İSTANBUL (AA) - Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, "Güçlü cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ve güçlü parlamentoyla 2023 hedeflerine yürüyeceğiz dedik. Yayınladığımız seçim beyannamesiyle Türkiye'yi daha fazla büyüteceğiz dedik. Muhalefetin adayları ise 'Biz daha iyisini yapacağız’ diyemedikleri için AK Parti'nin dediği ne varsa tersini yapacağız diyorlar." dedi.

Arslan, Silivri'deki bir düğün salonunda düzenlenen "Kanaat Önderleri" iftar programında, ramazan ayının sonuna gelindiğini belirterek, katılımcıların Kadir Gecesi'ni tebrik etti.

Ulaştırma projelerini tasarlarken vatandaşların seyahat konforunu artırmayı ve ülke ekonomisini büyütmeyi hedeflediklerini aktaran Arslan, ülkenin taşımacılık ve seyahat kalitesini artırmak için çalışmalara durmaksızın devam edeceklerini söyledi.

Türkiye'nin Asya ile Avrupa arasında köprü konumunda bulunduğunu hatırlatan Arslan, Türkiye'nin uluslararası yük hareketinden hak ettiği payı almaya başladığını kaydetti.

Arslan şöyle konuştu:

"İster hammadde ister mamul madde, işte bu yük hareketinden kaynaklı olarak bu yük hangi ülkenin üzerinden gidiyorsa o ülke bundan kaynaklı ciddi bir gelir elde ediyor. İşte biz istedik ki 3 ile 3,5 saatlik mesafede 1,5 milyar insana erişebiliyoruz. 1,5 milyar insanın oluşturduğu gayri safi yurt içi hasıla 35 trilyon dolar ve bu 35 trilyon dolardan kaynaklı olarak da 75 milyar dolarlık bir taşımacılık pastası var. Bunu başka ülkeler kendi aralarında paylaşırken biz dedik ki 'Hayır. Bu kadar kıymetli, bu kadar önemli bir coğrafyadaysak o zaman uluslararası taşıma koridorları Türkiye'nin üzerinden gitsin ve Türkiye bu anlamda gelir elde etsin. Türkiye büyüsün, Türkiye güçlensin.

İşte İstanbul'da yaptığımız otoyollar da Avrasya Tüneli de Marmaray Tüneli de 3. köprü de, 3. havalimanı da ve inşallah şimdi yapacağımız 3 katlı tünelin de amacı Avrupa'dan gelen yük hareketinin İstanbul üzerinden Anadolu’ya, oradan Asya’ya gitmesi…”

- "Ülkemizden geçen her bir tır kullandığı yol başına bize para veriyor"

Türkiye'nin ulaşım hatlarını kuvvetlendirerek uluslararası ticaret yüklerinden aldığı payı artıracağını yineleyen Arslan, şöyle konuştu:

"Ülkemizden geçen her bir tır kullandığı yol başına bize para veriyor. Her tren kullandığı kilometre başına bize para veriyor, hava sahası da öyle. Her yolcu Türkiye'ye bir para bırakıyordu. Bunları niye söyledim, Türkiye bunca yıldır bölünmüş yolları olmayınca, hızlı treni olmayınca, havalimanları büyük olmayınca, deniz limanları büyük olmayınca dünya taşımacılığını kendi üzerinden yapacak durumda değildi. Böyle olunca da başka ülkeler bu taşımacılık pastasını kendi aralarında paylaşıyorlardı. Ne zaman ki Türkiye bu büyük projeleri yapmaya başladı ve taşımacılık pastasından büyük gelir elde etmeye başladı, dünyadaki büyük ülkeler dediler ki 'Bu Türkiye çok oluyor, bu Türkiye'yi durdurmamız lazım."

Gezi eylemlerinin ardından 3. köprü, 3. havalimanı, Avrasya Tüneli ve Osmangazi Köprüsü’nün durdurulması talebiyle karşılaştıklarını hatırlatan Arslan, dış güçlerin mega projeleri durdurmak için ülke içinden uygun isimleri kullandığını kaydetti.

- "Satılık şehir Kars diye gazete manşetleri vardı"

Arslan, dünyadaki mazlumlara sahip çıkan Türkiye'nin, dünyayı yönetenler tarafından rahatsızlıkla karşılandığını ifade ederek, 24 Haziran seçimlerine ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:

"Güçlü cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ve güçlü parlamentoyla 2023 hedeflerine yürüyeceğiz dedik. Yayınladığımız seçim beyannamesiyle Türkiye'yi daha fazla büyüteceğiz dedik. Muhalefetin adayları ise 'Biz daha iyisini yapacağız’ diyemedikleri için AK Parti’nin dediği ne varsa tersini yapacağız diyorlar. İstanbul'daki projeleri yap-işlet-devret modeliyle yapınca buradaki kaynağı tüm şehirlerimizdeki projeler için kullanıyoruz.

AK Parti gelmeden önce ben Kars'tan geliyorum, bölgemden örnek vereceğim, ‘Satılık şehir Kars’ diye gazete manşetleri, tabelalar vardı.Yatırım, proje ve insana değer veren hizmetler olmayınca şehir adeta satılığa çıkarılmış gibiydi. Ancak günümüzde vatandaş lafa değil icraata bakıyor. AK Parti 15 yıldır taş üstüne taş koyuyor. O nedenle ülkemizin kalkınmış Türkiye'nin yolu sandıkta Cumhur İttifakı'nın güçlü bir şekilde seçilmesinden geçiyor."

- "Milletimin ve memleketimin menfaati neyi gerektiriyorsa ona göre davranırım"

Arslan, Silivri'deki programının ardından Arnavutköy'de vatandaşlarla bir araya geldiği iftar programında, AK Parti iktidarları döneminde devreye alınan mega projelerin 81 ildeki projeleri finanse ettiğini yineleyerek, "İçimizdeki hainler de bizi istemiyor, dış güçler de bizi istemiyor.” dedi.

Bakan Arslan, kendisinin 25 sene önce genç bir mühendisken bir bakan ile arasında geçen anektodu şöyle anlattı:

"Genç bir mühendisken bir bakan abime dedim ki, abi Irak- İran savaşı var, bu savaş bize nasıl zarar verir? Bize faydası mı, zararı mı olur?’ Söylediği cümle şuydu, ‘Valla kardeş bu coğrafyadaki iş ve işlemlere biz karar vermiyoruz. Büyük güçler karar veriyor. Büyük güçlerin menfaati neyi gerektiriyorsa ona göre işlemler yapılıyor. Biz de ona ayak uyduruyoruz. Bazen bizim menfaatimizle örtüşüyor ama çoğunlukla da bizim zararımıza oluyor.

‘Yahu zararımıza olan işi niye yapıyorsunuz, niye kabul ediyorsunuz’ dediğimizde de cevabı gayet basitti. 'Valla 15 gün sonra memur maaşları geliyor. Ödeyecek halimiz yok. Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) kapısına gidiyoruz, IMF de bize şartları dayatıyor. Bunu yaparsan, şunu yaparsan ben de sana para veririm. Mecburen dediklerini yapıyoruz, parayı da alıyoruz...”

AK Parti iktidarları döneminde memur maaşları konusunda sıkıntı yaşanmadığını anlatan Arslan, "On beş yıldır böyle mi? Allah'a şükür böyle değil. Recep Tayyip Erdoğan'ın ve ekip arkadaşlarının dediği şudur, 'Milletimin ve memleketimin menfaati neyi gerektiriyorsa ona göre davranırım. İşte ona göre davrandığı için dik durduğu için dünya Recep Tayyip Erdoğan'ı istemiyor ama hangi dünya? Kendi menfaati uğruna dünyayı yönetenler istemiyor." ifadelerini kullandı.