Merkez Bankası’nın ekonomide ‘yumuşak iniş’i gerçekleştirmek için aldığı önlemlerle 2011 yılında yüzde 28,4 olan kredi artış hızı, 24 Ekim 2012 itibariyle yıllık bazda yüzde 14,6’ya geriledi. Bankaların son dönemde yaptığı faiz indirimleri ve kefilsiz, masrafsız kampanyalarına rağmen, ağustos sonundan bu yana kredilerle sağlanan büyüme yüzde 1,2’de kaldı. Kredilerde büyümenin duraklamasının en önemli nedenlerinden biri ise şüphesiz, 2002’den bu yana hızla artan hanehalkı borçululuğu oldu. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun verilerine göre 2002’de 3.4 milyar lira olan hanehalkı borçları, 2 Kasım itibariyle 251.7 milyar liraya ulaştı. 


Hanehalkının borcu 2002’den bu yana 74 kat arttı. Hanehalkının borcunun önemli bir bölümünü tüketici kredileri ile kredi kartı borçları oluşturdu. 2003’te 12.8 milyar lira olan tüketici kredileri 179.8 milyar liraya fırlarken, 4.4 milyar lira olan kredi kartı borcu ise 66.9 milyar liraya ulaştı. 

Hanehalkının varlıklarındaki büyüme ise cılız kaldı. 2003’te 156 milyar lira olan hanehalkı varlıklarının değeri, bu yılın haziran sonu itibariyle 542 milyar lira oldu. Hanehalkı borcunun gelire oranı yüzde 5,1’den 41,1’e yükseldi. Hanehalkı borcunun gayri safi yurtiçi hasılaya oranı da yüzde 1,8’den yaklaşık yüzde 17’ye çıktı. 2002’de bankalara tüketici kredisi borcu olanların sayısı 1 milyon 655 bin kişi iken, bu rakam bu yılın haziran sonunda 13 milyon 231 bin kişiye ulaştı. TÜİK verilerine göre 25 milyon 498 bin kişilik istihdamın yüzde 52’sinin tüketici kredisi borcu var.