ANKARA/LONDRA (AA) - BAHATTİN GÖNÜLTAŞ / GÖKHAN KURTARAN – İtalya’da kronikleşen ekonomik sorunlar ve derinleşen siyasi kriz, küresel ekonomide risk algısını artırıyor.

Avro Bölgesi’nin üçüncü büyük ekonomisinin giderek artan borç yükü son dönemde derinleşen siyasi krizin de etkisiyle yatırımcıları endişelendirmeye devam ediyor.

Ülkenin borç sorunu hem kamu sektöründe hem de bankacılık sektöründe alarm verecek düzeyde. Son dönemde siyasi istikrarsızlıkla birleşen riskler yatırımcıların gözünde İtalya’nın yeni Yunanistan olarak görülmesine neden oluyor. Gelecek yıllarda ülkenin avro bölgesinden ayrılıp ayrılmayacağı da yatırımcıların tartıştığı konular arasında yer alıyor.

Uluslararası Para Fonu’na (IMF) göre, ülke ekonomisinin 2008 kriz öncesi seviyelerine gelmesi en iyi ihtimalle 2020’den önce mümkün görünmüyor. Gelinen noktadan memnun olmayan İtalya halkı sağ ve sol blok partileri bir kenara iterek, mart ayında yapılan seçiminde 5 Yıldız Hareketi ve Lig partilerini öne çıkardı. Buna rağmen koalisyon girişimleri yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle başarısız oldu.

Son olarak Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella, Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) eski Türkiye Masası Şefi ve Ekonomisti Carlo Cottarelli’yi tarafsız bir hükümet kurması amacıyla görevlendirdi fakat ülkenin önde gelen siyasi partilerinin tarafsız hükümete güvenoyu vermeyeceklerini açıklaması mevcut siyasi belirsizlikleri daha da artırdı. Bu ise beraberinde son günlerde ülke tahvillerinde büyük çaplı bir satış dalgası yarattı.

Önümüzdeki dönemde İtalya’da nasıl bir siyasal resmin oluşacağına ilişkin değerlendirmede bulunan Alnus Yatırım Araştırma Müdürü Yunus Kaya, “5 Yıldız tek başına iktidarı alamasın diye yüzde 40 barajı getirmişlerdi. Belki onu şimdi tek başına geçecek. Çünkü halk onları denemek istiyor. Evet, belki işler daha kötüye gidecek. Ama denemeden bilemeyecekler. Bu süreçte Avro değer kaybı yaşayacaktır.” ifadelerini kullandı.


-Bankalardaki batık kredi hacmi 285 milyar avro


Avrupa’daki bankaların 813 milyar avroluk batık kredilerinin 285 milyar avrosu İtalyan bankalarında bulunuyor. Avrupa’daki bankaların elinde yüksek miktarda İtalyan devlet tahvili mevcut. Bu tutar içinde en büyük miktar ise İtalyan finans kurumlarına ait. İtalyan bankaları ülkede yaklaşık 119 milyar avroluk devlet tahvili elinde tutuyor. Bunu 44 milyar avro ile Fransız bankaları, yaklaşık 29 milyar dolarla İspanyol bankaları, 24 milyar avro ile Alman bankaları ve 20 milyar avro ile Belçika bankaları izliyor. İngiliz banklarının hesabında ise 12 milyar avro bulunuyor.

GCM Menkul Kıymetler Araştırma Uzmanı Enver Erkan’a göre krizin giderek yayılma ihtimali söz konusu. Erkan, “İtalya Avrupa’nın en büyük tahvil piyasasına sahiptir. Oradaki satışların hızlanması Avrupa piyasalarının geneline endişe olarak yansıyor. En büyük yansımasını da bankacılık sektöründe görüyoruz. İtalya’nın borçlanma maliyetleri artıyor. Elinde İtalyan tahvili bulunduran birçok Avrupa bankası var. Borç/GSYH rasyosu en yüksek ülkelerden birisi olan İtalya’nın temerrüt etmesi aynı zamanda Avrupa için de bankacılık krizi demek olabilir. Haliyle finansal etki İtalya ile sınırlı olmayacaktır.” uyarısında bulundu.

İtalya’da siyasi belirsizlikleri, kronik ekonomik sorunlara birleşmesi ülkenin borçlanma maliyetini de artırmaya devam ediyor.

Örneğin bu hafta içerisinde İtalya'nın 10 yıl vadeli devlet tahvilinin getirisi 2014 Haziran'dan sonra en yüksek değeri olan 2,94’ü gördü. İtalya ile Almanya'nın 10 yıl vadeli devlet tahvilleri arasındaki getiri farkı da 264 baz puana yükselerek, 2013’den beri en yüksek farka ulaştı.


-Kamu borcu 2,4 trilyon avro


Ulusal İstatistik Enstitüsü’nün son verilerine göre, İtalya'nın toplam kamu borcu 2,4 trilyon avroya ulaşmış durumda. Bu borç ülkenin gayri safi yurtiçi hasılasının (GSYH-1,73 trilyon avro) yüzde 138’ine denk geliyor. Bu da, 60,8 milyon nüfuslu ülkenin her bir vatandaşının halihazırda 39 bin 485 avro borcu olduğu anlamına geliyor. İtalya’nın yabancı yatırımcılara olan toplam borcu ise 739 milyar avro seviyesinde bulunuyor.

Washington’daki American Enterprise Institute’ün Araştırma Görevlisi Desmond Lachman’a göre İtalya’da derinleşen kriz Avro Birliği’nin geleceği açısından büyük önem arz ediyor.

Lechman, “Küresel piyasalar İtalya’da derinleşen kriz sebebiyle paniklemiş durumda. Çünkü Avro Bölgesi borç krizinde yeni bir dönüm olabileceğinden korkuyorlar. İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella’nın yeni bir koalisyonun kurulmasını engellemesi, politik krizin yeniden genel seçimlere gidilmesine yol açacağı şeklinde değerlendiriliyor. Bu durum İtalya’nın Avro Birliği içerisinde kalmasını sorgulayan Avroskeptiklerin yelkenlerini rüzgarla dolduruyor.” ifadelerini kullandı.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s geçtiğimiz hafta ülkede politik risklerin arttığını belirterek, İtalya’nın “Baa2” olan kredi notunun düşürülmesi yönünde izlemeye alındığı bildirmişti. İtalya’nın kredi notuna ilişkin izleme sürecinin üç aydan daha uzun sürebileceği, politik gelişmelerin netlik kazanmasının bekleneceği kaydedilmişti.