RAMALLAH (AA) - Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Yürütme Konseyi Genel Sekreteri Saib Ureykat, ABD'nin, Kudüs’ü İsrail'in başkenti olarak tanıması, Büyükelçiliğini Kudüs'e taşıması ve Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansına (UNRWA) yaptığı mali yardımları tamamen durdurarak Yüzyılın Anlaşması'nın yüzde 70'ini uyguladığını söyledi.

Ureykat, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) merkezli Sky News Arabia televizyonuna yaptığı açıklamada, "ABD, Kudüs, Filistinli mülteciler ve Yahudi yerleşim birimleriyle ilgili attığı son adımlarla Yüzyılın Anlaşması'nı fiilen uygulamaya başladı." dedi.

Ureykat, Suudi Arabistan, BAE ve Mısır'ın da desteklediği öne sürülen Yüzyılın Anlaşması'nın yüzde 70'ini uyguladığını belirterek, "ABD, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıması, İsrail Büyükelçiliğini Kudüs’e taşıması ve UNRWA'ya yaptığı mali yardımları tamamen durdurarak Yüzyılın Anlaşması'nın yüzde 70’ini uyguladı." ifadelerini kullandı.

ABD’nin Filistin yönetimine herhangi bir barış önerisi konusunda danıştığı yönündeki iddiaları reddeden Ureykat, ABD Başkanı Donald Trump'ın Uluslararası Müzakereler Özel Temsilcisi Jason Greenblatt’ın açıklamaları için de "saptırma" değerlendirmesinde bulundu.

Ureykat, "Ne geçen yıl ne de şu an barış süreciyle ilgili herhangi bir ayrıntı konusunda Filistin yönetimiyle görüşme yapılmamıştır." dedi.

ABD’nin Gazze Şeridi’ni Batı Şeria’dan tamamen ayırmaya çalıştığına dikkati çeken Ureykat, ABD’yi, "Gazze Şeridi'ni Batı Şeria'dan ayırmak için Hamas'la tek taraflı ateşkes anlaşması imzalama girişimi" konusunda uyardı.

Hamas, Fetih Hareketleri ile diğer Filistinli direniş gruplarına çağrıda bulunan Ureykat, Mısır arabuluculuğunda geçen yıl yapılan ittifakın aşamalı olarak yürürlüğe konulması gerektiğini kaydetti.

- Trump, İsrail'in isteklerini bir bir yerine getiriyor

ABD Başkanı Trump, Ocak 2017'de başkanlık koltuğuna oturduktan hemen sonra İsrail-Filistin sorununa "kendi yöntemiyle" çözüm bulma arayışına girdi.

Sorunun çözümü için önce Yahudilerden oluşan yakın bir ekip kuran Trump, tarihte hiç olmadığı kadar İsrail lehine kararlar alarak Filistin sahasında büyük krizlere yol açtı.

Trump, başta Kudüs'ü İsrail'in başkenti tanımak olmak üzere, iki devletli çözümü rafa kaldırmak, İran ile nükleer anlaşmadan çekilmek ve FKÖ'nün Washington temsilciliğini kapatmak gibi bir dizi adımla adeta İsrail'in talep listesini uyguluyor.

Politikalarıyla "Arap Baharı" sonrası Ortadoğu'da şekillenen yeni ittifakların ve denklemlerin taraflarından Suudi Arabistan, BAE ve Mısır'a ABD-İsrail ekseninde saf aldıran Trump, ilk yurt dışı gezisini de önce Suudi Arabistan, hemen ardından da İsrail'e düzenleyerek bu adı konulmayan fiili ittifakı ortaya koymuş oldu.

Trump, İsrail'e olan bağlılığını, "Yahudi devletinin" küresel ve bölgesel çaptaki manevralarına ilişkin taleplerini bir bir yerine getirerek ispatlama çabasına girdi.

- Yüzyılın Anlaşması

ABD Başkanı Trump'ın İsrail-Filistin meselesinin çözümü konusunda öne sürdüğü, Suudi Arabistan, BAE ve Mısır’ın da destek verdiği belirtilen "Yüzyılın Anlaşması" planının, Filistin devletini kurmak için Sina topraklarının bir bölümünün alınmasını öngördüğü ileri sürülüyor.



Trump'ın damadı ve danışmanı Jared Kushner ile Uluslararası Müzakereler Özel Temsilcisi Greenblatt, "‎‎Yüzyılın Anlaşması" planını görüşmek üzere haziranda Ortadoğu turuna çıkmış, Ürdün, Suudi Arabistan, Mısır, Katar ve İsrail'i ziyaret etmiş ancak Filistinli yetkililerle herhangi bir görüşme yapmamıştı.



İsrail'in HaYom gazetesi, "Suudi Arabistan, BAE, Mısır ve Ürdün liderlerinin, Kushner'e Yüzyılın Anlaşması planına destek verdiklerini açıkladıklarını" duyurmuştu.



Filistin Devlet Başkanı Abbas, ABD Başkanı Trump'ın Aralık 2017'deki Kudüs kararından sonra ABD'nin İsrail-Filistin sorununda ara buluculuk rolünü kaybettiğini ve ABD'li hiçbir yetkiliyle görüşmeyeceğini açıklamıştı.



FKÖ Genel Sekreteri ve Filistin Başmüzakerecisi Saib Ureykat da "Kushner ve Greenblatt'ın Ortadoğu turunun Batı Şeria'da siyasi rejimi değiştirme ve Filistin yönetimini devirme girişiminin tanıtımı" olduğunu ifade etmişti.

İsrail ile Filistin arasındaki barış görüşmeleri, İsrail'in "1967 sınırlarını, zorunlu göçe maruz bırakılan Filistinlilerin geri dönüş hakkını ve Yahudi yerleşim birimleri inşasına son vermeyi kabul etmemesi" nedeniyle Nisan 2014'te durmuştu.