Çizgi film kahramanının gözünde birden şimşekler çakar ve gözbebekleri dolar olur, her şeyi dolar olarak görür. Ne yazık ki son yıllarda başta ülkeyi yönetenler ve diğer yanda yönetilenler film kahramanları gibi her şeyi dolar olarak görür oldu.

HAK, HUKUK, ESTETİK, ŞEHİRLEŞME, KENT RUHU, SANATSAL BAKIŞ AÇISI AMATÖR RUH VE BENZERİ DEĞERLER  RANTİYECİ ANLAYIŞLA HER GÜZEL ŞEYİ OLDUĞU GİBİ İNSANLARIN VE ŞEHİRLERİN RUHLARINI ÖNCE TESLİM ALDI SONRA ÖLDÜRDÜ. NETİCEDE RUHSUZ İNSANLARIN YAŞADIĞI RUHSUZ ŞEHİRLER VE ŞUURSUZ BİR TOPLUM MEYDANA GELDİ.
            
Rantiyeci bakış bir başka adıyla emperyalizmin tek hedefi vardır materyalist anlayışla daha çok kazanmak, doyumsuz bir şekilde daha çok kazanmak. Zaten bugün dünyanın ana sorunlarından olan örneğin açlığın nedeni açların doyurulamaması değil emperyalist zenginlerin doyumsuzluğudur. Örneğin terörün temel nedeni silah tüccarlarının doyumsuzluğudur.
             
Şehirlerin yaşanabilir kapasiteleri düşünülmeden her yere beton  gökdelenler dikilerek şehirler yaşanmaz hale getirildi. Gökdelenleri yapmakla kentler kurulmuyor, kentleri kent yapan meydanları, parkları, sanat ve spor alanlarıdır. Siz rezidanslar yaparak medeniyete kavuşacağınızı düşünürseniz yanılırsınız. Rezidanslar yaparak, alışveriş merkezleri yaparak belki doğal afetlere kavuşursunuz. Bunun içindir ki şehirlerde toprak bırakmadığınız, parkları yok edip alışveriş merkezi yaptığınız yani suyun gideceği yer bırakmadığınız için sel felaketleriyle karşı karşıyasınız, soluyacağınız oksijeniniz yok.

Rantiyeci bakışın estetik kaygısı, nezaketi, hatrı, hakkı, hukuku yoktur. Gerekirse hukuku hukuksal değerleri hak ve hürriyetleri yok etmekte, bir enstrüman olarak kullanır. Hatta dini değerleri gelenekleri görenekleri bile kendi çıkarlarına alet eder. Öyle olduğu içindir ki bugün camilerin alt katı alışveriş merkezi, iftar sofraları emperyalist meşrubatlarla doludur.
             
Rantiyeci bakış Soma örneğinde olduğu gibi yaşam odalarını masraf olacak diye yapmaz insanların hayatları hiçe sayılır, insanlar yok yere  hayatlarını kaybettiğinde geride kalanlara üç beş kuruş yardım yapılıp birkaç günde maaş bağlanarak tüm sorunlar çözülmüş olur.
                
Asıl mesele hayatta her şey para değildir. Sular kirlendi mi parayla temizleyemezsiniz, ağaçlar kesildi mi oksijen yerine banknotlarınızı soluyamazsınız, ölen gençleri, anneleri, babaları dolarlarınızla geri getiremezsiniz. Bir annenin kucağındaki evladın  boşluğunu, bir çocuğun yüreğindeki baba hasretinin  eksikliğini bir babanın gönlündeki çocuk sevgisinin yokluğunu banknotlarınızla dolduramazsınız. Bu yazıyı okuyan dolar düşkünü rantiyeciler ne yazık ki ruhsuzluğunuzdan bu yazıda anlatılan duyguları da anlayamazsınız.


(Bu köşe yazısı, sayın Av. Halil Sarı tarafından www. hukukihaber. net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)