SANKO Üniversitesi, Türkiye Duyu Bütünleme Derneği ve Doğal Yaşam Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi işbirliği ile Sani Konukoğlu Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde “Duyu Bütünleme Bilinçlendirme Semineri” düzenlendi.

SANKO Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nevin Ergun, seminerin açılışında yaptığı konuşmada, üniversite olarak bu tür bilimsel çalışmalarda yer almak ve destek vermekten duydukları memnuniyeti dile getirdi.

Prof. Dr. Ergun, “Desteklerini daima yanımızda hissettiğimiz Mütevelli Heyetimize, Rektörümüz Prof. Dr. Güner Dağlı’ya ve bu organizasyonun gerçekleşmesinde emeği olan fakültemiz öğretim görevlisi Hatice Adıgüzel’e, siz değerli konuklarımıza ve katılımcılarımıza teşekkür ediyorum. Verimli bir seminer geçirmenizi diliyorum” dedi.

Türkiye Duyu Bütünleme Derneği Kurucu Üyesi, Uluslararası Duyu Bütünleme Derneği Üyesi, Uluslararası Duyu Bütünleme Eğitim Koalisyonu Kurucu Üyesi Fizyoterapist Aymen Balıkçı da seminerde yaptığı konuşmada, duyu bütünlemenin çocukların kendilerini, etrafını, vücudunu ve çevresini algılaması, bu algılamayla birlikte uyumlu fiziksel ve duyusal motor ve sosyal davranışlar sergilemesi olduğunu söyledi.

Balıkçı, Duyu Bütünleme Teorisi’ne göre bu konuda eğitim almış Ergoterapist/Fizyoterapist/Konuşma Terapistleri tarafından tedavi stratejilerinin şöyle olması gerektiğini kaydederek, “Gözlem ve testler ile değerlendirme, asıl/temel probleme odaklanma, aile/öğretmen ile problem konusunda paylaşımda bulunulma, hedefler koyularak ilk hedefi belirleme, bu hedeflere uygun tedavi planı yapma(tedavinin sadece belirli aktivite diyetlerinden oluşmamalı), tedavinin uygulamaya konulması için çocuğun önderliğinde, çocuğun duyu profiline uygun terapi ortamı sunularak, çocuğun fikirleri ve istekleri takip edilerek, terapistin çocuğa destek olmasıyla şekillenebilmesi, uygulamaların gözlemlenerek, etkinliğinin terapist tarafından testlenmesi, buna uygun ek veya revizyonlar yapılması” şeklinde konuştu.

Terapi süresince çocuklarla yapılan bu tedavilerin, doğal olarak oyun içermesi gerektiğine vurgu yapan Balıkçı, “Fizyoterapistin kişiye özel oyunları, kişiye uygun seviyede, ihtiyacı doğrultusunda sunabilmesi ve çocuğu daha üst seviyeler için cesaretlendirmesi gerekir. Terapinin en önemli gereklerinden biri de çocuğun bu aktivitelerden zevk alarak eğlenmesidir. Ayrıca seanstaki olumlu ve spontan deneyimler öğrenmeyi kolaylaştırır” ifadelerini kullandı.

Duyu Bütünleme Terapisi’nin beceri öğretmediğini, çocuğa beceri için gerekli temeli verdiğini anımsatan Balıkçı, “Duyu bütünleme terapisi uygun/uyarlanmış terapi ortamları gerektirir. Terapi sırasında uygulamaların amacı çocukların yaşadıkları zorlukların nörofizyolojik adaptasyonlarını sağlayıp, duruma uygun adaptif cevap çıkarmalarına yardımcı olmaktır” şeklinde konuştu.

Terapinin teorisi gereği üç temel duyu sistemi olan Vestibüler, Proprioseptif ve Taktil Duyu Sistemlerine odaklandığını anlatan Balıkçı, diğer duyu sistemlerinin bu temel duyuların rehberliğinde geliştiğini iletti. Balıkçı bu konu ile ilgili ise, “Terapi seansında genel olarak değişik salıncaklar, hamaklar, dokunsal materyaller, trombolinler, tırmanma ve denge materyalleri kullanılır. Bunun yanında görsel, işitsel, tat, koku duyuları da diğer temel sistemlerin çalışmalarına eklenir” ifadelerine yer verdi.

Ayres’in duyu bütünleme terapisi

Balıkçı, Ayres’in Duyu Bütünleme Terapisi "ASI (AyresSensory Integration)" hakkında ise, “Ayres, Duyu Bütünleme Terapisi’ni çocuğun adaptif cevaplar ürettiği interaktif ve eğlenceli nörofizyolojik bir süreç olarak tanımlar. Adaptif cevap, bireyin amaç doğrultusunda iyi bir duysal işlemleme yaparak uygun sonuç/davranış/motor aktivite açığa çıkarmasıdır ve bu adaptif cevap da duysal bütünlemeyi besler/geliştirir. Duyusal stimülasyonun aksine, duyu bütünleme birçok duyunun bir arada amaca yönelik çalışması, işlemlemlenmesi ve motor cevaplar ile geri beslenmesi ile olur. Çocuğa stimülasyon vermek şeklinde değildir. Çocuğa belirli duyuları vermek/sunmak şeklinde değildir. Buna göre çocuğu sandalyede veya salıncakta sadece çevirmek ya da sallamak değildir. Yada fırçalama yapıp eklemlerine baskı yapmak değildir. Bunlar daha çok duysal stimülasyon terapileridir. Yada trombolinde zıplatmak değildir” diye konuştu.

Öte yandan Balıkçı, seans örnekleriyle katılımcılara uygulamanın nasıl olması gerektiğini anlatarak, katılımcıları 1.Uluslararası Duyu Bütünleme Kongresi’ne davet etti. Fizyoterapist Ayşe Yılmaz ise yaptıkları uygulamalar hakkında bilgiler paylaştı.

SANKO Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü öğretim elemanları ile 3. ve 4. sınıf öğrencileri, Doğal Yaşam Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi çalışanları ve özel gereksinimli çocukların ailelerinin yoğun katılım gösterdiği seminer, katılımcıların sorularının yanıtlanmasıyla son buldu.