İSTANBUL (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında, aralarında Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok'un da bulunduğu 34 kişinin şehit edildiği 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ndeki olaylara ilişkin, haklarında 37'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen 133'ü tutuklu 143 sanığın yargılandığı davanın 39. duruşması başladı.

İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Büyükçekmece Mimar Sinan Spor Salonu'nda yapılan duruşmaya, 133 tutuklu sanık ile taraf avukatları, müştekiler ve izleyiciler katıldı.

Esas hakkındaki mütalaasının hazır olduğunu belirten Cumhuriyet savcısı, olay günü, 2'si polis memuru 34 vatandaşın şehit olduğunu, birçok vatandaşın yaralandığını, kamu araçlarını ve sivil vatandaşların araçlarına zarar verildiğini belirtti.

Kuleli Askeri Lisesi’nde gelen tutuklu sanık eski Yarbay Turgay Ödemiş ile tutuklu sanık eski Binbaşı Ahmet Taştan'ın girişimde görev aldıklarını mütalaasında anlatan Cumhuriyet savcısı, sanıkların terör saldırısı nedeniyle dışarı çıktığı yönündeki savunmalarının yersiz olduğunu, sanıkların darbe kastıyla dışarı çıktığını ifade etti.

Duruşma Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki mütalaasını okumasıyla devam ediyor.

- İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, darbe girişiminin ardından "15 Temmuz Şehitler Köprüsü" olarak adı değiştirilen Boğaziçi Köprüsü'nde darbe girişimine tepki gösteren ve sanıklara müdahale eden vatandaşların üzerine tabanca ve uzun namlulu silahlarla ateş edilmesi ve konuşlanan tankların birinden 4 kez top atışı yapılması sonucunda 2'si polis memuru, aralarında reklamcı Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok'un da bulunduğu 32 sivil vatandaş olmak üzere şehit olan 34 kişi "maktul", 424 kişi ise "müşteki" olarak yer alıyor.

TSK'ya yuvalanan FETÖ mensubu sanıkların, darbe kalkışması esnasında İstanbul'daki stratejik öneme sahip kurum ve kuruluşları hedef aldıkları anlatılan iddianamede, yapılan toplantılarda 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nü ele geçirerek, İstanbul trafiğinin kontrol altında tutulması görevinin Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığı'na verildiği, 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı'nın da bu birliğe takviye olması yönünde karar alındığı belirtiliyor.

İddianamede, köprüyü kontrol altına almak için Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığı'ndan saat 21.23'te hareket eden sanıklardan oluşan askeri birliğin, 21.52'de ulaştıkları köprüde trafiği kapattığı, vatandaşların üzerine silah ve topla ateş ettiği, 8 saat 23 dakika sonra 06.15'te de teslim olduğu ifade ediliyor.

Darbe girişimine karşı tepki göstermek amacıyla saat 00.40 ve sonrasında Boğaziçi Köprüsü'ne gelen çok sayıda vatandaşın, kolluk görevlileriyle tank ve zırhlı araçların bulunduğu yere ulaştıkları, saat 01.05 sıralarında darbeye tepki göstermek üzere Avrupa ve Anadolu ayağında toplanan halktan bir kısmının da tank ve zırhlı araçların bulundukları yere doğru ilerledikleri, sanıkların yoğun şekilde ateş etmesi sonucu birçok vatandaşın şehit olduğu ve yaralandığı vurgulanıyor.

- Yedi darbeci etkisiz hale getirildi

Toplamda 151 kişi hakkında soruşturma yürütüldüğü aktarılan iddianamede, darbecilerin emniyet güçlerine ateş açması sonucunda çıkan çatışmada Üsteğmen Vedat Yıldız, Astsubay İbrahim Gül, Uzman Çavuş Mustafa Çelik, askeri öğrenciler Murat Tekin, Ragıp Enes Katran, erler Burak Dinler ve Kurtuluş Kaya'nın etkisiz hale getirildiği, ölmeleri nedeniyle de bu kişiler hakkında takipsizlik kararı verildiği belirtiliyor.

- İstenen cezalar

İddianamede, aralarında subayların da bulunduğu 30 rütbeli asker, 47 askeri öğrenci olmak üzere toplam 135'i tutuklu 143 sanığın, "TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" ve "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" ile "kasten öldürme" suçlarından 37'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması isteniyor.

Ayrıca bazı sanıkların ''silahla kasten yaralama'', "kasten öldürmeye teşebbüs'', ''mala zarar verme'' ve ''kişiyi hürriyetinden yoksun kılma'' suçlarından değişen oranlarda hapis cezasına çarptırılmaları öngörülüyor.