ABD, 2024 seçimlerinde yeniden aday olmayı planlayan eski Başkan Donald Trump’a yönelik farklı kollardan ilerleyen yargı süreçlerini konuşuyor. Son olarak geçen yıl Beyaz Saray’dan ayrılırken kutular dolusu evrak, belge ve çeşitli malzemeyi Florida’daki evi Mar-a-Lago’ya taşıdığı ortaya çıkan Trump, kendi imzaladığı yasalar yüzünden beş yıl hapis yatabilir. Gizli bilgiler içeren belge veya materyalin yetkisiz yerde bulundurulmasına bir yıl hapis öngören teklif, 2018 yılında Trump’ın imzasıyla 5 yıl hapis cezası şeklinde yasalaşmıştı. Yine Trump’ın imzasıyla bu gerekçeyle mahkûmiyet, “ağır suç” kapsamına alınmıştı. Aleyhinde soruşturma yürüten FBI’ın patronu Christopher Wray’i de Trump atamıştı.

ARAMA İZNİ KAMUYA AÇILACAK

Hafta başında Trump’ın evine baskın yapan FBI ajanları, yaklaşık 10 kutu dolusu malzemeye el koymuştu. Dün basına açıklamada bulunan Adalet Bakanı Merrick Garland, arama iznini bizzat verdiğini söyledi. Garland, “konu halk ve basının ilgisini çektiğinden” izin metninin kamuya açılması için Federal Mahkeme’ye başvurulacağını da açıkladı. Amerikan basınına göre, belgede arama gerekçesinin yanı sıra FBI ajanlarının Mar-a-Lago’dan topladığı materyalin bir listesinin bulunması bekleniyor. Trump bu yılın başlarında Beyaz Saray’dan beraberinde getirdiği 15 kutuyu Ulusal Arşivler’in ısrarlı talebi üzerine iade etmişti.

400 SORUYU YANITSIZ BIRAKTI

Şirketleri hakkındaki bir başka soruşturma kapsamında New York Başsavcısı Letitia James’a yeminli ifade vermeye giden Donald Trump, daha önce sık sık eleştirdiği “susma hakkını” kullandı. Geçen çarşamba yapılan ve saatler süren sorgulama sırasında Trump, yasal gereklilik üzerine ismini sesli olarak beyan ettikten sonra, konuşmama hakkı olduğunu bildirdi. Bundan sonra işi, borçları, mal varlığı gibi konularda kendisine yöneltilen 400 soruya ‘aynı cevap’ yanıtını vererek Anayasa’nın 5’inci maddesine vurgu yaptı. ABD Anayasası’nın ilgili maddesi, herhangi bir suçla itham edilen kişiye susma hakkı tanıyor.

ELEŞTİRMİŞTİ

Trump 2016’da seçim kampanyası sırasında, Dışişleri Bakanlığı döneminde kişisel e-postasından resmi yazışmalar yaptığı için suçlanan Demokrat rakibi Hillary Clinton’ı 5’inci maddeden faydalanmakla suçlamış ve “Masumsan neden buna ihtiyaç duyuyorsun” demişti.