HaberTürk'ten Yasemin Güneri'nin haberine göre; İşveren tarafından işçiye yapılan iş akdinin feshi bildiriminde, iş akdinin fesih edildiği ve bir ay sonra işi bırakması isteniyor. Veya, işçiye yapılan fesih bildiriminde, sözleşmesinin bir ay sonra fesih edileceği belirtiliyor. İşçiler de, feshin geçersiz ve haksız olduğunu düşünüyorsa işe iade davası açıyorlar.

İşte, kritik nokta tam da bu konu. Çünkü, fesih bildiriminde ileri bir tarihte iş akdinin fesih edileceği yazılmış ve bu durum işçiye bir ay önce tebliğ edilmişse Yargıtay, tebliğ tarihini kabul ediyor. İşçi, iş akdinin fesih edildiği tarihten sonraki bir ay içinde değil, işten atılacağının kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren bir ay içinde dava açmak zorunda. İşçi eğer tebliğ tarihi yerine işten ayrıldığı tarihten sonraki ay dava açarsa kaybedecek.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin verdiği karar da, yerel mahkemeler için yol gösterici nitelikte. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, emsal kararında şu görüşleri dile getirdi: “Somut uyuşmazlıkta davalı işveren tarafından iş sözleşmesinin 05/10/2011 tarihi itibariyle feshedileceğinin 06/09/2011 tarihinde davacıya işçiye bildirildiği, davanın ise 03/11/2011 tarihinde açıldığı, bildirim tarihine göre davanın bir aylık dava açma süresi geçtikten sonra açıldığı anlaşılmaktadır. Dava hak düşürücü süre içinde açılmamıştır. Davanın reddi yerine yazılı şekilde kabulü hatalıdır.”

Avukat Ferda Perihan Savaşçı, Yargıtay’ın verdiği emsal karar sonrası işverenlerin tebliğ tarihi ile fesih tarihini farklı belirlediğini ve bu nedenle çok sayıda işçinin işe iade davasını kaybettiğini söyledi.

Peki yasa ne diyor:

4857 Sayılı İş Kanunu Madde 20 – (Değişik birinci fıkra: 12/10/2017-7036/11 md.) İş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde işe iade talebiyle, İş Mahkemeleri Kanunu hükümleri uyarınca arabulucuya başvurmak zorundadır. Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamaması hâlinde, son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren, iki hafta içinde iş mahkemesinde dava açılabilir şeklinde.

4857 sayılı İş Kanunu'nun 20'nci maddesi 1'inci fıkrasında işe iade davası açma süresinin fesih bildiriminin tebliğinden itibaren başlayacağı belirtiliyor.

Avukat Savaşçı, “İş sözleşmesinin önel verilerek feshi halinde, dava açma süresinin önelin sona ereceği tarihte değil, işverenin fesih bildirimini tebliğ ettiği tarihten itibaren başlayacağı açıktır. Bu durumda iş akdi ihbar öneli verilmek sureti ile feshedilen bir işçi, ihbar öneli içerisinde yani halen çalışırken işverene işe iade davasını açmak durumunda kalmaktadır” dedi.

Örneğin 5 yıllık kıdemi olan bir işçiye 16.04.2019 tarihinde, iş akdinin 04.06.2019 tarihinde fesih edileceği kendisine bildirildiğinde, bildirimin yapıldığı tarihten itibaren (yani halen çalışırken) 16.05.2019 tarihine kadar işe iade davası açmak üzere arabulucuya başvurmadığı takdirde dava açma süresini kaçırmış ve işe iade dava açma hakkını kaybetmiş olacak. İşçi en son işe gittiği günü değil, kendisine iş akdinin feshedileceğinin bildirildiği tarihi dikkate alarak 1 ay içinde arabulucuya gitmek zorunda.

Bu tarihi kaçıran kişilerin açacağı işe iade davaları da, yasada belirtilen süreler içerisinde dava açılmadığı için reddediliyor.