İSTANBUL (AA) - Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Timur Bayındır, Türkiye'nin Haziran 2018 otel doluluklarının 2017’nin aynı dönemine yüzde 24,9 artarak yüzde 56’ya, oda başı gelirlerin de yüzde 47,1 artışla 45,4 avroya çıktığını belirterek, “Dolayısıyla yıl sonu itibariyle hem turist sayısında hem doluluklarda çift haneli artış beklentimizi koruyoruz. Türkiye’nin hedefi turist sayısından çok geliri artırmak olmalı.” dedi.

Bayındır, TÜROB’un geleneksel toplantısında yaptığı konuşmada, Yunanistan’da yaşanan yangınların kendilerini derinden üzdüğünü belirterek, iki ülkenin halkları arasındaki dostluk köprüsünün her zaman baki olduğunu, Türkiye otelleri olarak konaklama desteği başta olmak üzere yardım etmeye hazır olduklarını gerekli makamlara ilettiklerini kaydetti.

Seçimlerin atlatıldığını, yeni hükümetin kurulması ile Kültür ve Turizm Bakanı’nın da atandığını anımsatan Bayındır, şunları kaydetti:

“Sektörün içinden gelen meslektaşımız bir ismin, Sayın Mehmet Ersoy’un Kültür ve Turizm Bakanı olmasından büyük memnuniyet duymaktayız. Bunu, turizm sektörü için çok olumlu bir gelişme olarak görüyoruz. Bakanımız seyahat acentesi, otelci, tur operatörü ve uçakçı olduğu için hatta gençliğinde turizm rehberliği bile var. Komple bir turizmcinin bakanlığımızın başına gelmesi hepimiz için inşallah çok hayırlı olacak. Yıllardır şu turizm bakanlığının başına turizmden anlayan birisi gelsin diye bakıyorduk, turizmcinin hası geldi. Sektörümüzün sorunlarını çok iyi biliyor. Bakan yardımcılarımız da görevlerine atandılar. Üçü de bulundukları yere yakışan insanlar.”

Bayındır, turizmin, Türkiye ekonomisinin vazgeçilmezi olduğuna işaret ederek, bu dönemde yapısal reformların hızlandırılmasının ve ekonomi ana gündem maddesinin turizm olmasının önemli olduğunu vurguladı.

Bakan Ersoy’un, bu süreçte sektör ile yakın iş birliği içerisinde olacağını aktaran Bayındır, bir dizi öncelikli reformlar konusunda kendisine temel bir rapor hazırladık, en kısa zamanda bizzat paylaşacaklarını söyledi.

Bayındır, hazırladıkları raporun önceliklerinin şunlardan oluştuğunu kaydetti:

“Turizmde yeniden yapılanma için 1-3 Kasım 2017 tarihleri arasında gerçekleşen 3. Turizm Şura’sı sonuçları ve kararları hayata geçirilmelidir. Turizm yatırımlarının doğru bir fizibilite ile ihtiyaç ve talebe göre şekillenmesi, renovasyon teşviklerinin artması ve Turizm Yatırım İzleme Kurulu’nun oluşturulması gereklidir. Telif hakları Kanunu ve Turizm Teşvik Kanunu’nun uygulanması başta olmak üzere, turizm mevzuatının sektörün dinamiklerine ve ihtiyaçlarına göre revize edilmelidir. Tanıtım ve pazarlama hızlı, esnek ve çok yönlü bir politika ile özel sektör ve profesyonel kurumlar iş birliğinde yürütülmelidir.”

Bakan Ersoy ve yeni hükümet ile turizm sektörünün çok daha güçlü ve etkin olacağını belirten Bayındır, haziran ayı doluluklarının geçen seneye göre bayağı yükseldiğini, haziran ayı fiyatlarının da geçen seneye göre arttığını, kişi sayısından daha fazla gelirlerin artmasının sevindirici olduğunu dile getirdi.

Bayındır, Türkiye'nin Haziran 2018 otel doluluklarının 2017’nin aynı dönemine yüzde 24,9 artarak yüzde 56’ya, oda başı gelirlerin de yüzde 47,1 artışla 45,4 avroya çıktığını dile getirerek, “Turist sayısındaki artıştan daha da önemli olanın fiyatların artması. Haziran ayında bu artış oldukça yüksek oldu. Geçtiğimiz 2-3 yıldaki büyük oranlı gerilemelerden kaynaklanan bir baz etkisi olsa da yükselişin hızlı olması memnuniyet vericidir. Dolayısıyla yıl sonu itibariyle hem turist sayısında hem doluluklarda çift haneli artış beklentimizi koruyoruz. Türkiye’nin hedefi turist sayısından çok geliri artırmak olmalı.” değerlendirmesinde bulundu.

- “Atatürk Havalimanı’nın normal faaliyetlerine devam etmesi gerektiğini savunuyoruz”

Bayındır, hükümetin en önemli projeleri arasında olan 3. Havalimanı’nın devreye girmesiyle Atatürk Havalimanı’nın faaliyetinin sonlanacağı şeklinde beyanatların olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

“Atatürk Havalimanı’nın 29 Ekim 2018’de kapatılacak olması, bölgedeki otellerde ‘atıl kalma’ endişesi oluşturdu. Bölgedeki yatırımcılar ile TÜROB olarak bir araya geldik. Yatırımcıların ortak görüşü Atatürk Havalimanı’nın kapatılması yaklaşık 4 milyar dolarlık yatırımı barındıran, ekonomiye 500 milyon avro katkı sağlayan ve 50 bine yakın kişinin çalıştığı bölge otelleri için kriz oluşturacağı düşüncesi kuvvetlenmeye başladı. Dünyanın diğer metropol şehirleri ve özellikle Atatürk Havalimanı’nın eşsiz konumu dikkate alınarak havalimanının normal faaliyetlerine devam etmesi gerektiğini savunuyoruz. Üçüncü havalimanının gerekliliği, İstanbul ve dolayısıyla Türkiye’ye katkıları noktasında hiç bir şüphemiz yok. Bu dev yatırım Türkiye’ye yakışır niteliktedir. Ancak, İstanbul gibi bir metropole 3 havaalanı çok değil. İstanbul üç havalimanıyla devam edebilir. Londra’da 6 havaalanı var. Hepsi de faal. Moskova’da da 6 tane var. Orada da hepsi faal.

B planı olarak ise Atatürk Havalimanı’nı faaliyetlerine devam etme imkanı bulunmuyorsa; havalimanı terminalleri, yeniden düzenlenerek ‘Fuar, Kongre ve Etkinlik Merkezi’ olarak değerlendirilmelidir. Atatürk Havalimanı bölgesinde tekno parklar, spor alanları, tematik parklar, konser alanları, eğlence merkezleri gibi cazibe ve çekim merkezler oluşturulmalıdır. Belki de dünyaca ünlü Disneyland benzeri bir marka ile anlaşılmalıdır, ki bu genel olarak İstanbul’a ve Türkiye’ye büyük bir ivme ve fark katar.”

- İmar Barışına başvuru tavsiyesi

Bayındır, İmar Barışına da değinerek, “31 Aralık 2017 tarihinden önceki ruhsatsız veya ruhsat eklerine aykırı yapılmış kırsal ve kentsel alanlardaki tüm yapılar İmar Barışı kapsamına alınmıştır. Öncelikle, bu yönde problem yaşayan tesislerimizin son başvuru tarihi olan 31 Ekim’i beklemeden hemen başvurularını yapmalarını tavsiye ediyorum.” dedi.

Bununla beraber, İmar Barışı düzenlemesinin İstanbul Boğaziçi sahil şeridi ve öngörünüm bölgesi ile Tarihi Yarımada içindeki bazı alanlarda uygulanmayacak olmasının, bölgede süregelen sorunların önünde önemli bir engel olarak kalmaya devam edeceğini aktaran Bayındır, sözlerine şöyle devam etti:

“Tarihi Yarımada içerisindeki kültürel ve tarihi eserleri korumak hepimizin en önemli sorumluluğudur. Hükümetimizin, bu yöndeki hassasiyetini sektör olarak her zaman destekliyoruz. Ne var ki, bu kararın uygulanmasının bölgede kangren olarak süregelen imar sorunlarını çözmeyeceği de aşikar. Başta Sirkeci olmak üzere, bölgede tarihi eser ve kalıntının bulunduğu alanlarda yapılan bina ve yapılar hariç olmak üzere, diğer yapıların İmar Barışı’ndan yararlandırılması sağlanmalıdır. Tarihi Yarımada’nın kültürel ve coğrafi dokusu dikkate alınarak, bina ve yapıların kendi özelinde değerlendirilmeye tabi tutulması ve İmar Barışı’nın bu bölgedeki tarihi eser niteliği taşımayan yapılar için de geçerli olacak şekilde düzenlemesi gereklidir. Biz TÜROB olarak bu konuda gerekli girişimleri başlattık. İstanbul Ticaret Odası ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile birebir görüştük, resmi yazılarımızı ilettik. Kısa süre içerisinde, konunun çözüme kavuşacağına inanıyoruz.”

- Doluluk oranları da gelirler de arttı

Bu arada, veri ve analiz şirketi STR'nin TÜROB için hazırladığı Haziran 2018 Ülke Performans Raporu’nda Türkiye'nin Haziran 2018 otel doluluklarının 2017’nin aynı ayına göre yüzde 24,9 artarak ortalama yüzde 56 olarak kaydedildi. Haziran 2017’de bu oran yüzde 44,8 olmuştu.

Haziran ayında Avrupa ülkeleri doluluklarında yüzde 24,9 ile en yüksek artış oranına Türkiye ulaştı. Ancak doluluk oranları sıralamasında Türkiye, 27 ülke arasında son sırada yer aldı.

Avrupa’da Haziran 2018'de en yüksek doluluk oranına yüzde 88.7 ile İrlanda ulaştı. ADR (Average Daily Rate) olarak adlandırılan ortalama günlük satılan oda bedeli Haziran ayında yüzde 17,8 artışla ortalama 81,5 avroya yükseldi.

Haziran ayında asıl dikkat çeken yükseliş toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen gelirlerde (RevPAR) gerçekleşti ve yüzde 47,1’lik artışla 45,4 avroya çıktı.

Ocak-Haziran 2018’de ise Türkiye otellerinin ortalama doluluk oranı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 17,2 artışla yüzde 63,1, ortalama günlük satılan oda bedeli yüzde 7,8 artışla 65,2 avro, toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen gelirler ise yüzde 26,9 artışla 41,1 avro olarak gerçekleşti.

- İstanbul’da oda geliri moral verdi

Öte yandan, Türkiye’nin iki önemli turizm kenti İstanbul ve Antalya’da da doluluklar da belli oldu.

İstanbul'un Haziran 2017’de yüzde 43,9 olan doluluk oranı, Haziran 2018'de yüzde 29,8 artarak yüzde 57 olarak ölçüldü.

Avrupa’da Haziran 2018’de doluluk oranlarında en yüksek artışı yaşayan destinasyon yüzde 29.8 artış oranı ile İstanbul oldu. Haziran 2018’de ortalama günlük satılan oda bedeli 87,8 avro ile 2017'ye göre yüzde 27,3 arttı. Haziran 2017’de bu rakam 69 avro olmuştu.

Toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen gelirler ise geçen yıla oranla yüzde 65,3 artarak 50 avro olarak ölçüldü. Geçen yılın aynı ayında bu rakam 30,2 avro olmuştu.

Bu yılın ilk 6 aylık performansta ise İstanbul doluluk oranı ve oda başı elde edilen gelirde geçen yıla göre en yüksek artış oranını yakalayan destinasyon oldu.

Ocak-Haziran 2017’de yüzde 54 olan doluluk oranı Ocak-Haziran 2018’de yüzde 67,1’e ortalama günlük satılan oda bedeli 70,2 avrodan 77,7 avro’ya, oda başı elde edilen gelir ise 37,9 avrodan 52,1 avroya yükseldi.

- Türkiye’nin en pahalısı Antalya’da

Antalya ve ilçelerinde Haziran 2018 otel dolulukları bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 17,8 artarak, yüzde 65,7 oldu.

Geçen yılın aynı ayında bu oran yüzde yüzde 55,8 olmuştu. Ortalama günlük satılan oda bedeli 115,5 avro olarak, 2017'ye göre yüzde 15.2 artış gösterdi. Haziran 2017’de bu rakam 100,2 avro olmuştu.

Toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen gelirlerde ise (RevPAR) geçen yıla oranla yüzde 35,7 artış oldu ve 75,9 avro olarak ölçüldü. Haziran 2017’de bu rakam 55,9 avro olmuştu.

Antalya’da Ocak-Haziran 2017’de yüzde 53,9 olan doluluklar Ocak-Haziran 2018’de yüzde 60,1’e; ortalama günlük satılan oda bedel 59,7 avrodan 62,9 avroya, oda başı elde edilen gelir 32,2 avrodan 37,8 avroya yükseldi.