Dünya çapında yaşanan salgın hastalık nedeniyle ülke ekonomisi olumsuz yönde etkilenmiş olup firmaların finansman ihtiyacı artmıştır. Faktoring yoluyla sağlanan finansman kaynağı esnektir. Firmanın faaliyet hacmi genişledikçe, firmaya adeta kendiliğinden oluşan bir finansman kaynağı sağlar. Satışların artmasıyla, factoring kurumundan sağlanacak kaynak tutarı da buna bağlı şekilde artmaktadır. Faktoring işlemi sayesinde nakit avantajı sağlayan firmalar, hammaddeyi peşin ödeyerek alabilir, önemli indirimler sağlayarak üretim maliyetini düşürebilir ve daha fazla kar olanağı sağlayabilmektedir. Bugünkü yazımda Faktoring işleminin yasal dayanağını oluşturan 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu ve  29257 sayılı Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik çerçevesinde konuya dair ayrıntılı açıklamalara yer verilecektir.

Faktoring Sözleşmesi , 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanununun 38. Maddesinde : “Faktoring sözleşmesi; mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilen alacaklar ile Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilebilen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir almak suretiyle, faktoring şirketinin müşterisine sağladığı tahsilat, borçlu ve müşteri hesaplarının tutulmasının yanı sıra finansman veya faktoring garantisi fonksiyonlarından herhangi birini ya da tümünü içeren sözleşmedir.” şeklinde tanımlanmıştır.

29257 sayılı Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik ile faktoring şirketlerinin kuruluş ve çalışma esasları düzenlenmiştir.

Öncelikle faktoring sözleşmelerinin yazılı olarak yapılması gerekmektedir. Bu durum, kanunen geçerlilik şartı olarak öngörülmüştür.

6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu m.38/f.2:

 “Faktoring sözleşmesinin yazılı şekilde düzenlenmesi zorunludur.”

29257 sayılı Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik kapsamında faktoring işlemi, faturalı alacağın temliği karşısında yapılabilmekte olup aynı faturaya istinaden birden fazla faktoring sözleşmesinin akdedilebilmesi mümkün değildir.

Faturasız işlem yapılmaması

MADDE 4

(1) Finansman, müşterinin mal veya hizmet satışına istinaden düzenlediği fatura veya fatura yerine geçen belgelerin karşılığında, kamu kurumlarına yapılan ödemeler haricinde, yalnızca müşteriye sağlanır.

(2) Kuruluşun sağladığı finansman tutarı ile bu işlemden kaynaklanan faiz ve komisyon gibi elde edilen gelirlerin toplamı fatura veya fatura yerine geçen belgelerin tutarını geçemez. Ödeme oranının yüzde yüz olduğu hallerde faiz ve komisyon gibi elde edilen gelirler müşterilerden ayrıca tahsil edilebilir.

(3) Müşterilerden fatura tutarı ile kambiyo senedi veya diğer senet tutarı arasında, yukarı yuvarlanmak suretiyle oluşan küçük farklar ile yabancı para cinsi ödeme araçlarının ödeme gününde oluşan kur farkları için ilave fatura alınmaz.

İstihbarat çalışması

MADDE 5

(1) Kuruluş tarafından müşteriyi yeteri kadar tanıyacak şekilde istihbarat çalışmalarının yapılması, sadece müşterilerin beyanı veya sözlü teyidi ile işlem yapılmaması gerekir. İstihbarat çalışması;

a) Öncelikle ilgili mevzuatta yer alan faturanın tarifi, şekli ve nizamına ilişkin düzenlemeler de dikkate alınarak faturadaki bilgilerin kontrol edilmesi,

b) İç kontrol sisteminin devralınan faturalara ilişkin gerekli istihbarat ve araştırma yapılmasını sağlayacak ve Merkezi Fatura Kaydı Sisteminde bu faturaların mükerrer olmadığının kontrolü tamamlanmaksızın kullandırım yapılamayacak şekilde oluşturulması,

c) Müşterilerin mali durumlarının değerlendirilerek bunların itibarı ve işlem geçmişleri de dikkate alınmak suretiyle gerektiğinde fatura borçlusu ve kambiyo senedi veya diğer senedin keşidecisine de başvurularak borcun teyit edilmesini sağlayacak yöntemler geliştirilmesi ve ulaşılabilmesi mümkün olan ilgili veri tabanlarından yararlanılması yoluna gidilmesi

hususları dâhil olmak üzere asgari olarak yukarıda belirtilen usul ve esasları içerecek şekilde yapılır ve bunların yetersiz kalması durumunda ilave yöntemlere başvurulur.

Mükerrer fatura kullanımının önlenmesi

MADDE 6

(1) Faktoring işlemi esnasında finansman sağlanmadan önce kuruluş tarafından müşteri yetkililerince imzalanmış alacak bildirim formu ve fatura bilgileri temin edilerek Merkezi Fatura Kaydı Sisteminde bu faturaların mükerrer olmadığının kontrolü yapılır.

(2) Kuruluş, fatura aslı imajlarını yapılacak denetimlerde tevsik etmek üzere muhafaza eder.

6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu, m.9/f.3 uygulanması konusunda, öncelikle m.9/f.2’deki şartların sağlanmış olmasını aramaktadır.

MADDE 9 –

“(2) Faktoring şirketi Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez. Aynı faturaya dayalı birden çok faktoring şirketine yapılan kısmi temliklerin toplam tutarı fatura tutarını aşamaz.

(3) Bir kambiyo senedinin ciro yoluyla faktoring şirketine devri hâlinde, kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri faktoring şirketine karşı ileri süremez; meğerki, faktoringşirketi kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.”

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 17.03.2015 tarihli kararında ;

“..Davacı vekili, müvekkili ile davalı Eçç … Ltd Şti arasında imzalanan 22.06.2012 tarihli mal satımına ilişkin sözleşme kapsamında dava konusu çekin de içinde bulunduğu bir kısım çeklerin davalı şirkete avans olarak verildiğini, malların sözleşmede belirtilen tarihte teslim edilmediğini, çekin davalı faktoring şirketinin elinde bulunduğunu, alacağın temliki hükümlerine göre şahsi def’ilerin davalı faktoring şirketine karşı da ileri sürülebileceğini belirterek müvekkilinin çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı E….. Ltd Şti temsilcisi yargılamaya katılmamıştır.

Davalı Ş… Factoring Hizmetleri AŞ. vekili, dava konusu çekin davalı şirket tarafından 22.06.2012 tarihli sözleşmeden önce, davalı şirketin davacı şirket adına düzenlediği 08.05.2012 tarihli fatura kapsamında yasal mevzuata uygun olarak müvekkiline verildiğini, çek bedelinin 15.06.2012 tarihinde davalı şirkete ödendiğini, davacının sunduğu sözleşmenin müvekkilinin alacağını sürüncemede bırakmaya yönelik olarak sonradan düzenlendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, 08.05.2012 tarihli faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı faktoring şirketine 08.05.2012 tarihli fatura ve 15.06.2012 tarihli alacak bildirim formu ile alacağın temliki hükümlerine göre temlik işlemi yapıldıktan sonra davalı faktoring şirketinin alacağını hükümsüz kılmak için davacı ve davalı şirketin 22.06.2012 tarihli satım sözleşmesini düzenledikleri, davacının kötüniyetli olduğu gerekçesiyle davanın reddine ve tazminata karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA..” karar vermiştir.

Mevcut yasa ve uygulamaya göre Faktoring konusundaki uyuşmazlıklarda işlemin yasa ve yönetmeliğe uygun olması halinde Faktoring yapan şirketin TTK 687. Maddesinde anılan soyutluk karinesinden faydalanabileceği, aksi takdirde çek borçlunun veya müşterinin bedeli ödemekten kaçınabileceği görüşü hâkimdir.

TTK MADDE 687–

(1) Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.

(2) Alacağın temliki yoluyla yapılan devirlere ilişkin hükümler saklıdır.

Temlik Konusu Alacakların Tahsilatı Şu Şekillerde Gerçekleşebilir:

- Alacak, vadesinde borçlu tarafından Faktoring kuruluşuna nakit veya diğer şekillerde (çek, senet poliçe vb) ödenebilir.

- Müşteri tarafından faktora devir ve teslim edilen ödeme vasıtaları (çek, senet, poliçe vs.) tahsilatı ile ödenebilir.

- Müşteri tarafından faktora ödeme yapılabilir.

- Faktoring ücreti, komisyonu, masrafları faktor tarafından yapılan anlaşmaya göre müşteri ve/veya borçludan tahsil edilebilir.

Sonuç olarak ;

1-Factoring sözleşmesinde, factoring işleminin asgari iki fonksiyonunun bulunması şarttır.hizmet görme bu sözleşmede mutlak olarak bulunması gereken fonksiyondur. Finansman ve garanti fonksiyonlarından biri de, mutlak olarak sözleşmede yer almalıdır. Ancak, bu iki fonksiyondan birinin sözleşmede yer alması, bunların seçimlik mutlak fonksiyonlar olduğunu gösterir. Ne var ki, her üç fonksiyonun da sözleşmede yer alması mümkündür.

2-Gerçek faktoringte, müşteriye gayri kabili rücu bir finansman sağlanmaktadır. Bu durumda, factor, müşterinin fatura veya fatura benzeri belgelerini satın aldığı için, tamamen müşterinin yerine alacaklı olarak kaim olmakta ve böyle bir ilişkide artık müşteriye verilecek bir iş görme hizmeti kalmamakta ve factor alacağı kendi nam ve hesabına takip etmektedir. Böyle bir halde ortada geçerli bir faktoring ilişkisinden bahsetmek mümkün olmamaktadır.

3-Faktoring Yönetmeliği Factor’a, emredici kurallarla bir takım mükellefiyetler yüklemektedir.Bu mükellefiyetlere riayetsizlik, factoring işleminin kesin hükümsüzlükle malul olmasına sebep olmaktadır.

4-Finansal kiralama, factoring ve finansman şirketleri yasasının 9/2.maddesine göre, factoring şirketleri kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş veya doğacak fatura ile tevsik edilmeyen alacakları satın alamaz veya tahsilini üstlenemezler. Dolayısıyla factoring şirketleri devir aldığı alacak, bir kambiyo senedinden kaynaklanıyor olsa bile alacağı doğuran temel ilişkiye ait fatura ve benzeri belgelerle bunu tevsik etmelidir. Bu hüküm düzenleyici amir hüküm olarak kabul edilmektedir. Bu şekilde tevsik edilmeyen senetlerle ilgili olarak Factor herhangi bir takip yapamaz.