Babasını kaybettiğinde 16 yaşında olan ve lise birinci sınıfa giden Mehmet İbrim, dersin ortalarında apar topar gelen haberle ne yapacağını şaşırdı. Okul müdürü, babasının eczanesinde bir takım olaylar yaşandığını söyleyince, Mehmet İbrim koştura koştura eczaneye gitti. Gittiğinde gördüğü kalabalığa, ne olduğunu sordu ancak kimse o acı haberi vermeye cesaret edemedi. Ardından babasının kaldırıldığı hastaneyi arayan İbrim, telefondaki hemşirenin “Hastayı maalesef kaybettik” sözleriyle dünyası başına yıkıldı. O günden bugüne acısını bir an dahi unutmayan Mehmet İbrim, babasının anısını yaşatmak için hem eczanesini kapattırmadı, hem de 38 yıl sonra babasının görev yaptığı koltuğa oturdu.

“Babamın öldüğüne inanmak istemedim”

Yürekleri burkan hikayeyi anlatan MHP İl Sekreteri Mehmet İbrim, “29 Nisan 1980’de babam eczanesinde şehit edildi. Ailede ilk haberi ben aldım. Tabiî ki inanamıyorsunuz, inanmak istemiyorsunuz. Kendi kendimi teselli etmeye çalışıyorum, ağlıyorum. Daha sonra gelen giden olmaya başladı. Arkadaşlarından gelen içeri giriyor, ağlıyor bir yandan da beni teselli etmeye çalışıyor. Ben o an hala olayın şokundayım, inanmak istemiyorum. Hemen sonra eve gittim. Annemlere de yaralı demişler. Annem de bana ‘Oğlum üzülme bak yaralı’ diyor. Bakıyorum, gerçeği biliyorum ama söyleyemiyorum. Sonra hep birlikte büyük bir dolmuşa bindik orada morgda boylu boyunca gördük. Orada gördüm, boylu boyunca yatıyor. Alnından öptüm. Ağlayarak dışarı çıktık, herkes feryat figan” dedi.

Babasını toprağa verdiği gün kendisine anısını yaşatacağı sözünü veren İbrim, “Duygu seli başka bir şey, ilk başta inanmak istemiyorsunuz. Ondan sonra kader çizgisinde razı oluyorsunuz. Ne yapacağım diye düşünüyorsunuz, ne yapmalıyım, bundan sonra ne olacak. Hatta ilk duyduğumda rüya gibi geliyordu. İlk gece ertesi günü uyandım cenaze işlemleri yapacağız ama ‘ben bir rüya gördüm, babama bunu anlatacağım’ diye geçirdim hep içimden. Öyle geldi ama öyle değildi gerçekler” diye konuştu.

Babasını kaybettikten sonra Mehmet İbrim, yasa gereği eczanelere vefat durumunda verilen mesul müdürlerle tam 8 yıl boyunca hem okudu hem de babasının yadigarı eczanede çalıştı. 1989 yılında ise Eczacı eşi Bernal İbrim evlendi ve eczanelerinin kapıları bugüne değin hiç kapanmadı.

“Babam bir ekoldü, katilleri de idam edildi”

Babasının sadece eczanesini kapattırmamakla kalmayan Mehmet İbrim, babasının şehit edilmesinde etken olan görevine de geldi. Şimdilerde MHP İzmir İl Sekreteri olan Mehmet İbrim, şunları söyledi:

“Babam şehit edildiğinde İzmir MHP İl Sekreteri idi. Yani eczanesine gelen bir gaspçı ya da hırsız tarafından öldürülmedi. 1983 yılında İzmir’de ilk idam edilen de onlardı. İdam edildiler. Babamı da araştırdıklarında şunu gördüler; babam siyasi parti gözetmeden herkesin tayinini yapardı işe sokardı. Huzurevindeki insanlara, fakire, fukaraya yardım ederdi. Esnaflara yardımcı olurdu, siyasi parti gözetmeden herkesle abi kardeş ilişkisi vardı. Herkes tarafından sevilir, sayılırdı, öyle bir insandı. Biz de onun gibi olmaya çalışıyoruz. Babam bir ekoldü, yani şahıslar öldürecekleri insanları bilinçli seçtiler. Halk tarafında sevilen, sayılan, ilerde güzel yerlere gelecek, vatanını, milletine hizmet edecek insanları götürdüler. ”

38 yıl sonra babasının koltuğuna oturdu

Çok küçük yaşlarda ülkü ocaklarına girdiğini anlatan İbrim, “Ülkü ocaklarında doğdum, ülkü ocaklarında öleceğim. Daha sonra 1986 senesinde İzmir Ülkü Ocakları İl başkan Yardımcılığı yaptım. Allah nasip etti bugün de il yönetim kurulu üyesiyim. Babamın makamı olan Milliyetçi Hareket Partisi İzmir İl Sekreterliği görevine atanmış bulunmaktayım. Bundan da büyük gurur duyuyorum. Genel merkezimize ve teşkilatımıza, il başkanlığımıza bana bu görevi tevdi ettikleri için teşekkür ediyorum. Onur duyuyorum, gururum çok büyük anlatılamaz. Bu çok farklı bir duygu. Babanızın 38 yıl sonra makamına geliyorsunuz. Bu çok güzel bir duygu. Parayla pulla ölçülecek bir makam değil. Allah razı olsun, teşekkür ederim. Tam 38 yıl sonra aynı makam tevdi ediliyor” ifadelerini kullandı.

“Babamın beni gördüğüne ve gurur duyduğuna eminim”

Babasının meşalesini hiç söndürmeyeceğini dile getiren MHP İl Sekreteri Mehmet İbrim, “Babam beni tabiî ki görüyor. ‘Şehitler için ölü demeyiniz, onlar diridiler’ ayeti kerimesi var Rabbimin. Onların gördüğüne eminim, babamın benimle de gurur duyduğuna eminim. Çünkü çizgimizi bozmadık, bozmayacağız. Babamın meşalesini yaktık, söndürmeden ömür boyu devam ettireceğiz. Bence bu bir kader, Rabbim kader çizgisinde bize bunu yazmış. Böyle devam etti, devam edecek. İnşallah oğlumun adı Bozkurt, benden sonra da o devam ettirecek. Ben onun kanıyım, canıyım. Onu kalbimden, gönlümden kimse söküp atamaz. Ben babamın eczanesini de yürütüyorum meşalesini de her zaman en yüksek seviyede tutuyorum. Ben bu davadan vazgeçmedim, vazgeçmeyeceğim. Unutmadım, unutturmayacağım” dedi.

Babasının takım elbisesini saklıyor

Babasının eczanesinde o dönem giydiği ispanyol paça pantolon ve ceketten oluşan takımı elbisesini hala saklayan İbrim, babasını özlediğinde o takım elbiseye bakıp anılarını canlandırıyor. Öte yandan babası Turan İbrim ile birlikte dönemin Gümrük ve Tekel Bakanı Gün Sazak ile MHP Manisa İl Başkanı Cemil Çöllü de şehit edildi.