Muhafazakarların lideri David Cameron Liberal Demokratlara "kapsamlı" bir işbirliği teklifi yaptı.

Başbakan Gordon Brown da iki lidere uzlaşı için zaman tanıyacağını, başaramazlarsa kendisinin Liberal Demokratlar ile görüşeceğini açıkladı.

Parlamento kilitlendi

Dünkü seçimlerde David Cameron liderliğindeki Muhafazakar Parti yaklaşık yüzde 36 oy alırken, iktidardaki İşçi Partisi 29, Liberal Demokrat Parti ise yüzde 23 civarında oy aldı.

Ancak İngiltere'de uygulanan dar bölge-basit çoğunluk seçim sistemi nedeniyle bu oranlar pek birşey ifade etmiyor. Önemli olan partilerin çıkardıkları sandalye sayısı.

Avam Kamarası'nda 650 sandalye var ve 6'sının sahibi henüz belli değil.

Şimdiye kadar belli olanlar ise, Muhafazakarların 302, İşçi Partisi'nin 257, Liberal Demokratların ise 56 sandalye kazandığını gösteriyor.

Diğer partiler ise 28 sandalye kazanmış durumda.

Bu tablo 2005 seçim sonuçlarıyla karşılaştırıldığında, Muhafazakarların sandalye sayılarını 94 arttırdığı, İşçi Partisi'nin 88 sandalye yitirdiği ve Liberal Demokratların da 5 sandalye kaybettiği görülüyor.

Liderleri Nick Clegg'in televizyon tartışmalarında gösterdiği performansla son bir ayda grafiği yükselen Liberal Demokratlar hayal kırıklığı yaratmış durumda.

Kim hükümet olacak?
İngiltere'de tek başına hükümet kurmak için 326 sandalye gerekiyor ve şu anda hiçbir parti bu sayıya ulaşamayacak gibi görünüyor.

Dolayısıyla İngiltere'nin hiç de alışık olmadığı koalisyonun ya da dışarıdan destekli azınlık hükümetinin gündeme gelmesi kaçınılmaz.
Muhafazakarlar Liberal Demokratlar ile işbirliği yaptıkları takdirde güvenoyu alacak sayıya ulaşıyor.

Ancak Liberallerin en önemli talebi olan seçim sistemi reformuna Muhafazakarların karşı çıktığı biliniyor.

Buna rağmen bir uzlaşıya varılabilirse, bunun ülkeyi kısa sürede tekrar seçime taşımak üzere geçici bir çözüm olacağı tahmin ediliyor.

Kısa süre önce bir açıklama yapan Muhafazakarların lideri David Cameron ise reformu görüşebileceklerini dile getirdi.

Ülkenin güçlü ve istikrarlı bir hükümete acilen ihtiyacı olduğunu söyleyen Cameron, Liberal Demokratlara kapsamlı olarak tanımladığı bir öneride bulundu.

Cameron Liberal Demokratların böyle bir ortaklıkla, seçim bildirgelerindeki birçok konuyu hayata geçirebileceklerini dile getirdi.

Brown direnmedi

Bu parlamento tablosunda ikinci alternatif İşçi Partisi-Liberal Demokrat işbirliği.

Ancak bu ortaklık gerekli sandalye sayısına ulaşmak için İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda'dan küçük partilerin desteğine ihtiyaç duyuyor.
Bunun sağlanması durumunda, Liberallerin İşçi Partisi'nden liderini değiştirmesini isteyebileceği konuşuluyor.

İngiltere'de hiçbir partinin tek başına iktidar olacak sandalye sayısına ulaşamaması durumunda, gelenekler önce mevcut başbakanın bu sayıya ulaşmak için çaba harcamasını öngörüyor.

Dolayısıyla öncelikle seçimden "yenik" çıkan iki partinin koalisyon çabasına girmesi olası.

Ancak yorumcular, geleneklere uygun olsa da bunun siyasi ahlak açısından sorunlu bulunabileceği görüşünde.

Başbakan Gordon Brown da az önce yaptığı açıklamada, Muhafazakarlar ve Liberal Demokratların koalisyonu görüşmesine zaman tanımak gerektiğini söyledi.

Brown bu anlaşmanın sağlanamaması halinde Liberal Demokrat Parti ile görüşmeye hazır olduğunu dile getirdi.

Oy kullanamayan seçmenler öfkeli

Öte yandan İngiltere'de bazı seçim bölgelerinde çok sayıda seçmen, oyunu kullanamadı.

Oy verme işleminin yerel saatle 22.00'de son bulduğu seçimde, birçok kişi oluşan kuyruklar yüzünden zamanında oy kullanamayıp seçim merkezlerinden hayalkırıklığı yaşayarak döndü.

İngiltere Seçim Kurulu Başkanı Jenny Watson, bazı bölgelerde seçim sonuçlarına itiraz edilmesinin muhtemel olduğunu söyledi.

Londra, Birmingham ve Sheffield'daki bazı seçim merkezlerinde, oy kullanamayan öfkeli seçmenlerin oturma eylemi düzenledikleri ve görevlilerin mühürlenmiş sandıkları götürmesini engellemeye çalıştıkları görüldü.

Başkent Londra'daki bir seçim merkezine ise polisler gönderildi.

İngiltere'nin kuzeyindeki York kentinde de, yüzlerce kişinin, postayla gönderilen pusulalarının kaybolması yüzünden oy kullanamadıkları bildiriliyor.

Yaklaşık 45 milyon kişinin oy hakkı olan İngiltere'de dar bölge seçim sistemi uygulanıyor. 650 seçim bölgesinin her birinde en fazla oyu olan aday milletvekili seçiliyor.

Genel tablo



Seçim bölgelerinde, üç büyük partinin adaylarının yanı sıra, bağımsız adaylar ve bazen sadece o bölgede kurulu bir partinin adayı da seçime girebiliyor.

Seçim sistemini eleştirenler, bu sistemin sadece büyük partilerin işine yaradığını, iktidarın hep iki parti arasında el değiştirdiğini, bu iki partiye verilmeyen milyonlarca oyun boşa gittiğini belirterek, nisbi temsile dayalı seçim sistemine geçilmesini istiyorlar.

Sistemi savunanlar ise temsili sistemlerin istikrarsız koalisyon hükümetleri doğurduğunu, halbuki İngiliz sisteminin genellikle bir partiye çoğunluk sağladığını söylüyor.

Bu görüşe göre, bu yolla kuvvetli iktidarlar oluşuyor, ayrıca küçük seçim bölgelerinin sadece bir milletvekili ile temsil edilmesinin seçmenle temsilcisi arasında yakın bir bağ oluşması ve seçmene temsilcisinden hesap sorabilme imkanı tanıması gibi avantajları olabiliyor.

Seçimler, ülke tarihinde ilk kez üç büyük parti liderinin televizyonlarda canlı yayımlanan tartışma programlarına katıldığı hareketli bir kampanya dönemini izliyor.


BBC