Koronavirüs tedbirleri kapsamında karşılıksız çek mahkûmlarının cezalarının infazı 26 Mart 2020 tarihi itibarıyla durdurulmuş ve tahliye tarihinden itibaren en geç 1 yıl içinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının 10’da birini ödeme zorunluluğu getirilmişti. Salgın sürecinde işleri aksayan binlerce esnaf çek taksitlerini ödeyemedi. Yeni bir infaz düzenlemesi yapılmaması halinde binlerce karşılıksız çek hükümlüsüne yeniden cezaevi yolu görünecek. Avukat Serkan Ağar, “Geçici önlemler yerine dünyada başka bir örneği olmayan karşılıksız çeke hapis cezası, müjdelenen yargı reformuyla birlikte bir an önce kaldırılmalı ve yaklaşmakta olan dip dalgası önlenmeli. Çek Kanunu’na geçici bir madde eklenmek suretiyle mart ayında cezaevine girecek olan binlerce esnafa yeni bir imkân sağlanmalı ve hükümlerin infazı en az iki yıl ertelenmeli” görüşünü savundu.

Hürriyet gazetesi yazarı Oya Armutçu, çek mahkûmlarını köşesine taşıdı... İşte o yazı;

Salgın nedeniyle zor durumdaki çoğu restoran, kafe sahibi esnaf okurlarım, “İşimizi yapamadık. Bir kuruş kazanamadık. İnfaz durdurulması karşılığı ödememiz gereken çek taksitlerini bile ödeyemedik. Borcumuzu ödeyemediğimiz için tekrar hapse girersek nasıl ödeme yapacağız?” diye soruyorlar. 

Vergi suçlarından yakınan ve sahte faturaya katlamalı cezalandırmadan şikâyetçi olan okurlarımın durumunu özetleyen iki örnek soru da bakın şöyle:

VERGİ SUÇU DÜZENLEMESİ NE ZAMAN?

C.B.: Bursa’da bin 200 kişi çalışan şirketiz, matrah artırımı da yapsak yine bir şekilde ceza var. 2008-2011 yıllarından sorumlu tutup 12 yıl ceza verdiler. Toplam maddi zarar karşılığı devlete 85 bin TL ödedik. Bu nasıl vergi barışı? Bu çok acil bir durum. Vahim sonuçları var. Vergi suçu düzenlemeleri ne zaman yapılır?

İ.O.: 2016-2017 yıllarında şirketimize, mal aldığımız firmalardan sahte fatura çıktı. Ödemelerini havale yolu ile yapmamıza rağmen kabul etmediler ve savcılığa verdiler. 2016 yılı için 3 yıl 1 ay, 2017 için 3 yıl 1 ay, toplam 6 yıl 2 ay hapis cezası yapıyor. Her yıl sahte fatura çıkarsa hepsinden ayrı ayrı mı yargılanacağız? Bu kanunda bir değişiklik olacak mı?

ÇEK DOSYALARININ SAYISI 250 BİNİ BULDU

Karşılıksız çek mağduru okurlarımın sorularıyla ilgili vergi hukuku uzmanı avukat Dr. Serkan Ağar bakın şu değerlendirmeleri yaptı:

“‘Ekonomik suça ekonomik ceza’ ilkesinden hareketle 2012’de karşılıksız çeke hapis cezası öngören 27 yıllık uygulama kaldırılmışken, 2016’da karşılıksız çek düzenlemek yeniden hapis cezası ile cezalandırılan bir eylem haline geldi. Buna göre müşterisine verdiği çek bankada yazılan ‘karşılıksızdır’ kaşesi vurulan kişi, alacaklısının şikâyeti ile önce çek bedeli kadar adli para cezasına mahkûm ediliyor. Adli para cezasını ödeyemeyince, günlük 100 liradan hapis cezasına çevrilmesiyle hesaplanan hürriyeti bağlayıcı cezayı çekmek için cezaevine giriyor. Çeki karşılıksız çıkana bir çekten 3 yıl, birkaç çekten toplam 5 yıla kadar hapis cezası veriliyor. Bugün karşılıksız çekte dosya sayısı 250 bini bulmuş durumda.

BİR YILLIK SÜRE DOLUYOR

26 Mart 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 7226 sayılı kanunla, Çek Kanunu’na geçici bir madde eklendi. 24 Mart 2020 tarihine kadar işlenen karşılıksız çek suçundan dolayı mahkûm olanların cezalarının infazı 26 Mart 2020 tarihi itibariyle durduruldu. Karşılıksız çek hükümlüsünün tahliye tarihinden itibaren en geç 1 yıl içinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının 10’da birini ödemesi zorunluluğu getirildi. Yüzde 10’luk tutar infazın durdurulmasından itibaren 1 yıl içinde ödenmez ise alacaklının şikâyeti üzerine hükmün infazına devam ediyor ve çek hükümlüsü yeniden cezaevine giriyor. Mahkemece hapis cezasının ortadan kaldırılmasına karar verilebilmesi için 1 yıllık sürenin sonunda çek bedelinin kalan yüzde 90’lık kısmını 30 ayda 15 taksitle ödemesi gerekiyor; iki taksit ödenmezse hükmün infazına yine devam ediliyor.

BİNLERCE ESNAFA CEZAEVİ YOLU GÖRÜNDÜ

Pandeminin de etkisiyle getirilen düzenleme ile karşılıksız çekten hüküm giymiş olanlar geçen yıl martta tahliye olmuşlardı. Ancak çek bedelinin yüzde 10’unu ödeyemeyenler için 1 yıllık süre bu ay doluyor. Bunların yeniden hapse girmesi gündeme gelecek. Yüzde 10’luk tutarı ödeyip, 2021 yılının mart ayından sonra çek bedelinin 15 eşit taksitinden, iki taksitini ödeyemeyenler de bu yıl tekrar hapse girecekler. Çekleri yazılan ve çek bedelini ödeyemeyen binlerce esnaftan bir de devlet çek bedeli kadar adli para cezası isteyecek, ödeyemediği takdirde hapse girecek. Böyle bir durum ekonominin dengelerini altüst edeceği gibi, kimseye de bir fayda sağlamayacaktır.

CEZA ADALETİNE SIĞMAZ

Yüklü tutardaki çekler nedeniyle beş yıla kadar hapis cezası verilen 250 bin dosyadaki iyi niyetli mağdurların ve ailelerinin feryatları duyulmalı. Çünkü hakkında ceza verilen çoğu kişi, aynı zamanda, başka icra dosyalarında alacaklı durumunda. Aynı kişi alacağını tahsil edemediği için borcunu ödeyemiyor ve karşılıksız çekten dolayı hapis cezası alıyor. Sonu gelmeyen bir kısırdöngüde binlerce aile oradan oraya savruluyor. Bir suç ve ona yüklenen ceza, onu yaratan şartlardan bağımsız olarak düşünülemez. Hiçbir ticaret erbabı çekinin yazılmasını istemez. Herkes çekini ödeyebilmek, ticari itibarını korumak ve geliştirmek ister. Şimdi bu insanları yeniden cezaevine yollamak ceza adaletine sığmaz. Kişileri hapiste tutmak; faaliyetlerini, kazanç sağlama ve borçlarını ödeyebilme imkanlarını ortadan kaldırmaktan başka bir işe yaramıyor. Bugün çek, bono (senet) gibi itibarını kaybetmiş bir kıymetli evrak haline geldi. Vadeli çek uygulamasına bir an önce son verilmeli veya Türk Ticaret Kanunu’ndaki gibi vadeye 60 gün sınırı getirilmeli, karekodlu çek kullanımı zorunlu olmalı.

KARŞILIKSIZ ÇEKE HAPİS CEZASI KALDIRILMALI

Geçici önlemler yerine dünyada başka bir örneği olmayan karşılıksız çeke hapis cezası uygulaması, müjdelenen yargı reformuyla birlikte bir an önce kaldırılmalı ve yaklaşmakta olan dip dalgası önlenmeli. Salgın dönemi değerlendirilerek iş işten geçmeden Çek Kanunu’na geçici bir madde eklenmek suretiyle mart ayında cezaevine girecek olan binlerce esnafa yeni bir imkân sağlanmalı ve hükümlerin infazı en az iki yıl ertelenmeli.”

İHEP’TEKİ VERGİ SUÇU DÜZENLEMESİ NASIL?

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından geçen hafta açıklanan İnsan Hakları Eylem Planı’ndaki (İHEP) vergi suçu düzenlemesinin nasıl olacağını soran okurlarıma yanıtım ise şöyle: “Vergi suçunun her yıl için ayrı ayrı oluşması yerine tek suç kabul edilerek zincirleme suç hükümlerinin uygulanması sağlanacak. Halen vergi ile ilgili suçlarda geriye dönük olarak, her bir dönem ve belge için ayrı ayrı ceza uygulanıyor. Bu düzenleme ile bunların tamamı tek bir suç olarak kabul edilecek. Etkin pişmanlık hükümlerinin vergi suçları için de uygulanabilmesi sağlanacak. İHEP’teki 11 temel ilke, 9 amaç, 50 hedef ve 393 faaliyet için öngörülen süre iki yıl. Ancak bu konudaki düzenlemelerin en kısa sürede yapılması bekleniyor.”