BYE - İspanya'da yayımlanan El Mundo gazetesinin 25 Mart 2010 tarihli internet sayfasında, Fran Martinez imzasıyla ve yukarıdaki başlık altında yer alan İstanbul çıkışlı yazının özet çevirisi şöyledir:

Bu hafta Erdoğan'ın partisi, Türkiye'de anayasal reform teklifi ilan etti. Aktar, "Yetersiz fakat doğru yolda ilerliyor." diye düşünüyor. Bu reformda İspanya, izlenecek bir modeldir.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bu reformlar, AB kanunlarıyla uyumludur. Yargıtayın eleştirilerini anlayamıyoruz. Reformları eleştirenler sadece statükoyu muhafaza etmek istiyor." diye yorumluyor.

Bununla birlikte Erdoğan hükûmetinin anayasa değişikliği teklifi, Türkiye'de özellikle yargı içinde, Anayasa'yı değiştirme tekliflerinin yargının bağımsızlığını tehdit ettiğini vurgulayan güçlü bir muhalefetle karşılaştı.

Hâkim ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanı Kadir Özbek, "Bu reform, Anayasa'ya ve kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırıdır. Bize düzenlemeleri bile göndermediler, biz onları internetten indirmek zorunda kaldık." diyor.

Şu an hükûmet, bir darbe sonrasında yazılan 1982 Anayasası'nın 26 maddesini değiştirmeyi planlıyor. En önemli değişiklikler yargıyı etkileyecek. Bu reformla Anayasa Mahkemesinin üye sayısı 11'den 19'a çıkacak. Üyeler 12 yıllığına seçilecek ve 65 yaşına kadar hizmet edecek.

Ayrıca askerler de sivil mahkemelerde yargılanabilecek; parti kapatmalar Mecliste de tartışılacak ve dinî eğitim hakkındaki kararlar siyasi bir partiyi kapatma nedeni olamayacak.

Bununla birlikte değişiklik paketi, "devletin birliğini ve Cumhuriyetin laik karakterini tehlikeye atma durumunda" partilerin kapatılmasına imkân tanıyan maddeyi muhafaza ediyor. 1982 Anayasası'nın kabulünden bu yana 20 partinin kapatılmasını sağlayan bu madde AB tarafından da eleştiriliyor. Bu madde yüzünden AK Parti bile, 2008'de bir kapatma girişimiyle karşı karşıya kalmıştı.

Başbakan Erdoğan, ordu ve hâkimleri kastederek "Yürütme ve yargıya karışmaktan vazgeçmeliler." dedi. Sürekli olarak reformlara karşı olan Kemalist CHP lideri Deniz Baykal, alaycı bir şekilde, "Reform paketi, AK Partinin hâkimler tarafından kapatılma korkusuna bağlıdır." diye yorumluyor.

Bununla birlikte bu paket, Kürtlerin haklarını genişletmiyor ve eşitlik ilkesi içeren 10. maddeyi tartışmalı hâle getiriyor.

Başbakan Erdoğan, ordunun onlarca mensubunun tutuklanması sonrasında kendini güçlü hissediyor ve pazartesi günü tasarıyı oylamaya sunacak. Zafere ulaşma seçeneği çok. Anayasa değişikliği, üçte iki çoğunluk oyu gerektiriyor; Meclisteki 550 milletvekilinden 337'si AK Partili. Söz konusu çoğunluğun sağlanamaması durumunda tasarı, halk oylamasına götürülebilir.


  ANAYASA ÇALIŞMALARI İLE İLGİLİ FARKLI GÖRÜŞLER İÇİN TIKLAYINIZ.