Yargı Çalışanları Derneği YARDER Fransa’ya Tepki Mesajı


Merhabalar

Güzel ülkemin güzel İnsanları…

Dünya üzerinde canlı, cansız her şeyin bir yeri ve görevi vardır. Görevler değiştiğinde otomatikman doğal dengede değişmektedir.

Dünya üzerinde bir takım kavramlar vardır. Bu kavramlarda, kavradıkları şeylerin dışına çıktığından kavramsal kargaşalar, neticesinde kendi tabirimizle sapla saman birbirine karışır gider.

Dünya üzerinde Hukuk diye bir kavram vardır. Amacı hakkın ve adil şekilde dağıtmasıdır. Hukukçular bu görevlerinin dışına çıktığında adil olma kavramı dışına çıktığı gibi Adaletten de bahsedemezler.

Dünya üzerinde Siyaset diye bir kavram vardır. Amacı mensubu olduğu toplumda çatışma halinde olan çıkarların uzlaştırılması faaliyetidir. Siyaset geçmişte dar anlamda devlet ve iktidar kavramları üzerine araştırmalar yapmaktayken günümüzde, siyasal kararların tahlili, sosyal grupların karar ve etki ilişkilerindeki rolü, siyasal katılma, sosyal yapı ve iktidar ilişkisi, siyasal değişme ve gelişme gibi konuları da incelemektedir. Hatta ve Hatta artık ülkelerin tarihlerine dahi el atmaya başlamıştır.

Dünya üzerinde Tarih diye bir kavram vardır. Amacı toplumlarının, zaman ve yer gösterilerek ve doğru olarak kültür ve medeniyetlerini inceleyen, hayatlarını, çeşitli ilişkilerini anlatması, ayrıca toplulukların yaşayışları (devlet, imparatorluk), savaşları (yapılan çeşitli savaşlar, barışlar, antlaşmalar) meydana getirdikleri medeniyetler (hükümet ve idare, askerlik, hukuk, din, tarım, ticaret v.b.) tarihî olaylar arasında yer alır ve tarih biliminin konusunu meydana getirir.

 Yukarıda bahsetmiş olduğum Hukuk ve Siyaset birbirinden ayrı olduğu gibi, birbiri ile de ilintilidir. Ne Siyaset Hukukun alanına müdahale edebilir, ne de Hukuk Siyasetin ilgi alına girebilir.

Ancak ve Ancak tek bir kavram vardır ki o tüm kavramlara müdahale edebileceği gibi ilgi alanına da girebilir. Bu kavramın adı ise Tarihtir. Tarih geçmişten günümüze her şeyi gün yüzüne çıkaran bir bilim dalıdır. Bilim dalı olması hasebiyle Tarihi sadece Tarihçiler bilebilir. Belgesiyle, bulgusuyla kendine münhasırdır.

Tarihi ne Siyasetçi, ne siyaset yaptığını zannedenler ile siyasetin kelime manasından Fransız olan Fransızlar bilebilir. Tarihi sadece Tarihçiler bilir.

Bugün bile Afrika ülkelerinde, Mısır da, Libya da, Lübnan da Suriye de acı, vahşi ve lanetli tarihleri bulunan Fransızlar kalkıp, hâlâ Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün “Ordular ilk hedefiniz Akdenizdir” sözleri kulaklarında çınlarken Türkiye ye sözde tarih öğretiyorlar.

Kendi tarihlerine Fransız olan Fransızlar 22.12.2011 tarihini artık bir yere yazacaklar ve ne kadar büyük bir tarihi gaflet içerisinde olduklarını bir kez daha anlayacaklardır. Fransa’nın ne kadar acınacak halde siyaset yaptıkları 577 kişilik parlamentoda 70 kişinin oyu ile ortadadır.

Medeni Hukukumuzu aldığımız zamanki Fransa ile Siyasi Medeniyetin çöktüğü bugünkü Fransa arasındaki fark bu yasa ile ortaya çıkmıştır.

Lafı fazla da uzatmanın bir manası olmadığını düşünerek, Fransa Parlamentosunun kendi tarihleri için tarihe kapkara harfler ile yazılacak 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının reddinin suç sayılmasını öngören bir yasanın onaylanmasından millet olarak duyduğumuz rahatsızlığı bir de ben dile getirmeye çalıştım.

Bir kez daha göstermiştir ki herkesin kendi işini yapması tüm dünya kardeşliği için daha iyi olacaktır.

65 Milyon nüfuslu Fransız halkı ile 74 Milyon Türk halkının arasına 70 tane ne kendini ne de tarihini bilmez parlamenterler giremeyecektir. Bunun yanı sıra kendini halkının temsil yetkilisi sananlarda neyi temsil ettikleri bir çok defa olduğu gibi bir kez daha aşikar olmuştur.

Sırf siyasi menfaat uğruna, gelecek nesiller için değil gelecek seçimler için dar zihniyetli, haçlı düsturu ile hareket eden Fransız Siyasetini ve Siyasetçilerini, ayrıca Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında dış mihraklara karşı milletçe birlik ve beraberliği daha da ihtiyaç duyduğumuz anlarda hep kendini kenara çeken siyasi zavallıları da hem şahsım hem de temsilcisi bulunduğu Yargı Çalışanları adına kınadığımı bir kez bildirmek istiyorum…

Türk Milleti Onurludur, Şereflidir, Basiret sahibidir.

Durur durur amma tokadı da ağır olur. Yedidüvel bizi bilir ki bu millet ile şaka olmaz. Bu millet bir şaka yapmaya kalkarsa kimse bunun altından kalkamaz. 

Bu duygu ve düşünceler ile hepinize saygılarımızı sunuyorum…
 

İbrahim BAŞYURT
Yargı Çalışanları Derneği (YARDER) Genel Başkanı