İZMİR (AA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'de (KHK) yer alan 121. madde ile ilgili tartışmalara ilişkin, öyle sağa sola çekilecek bir hüküm olmadığını belirterek, asıl meselenin uygulayıcılarda olduğunu söyledi.

Anadolu Ajansı (AA) İzmir Bölge Müdürlüğünü ziyaret eden Dağ, yaptığı açıklamada, 696 sayılı KHK'de yer alan 121. maddedeki metni okuduğunda hukukçu olarak farklı bir şekilde yorumlamadığını belirtti.

Nereden bakılırsa ona göre yorum yapıldığını aktaran Dağ, şöyle devam etti:

"Bardağın boş tarafından bakarsanız boş tarafına göre yorum yapıyorsunuz, dolu tarafından bakarsanız dolu tarafına göre yorum yapıyorsunuz. İftira üzerinden birilerinin hakkına giren insanlar oluyor, daha sonra şikayet edilen kişi beraat ediliyor, takipsizlik oluyor. Bu kişiyle ilgili yarın bir gün dava açılmayacak mı şeklinde de yorumlar yapılıyor. Bu da çıkmaz bu işten."

Maddedeki açık hükmün çok bariz belli olduğunu vurgulayan Dağ, darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz gecesi insanlar tankın üzerine çıktığını, dolayısıyla tanka zarar verdiğini, bunun normal şartlarda mevzuata göre bir suç olduğunu bildirdi.

Dağ, resmi kişiler için bir ceza olmadığı ortadayken sivil kişiler için de çok net bir hüküm koymak gerektiğini belirten Dağ, şu görüşlere yer verdi:

"Bugün olmaz yarın olur, bakarsınız biri oradan çıkar bir şey yapar. Onun için de bunun tedbirini de almak lazım. İnsanların kendi canlarını ortaya koyarak sokağa çıkması neticesinde akim kalan darbe girişiminde o insanları bir rahatlatmak lazım. Aynı zamanda yarın da buna benzer durum hasıl olduğunda 'devletim bana sahip çıkıyor zaten, çıktı bugüne kadar, bundan sonra da çıkar' demesi lazım insanların. Onun için de o hüküm bence öyle sağa sola çekilebilecek bir hüküm değil. Uygulayıcılara da sordum, tanıdığım yargı mensuplarına 'bunu nasıl yorumluyorsunuz' diye. Onlar da bizim gibi yorumluyor. Farklı bir şekilde yorumlamıyor. Yorumda faklı bir durum ortaya çıkarsa düzeltilir. Ama oradaki amaç belli, 15 Temmuz gecesi 16 temmuz sabahı bu darbe püskürtülünceye kadar, püskürtmek için canını ortaya koyarak sokağa çıkan insanların ceza kabul edilebilecek olan hususlardan kurtarılmasını amaçlayan bir hüküm."

-"Asıl mesele uygulayıcılarda"

Bu konuda "asıl meselenin uygulayıcılarda" olduğuna işaret eden Dağ, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Savcılar, hakimler, Yargıtay ne düşünüyor. Onların farklı bir şekilde düşünmediğini, yorumunun farklı olmadığını görüyoruz. Bunu bir tek muhalefet farklı yorumluyor. O da, dediğim gibi baktığı yere bağlı. Genelde olumsuz taraftan baktığı için ona göre bir yorum yapma yoluna gidiyor. Burada olumsuz yorumlanacak bir durum görmüyorum. Ama düzenleme konusunda da eğer kafada istifham oluşur, yarın başka yere çekme konusu olur, yargı içinde art niyetli yorumlar yapılır gibi bir durum olursa daha açık bir şekilde o düzenlenebilir."

-"Milletimizin isteği"

KHK ile yapılan "tek tip kıyafet" düzenlemesine de değinen Dağ, bunun uzun zamandır gündemde olan, hayata geçmesi geciken bir konu olduğunu aktardı.

Dağ, kanunun çıktığını, yönetmeliğin de 1 ay içinde çıkacağına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Ondan sonra da diğer ülkelerde olduğu gibi sürekli cezaevinde bu şekilde yaşamak şekilden değil, duruşmalara çıkarken bu şekilde çıkma noktasında bir durum olacak. Bu biraz da milletimizin isteği. Biz de duruşmalara gidiyoruz. Duruşmalarda tavırlarını gördükçe insanların tabiki bu anlamda sinir kat sayısı artıyor. Onun için bu konuda mutlaka bir işlem tesis edilmesi gerekiyordu. O da bu sayede gerçekleşmiş oldu."