ele geçirildi. Yabancı içki ve sigara bandrollerinin de ele geçirildiği operasyonda bandrolleri imal ederek ihraç eden Cemal Salmanlı ve Elvan Özdemir gözaltına alındı. 2 kişi emniyetteki sorgularının ardından Küçükçekmece Cumhuriyet Savcılığı’na sevk edildi. Salmanlı ve Özdemir, nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Finlandiyalılar geliyor

Operasyonu başlatan bilgiyi veren Finlandiya polisine başarılı geçen operasyonla ilgili bilgi veren Mali Şube ekipleri, operasyonda ele geçen sahte belgelerle ilgili kamu ve özel şirket yetkililerine bilgi verdi. Finlandiya yemek çeki şirketi ve adı geçen ülkelerdeki içki ve sigara bandrollerini üreten şirket yetkililerinin önümüzdeki günlerde çete üyelerinden şikayetçi olmak için İstanbul’a gelecekleri belirtildi. Üst düzey bir emniyet yetkilisi, olayın sanıldığından daha ciddi olduğunu belirterek, “Bu bandroller bazı ülkelerde üretilen sahte içki ve sigaralara yapıştırılıyor ve bütün dünyaya sahte içki ve sigara dağıtımı yapılıyor. Türkiye’ye de sokuluyor” dedi.

Yabancı bandroller bulundu

4 bin 500 adet üzerinde “Lounasseteli” (Finlandiya şirketine ait) ibareli yemek fişi.
987 bin 500 adet Ukrayna içki bandrolü.
713 bin Kosova sigara bandrolü.
1600 adet Azerbaycan içki bandrolü.
Rulo halinde basımı ve kesimi yapılmış Rusya ve Letonya içki bandrolleri.
Rulo halinde Bulgaristan menşei AB ülkelerinde kullanılan otoban geçiş belgesi.
Basımı, kesimi yapılmamış Almanya Araç Tescil Formu ve Bulgaristan’daki büyük araçlar için egzoz sertifikaları olmak üzere toplam 1 milyon 706 bin 600 adet sahte belge.
Gizli kodundan belirlenen printer ile 1 adet kağıt kesme makinesi ve 1 adet ambalaj makinesi.

Operasyon Türkiye’ye nasıl uzandı

Printerlardeki kod uygulamasından yola çıkan Finlandiya polisi, kağıtlarda gizli bilgilere ulaştı.
Printerın Türkiye’ye satışının yapıldığı belirlendi. Polis, bilgiyi İnterpol Genel Sekreterliği kanalıyla Emniyet Genel Müdürlüğü’ne iletti.
Emniyet Genel Müdürlüğü İstanbul Mali Şube Müdürlüğü’ne dosyayı gönderdi.
Mali Polis, Küçükçekmece Cumhuriyet Savcılığı’ndan aldığı izinle 3 ay printerin izini sürdü.
Printer, kullanan sahtecilik çetesinin Beylikdüzü’nde bir matbaada faaliyet gösterdiği belirlendi.
Bir binanın bodrum katındaki matbaa bir hafta fiziki takibe çete üyeleri de telefon takibine alındı.
Ekipler önceki gün sabah saatlerinde operasyon başlattı.

Her printer kimliğini belli eden iz bırakıyor

PRINTER üreten firmalar sahteciliğin önüne geçmek gizli kod uygulamasını hayata geçirdi. Uygulamaya göre, her printer için ayrı bir kod belirleniyor. Printer bu kodu baskı yaptığı kağıtlara bırakıyor. Kod üretici firmaya iletildiğinde printerin kimlik bilgilerine ulaşılabiliyor. Kimlik bilgisi içinde printerin modeli ve hangi bayi aracılığıyla satıldığı yer alıyor.(Hürriyet)

Gizli Kod uygulaması nedir?

Hukukihaber'in görüştüğü Av. Vedat ORUÇ, gizli kod son yıllarda üretilen bir çok markanin yazıcı ve fotokopi makinalarında uygulanıyordu. Bu yeni bir uygulama değil. Yazıcıdan veya fotokopi makinasından geçen kağıda çoğu makina kendi kodunu gizli olarak işlemektedir.

Özellikle, sahteliği iddia  edilen evraklarda, hakikate aykırı doldurulan evraklarda, insanlarin bedelsizlik defi ileri sürdüğü evraklarda, açığa imzanın kötüye kullanıldığı evraklarda, belge yazıcıdan yazdırılarak oluşturulmuş ise bu kod uygulamasının hakikati ortaya çıkarmada adli makamlara faydalı olduğunu söyledi.

Bir kaç dava dosyasında kötüye kullanılan imzaların üstündeki sonradan olusturulan yazının nerede oluşturulduğunun tespitinde bu kod uygulamasının işlerine yaradığını belirten Av. Vedat Oruç tespitin akabinde,  imzalayan insanın o tarihte başka ülkede olduğunun tespit edilmesi ve elden para verildi iddiasının da çökmesi nedeniyle mağdur edilen insanların mağduriyetlerinin önüne geçildiğini söyledi.

Bu uygulamanın hukukun temel kaidelerinden ola gelen "beyaza imza atan bunun sorumluluğuna katlanır" ilkesini yumuşatacağını; Hakikati araştırarak vicdani kanaati oluşan yargıya yol göstereceğini belirtti.

Yargıtay'ın son yıllarda "senetlerde dahi bedelsizlik iddiası varsa asıl borç iliskisinin araştırılması gerektiğine" dair  kararlarının oluşmaya başladığını belirten Oruç, kod uygulamasının hukuk camiasında bilinmediğini ama ciddi araştırma ve özel cihazlarla inceleme neticesinde benzer olaylarda bir çok dava dosyasının çözümünde kod uygulamasının işe yarayabileceğini belirtti.