AB Komisyonu'nun bu karardan ötürü büyük hayal kırıklığı yaşadığını söyleyen Ludford, "Sonuç olarak, Türk anayasal sistemi, Türkiye-AB ilişkilerine yardımcı olmayan faktörlerden biridir." ifadesini kullandı. Ludford, "İngiltere'de de askerî mahkemeler var ama sadece disiplin suçlarına ve savaş alanındaki düzenlemelere ve görevlendirmelere bakar. Türkiye'deki durumu tarif etmek çok zor. Disiplin dışındaki normal suçlarda ordunun yargı sistemi üzerinde hiçbir rolü olamaz." açıklamasını yaptı.

Aynı eleştiriyi ABD'de Guantanamo üssüyle ilgili de dile getirdiğini anlatan Sarah Ludford, "Amerika'da da askeri mahkemelere karşı çok büyük eleştiriler var. Nitekim ABD Başkanı Barack Obama, bu kişilerin askeri değil, sivil mahkemelerde yargılanacağını açıkladı. Bu da doğru bir karardı. Şimdi Türkiye'de Anayasa Mahkemesi sivillere karşı suç işleyenlerin askeri mahkemelerde yargılanmasına karar verdi. Neden iki başlı, iki sınıflı bir yargılama sistemi getiriliyor?" görüşlerini dile getirdi.

Normal bir demokratik Avrupa ülkesinde ordunun hükümete değil, hükümetin orduya emir verdiğine işaret eden Ludford, Ergenekon ve son geçtiğimiz günlerde ortaya çıkan 'Balyoz' planı iddialarına da değindi: "Kesinlikle ordu kendi etrafında dönen Ergenekon ve diğer darbe iddialarıyla ilgili sivil yargıya ifade vermelidir. Maalesef, mahkemenin bu davranışı korkunç bir adım oldu. Bu kararı değerlendirirken çok iyimser olamıyorum."

İngiliz vekil, DTP'nin kapatılmasının Türkiye'de anayasal değişikliğin aciliyetini bir kez daha gösterdiğini de savundu. Ludford, anayasanın AB standartlarına uymadığını belirterek, "Anayasanın hâlâ değiştirilmemiş olması Avrupa Konseyi tarafından da kınandı. Bu anayasa Avrupa standardının demokratik sistemine uymuyor." şeklinde konuştu.

Sarah Ludford, anamuhalefet partisi CHP'yi de sert bir şekilde eleştirdi. AP milletvekili, "Beni asıl şaşırtan olay, laik ve liberal bir siyasetçi olmama rağmen sözde laik olduklarını iddia eden muhalefet partisi CHP'den ziyade Başbakan Erdoğan'ın yaptıklarına daha çok sempati duymam. CHP, Türkiye'nin canlı ve modern bir Avrupa ülkesi olma süreci önünde modası geçmiş bir tutum sergiliyor. Açıkçası anamuhalefet partisinin oynadığı rol, tam bir hayal kırıklığı diyebilirim." ifadelerini kullandı.

CHP'yi Türkiye'de özgürlüklerin genişletilmesinin önünde esnek olmamakla suçlayan Sarah Ludford, şöyle devam etti: "Türkiye'de Atatürk'ün mirasını taşıdıklarını iddia edenlerin, bugün insan haklarının ve özgürlüklerin genişletilmesine karşı isteksiz olmaları beni şaşırtıyor. Anamuhalefet partisinin, daha çok siyasete sık sık müdahale etmekle bilinen askerle ilişkisi var."CİHAN