ANKARA (AA) - Anayasa Mahkemesi, sınır dışı edilmesine karar verilen bir Mısır vatandaşının, bu karara karşı yetkili makama başvurma imkanının kısıtlanması nedeniyle etkili başvuru hakkının ihlal edildiğine hükmetti.

Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre, Mısırlı Yusuf Ahmed Abdelazım Elsayad, 2015'te yasal yollardan İstanbul'a giriş yaptı ve Mısır uyruklu bir arkadaşını ziyaret için Adana'ya gitti.

Aynı gün Adana Emniyet Müdürlüğüne 10-15 kişilik yabancı uyruklu bir grubun yasa dışı yollardan Suriye'ye geçirileceği yönünde ihbar yapıldı.

İhbarda belirtilen adreslerde Fransa, İtalya, Almanya, Endonezya, Suudi Arabistan, Tunus, Mısır uyruklu 11 kişi yakalandı. Adana Cumhuriyet Başsavcılığı, adli soruşturmayı gerektirecek delil bulunmadığına ve şahısların idari yönden gerekli işlemler yapılmak üzere Adana Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğüne teslim edilmelerine karar verdi.

Adana Göç İdaresi, Elsayad'ın terör veya çıkar amaçlı suç örgütü yöneticisi, üyesi ya da destekleyicisi olduğu ve kamu düzeni, güvenliği veya sağlığı bakımından tehlike oluşturduğu gerekçeleriyle idari gözetim altına alınmasını ve sınır dışı edilmesini kararlaştırdı.

Adana Geri Gönderme Merkezinden sınır dışı edilmek üzere İstanbul'a sevk edilen Elsayad, İstanbul Atatürk Havalimanı'nda ülkesine dönmesi halinde kötü muameleye maruz kalabileceğini ve uluslararası koruma talep ettiğini belirtti.

Elsayad, sınır dışı işleminin gerçekleşmemesi üzerine aynı gün Adana Geri Gönderme Merkezine gönderildi ve buradan Erzurum Aşkale Geri Gönderme Merkezine sevk edildi.

Aşkale'de Elsayad ile görüşmek isteyen avukatlarına izin verilmemesi nedeniyle avukatlar Aşkale Cumhuriyet Başsavcılığına başvurarak Aşkale Geri Gönderme Merkezi müdürü hakkında suç duyurusunda bulundu.

Avukatlar, şikayet dilekçesinde, sınır dışı etme kararına karşı 15 günlük sürede dava açılmasının engellenmesi amacıyla Elsayad ile görüşmelerine izin verilmediğini ileri sürdü.

Elsayad, aynı ay içinde üçüncü kez yer değiştirdi ve bu kez Edirne Geri Gönderme Merkezine sevk edildi. Avukat O.D. burada Elsayad ile bir görüşme gerçekleştirdi.

Avukat O.D. aynı gün vekaletname düzenlenebilmesi için Edirne 3. Noterliğine başvurdu. Edirne Geri Gönderme Merkezi yetkililerince Elsayad'ın kimliği ve pasaportunun bulunmadığının belirtilmesi nedeniyle avukat O.D'ye vekaletname verilemedi.

Bunun üzerine avukat O.D. ve başvurucu tarafından el yazısıyla İngilizce tutanak düzenlendi. Tutanakta, Edirne Geri Gönderme Merkezi yetkilileri tarafından izin verilmemesi nedeniyle Elsayad'ın dosyasının avukat tarafından incelenemediği belirtildi. Tutanakta ayrıca vekaletname düzenlenemediği için avukatlar O.D. ve İ.E'nin Elsayad tarafından vekil olarak yetkilendirildiği ifade edildi.

Daha sonra Elsayad'ın avukatlarınca Adana 1. İdare Mahkemesinde sınır dışı etme kararının iptali istemiyle dava açıldı ve dava dilekçesinde tutanakta belirtilen nedenlerle vekaletname sunulamadığı anlatıldı.

-"Ülkesinde yaşamı ve özgürlüğü tehlike altında"

Dava dilekçesinde, bilgisayar mühendisi ve aydın bir politikacı olan Elsayad'ın 2013'te Mısır'da gerçekleşen askeri darbe sonrasında idam cezasına çarptırılmasına karar verilen Mısır Arap Cumhuriyeti'nin 5. Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi taraftarı Özgürlük ve Kalkınma Partisine 2011-2013 yılları arasında üye olması nedeniyle ülkesinde yaşamı ve özgürlüğünün tehlike altında olduğu iddia edildi.

Dilekçede ayrıca Elsayad'ın eşinin darbe sırasında hayatını kaybettiği, eşinin darbe karşıtlığıyla bilinen ve ünlü muhalif bir gazeteci olan babasının evinde yapılan aramada el konulan Elsayad'a ait taşınabilir bilgisayarın içeriğinde darbe karşıtı yazışmalar bulunduğu ve bu nedenle ülkesinde arananlar listesinde olduğu kaydedildi.

Dilekçede bunlara ek olarak başvurucuya sınır dışı kararının gerekçesi ve itiraz usulleri hakkında bilgilendirmede bulunulmadığı, kanun maddelerinden ibaret matbu bir form imzalatıldığı, sınır dışı etme kararına ne şekilde itiraz edileceğinin açıklanmadığı, başvurucunun avukatla görüşmesine izin verilmediği, telefon etmesinin ve yakınlarına haber vermesinin engellendiği ileri sürüldü.

Adana 1. İdare Mahkemesi, davayı sınır dışı etme kararının başvurucuya tebliğ edildiği tarihten itibaren 15 gün içinde açılmadığı gerekçesiyle reddetti.

Elsayad, bunun üzerine Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu.

Yüksek Mahkeme, başvurucunun sınır dışı edilme kararına karşı yetkili makama başvurma imkanının kısıtlanması nedeniyle etkili başvuru hakkının ihlal edildiğine hükmetti. İhlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılması kararlaştırıldı.

Kararda, Anayasa'da yabancıların ülkeye girişleri, ülkede ikamet edişleri ve ülkeden çıkarılmalarına ilişkin konularda herhangi bir düzenlemeye yer verilmediği, uluslararası hukukta da kabul edildiği üzere bu hususun, devletin egemenlik yetkisi kapsamında kaldığı belirtildi.

Devletin yabancıları ülkeye kabul etmekte veya ülkeden sınır dışı etmekte takdir yetkisinin bulunduğunun kuşkusuz olduğu anlatılan kararda, buna karşın anılan işlemlerin Anayasa'da güvenceye alınan temel hak ve özgürlüklere müdahale oluşturması halinde bireysel başvuruya konu edilebileceği bildirildi.

Anayasa'da güvenceye alınan bireyin maddi ve manevi varlığının, kötü muamelelere karşı özel olarak korunduğu ifade edilen kararda, bu hakların gerçek anlamda güvenceye alındığından bahsedilebilmesi için devletin kötü muamelede bulunmamasının yeterli olmadığı, aynı zamanda bireyleri, kendi görevlilerinin ve üçüncü kişilerin kötü muamele oluşturabilecek eylemlerine karşı da koruması gerektiği kaydedildi.

Anılan pozitif yükümlülük kapsamında, sınır dışı edilecek kişiye ülkesinde karşılaşabileceği risklere karşı gerçek anlamda bir koruma sağlanabilmesi için sınır dışı kararına karşı etkili bir "karşı çıkma imkanı" tanınması gerektiği vurgulanan kararda, aksi halde sınır dışı edildiğinde kötü muameleye maruz kalma riski altında olduğunu iddia eden ve bu iddiasını delillendirme konusunda devlete göre daha kısıtlı imkanlara sahip olan yabancıya gerçek anlamda bir koruma sağlanabildiğinden bahsedilemeyeceği belirtildi.

-"Ayrıntılı şekilde araştırılması gerekir"

Kararda, bu çerçevede sınır dışı etme işlemi sonucunda yabancının gönderileceği ülkede kötü muamele yasağının ihlal edileceğinin öne sürülmesi halinde idari ve yargısal makamlar tarafından söz konusu ülkede gerçek bir ihlal riskinin bulunup bulunmadığının ayrıntılı şekilde araştırılması gerektiği ifade edildi.

Öte yandan Anayasa'da güvenceye alınmış hak ve özgürlükleri ihlal edilen herkese yetkili makama geciktirilmeden başvurma imkanı verilmesi gerektiğinin altı çizilen kararada, "Başvurucuların kötü muamele iddialarını resmi makamlar önünde usulüne uygun şekilde ileri sürebilmelerinde destek sağlayacak kişilere veya materyallere erişimlerinin tamamen engellenmesi etkili başvuru hakkının ihlaline neden olabilir. Bu engelleme ilgili mevzuatın yetersizliğinden kaynaklanabileceği gibi somut olay kapsamında yetkili makamların keyfi tutumlarına bağlı olarak da gerçekleşebilir." denildi.

Kararda, sınır dışı etme kararının tebliğ edildiği tarihten itibaren 15 günlük süre içinde idare mahkemesinde dava açılamamasının kamu makamlarının engelleyici tutumundan kaynaklandığı iddiasının temelsiz olmadığı, dava süreci incelendiğinde başvurucunun yasal süresinde dava açma konusunda özensiz davrandığının söylenemeyeceği ifade edildi.

Kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddiasının kamu makamlarının engelleyici tutumu nedeniyle 15 gün içinde dava konusu edilemediğine ilişkin şikayetlerin idare mahkemesi tarafından araştırılmadığı ve kararda bu hususun değerlendirilmediği belirtilen kararda, "Devletin himayesi altında bulunması nedeniyle ihlal iddialarını kanıtlamak konusunda devlete göre dezavantajlı pozisyonda olan başvurucunun maddi olgulara dayalı iddialarının idare mahkemesi tarafından dikkate alınmaması karşısında somut olay bakımından kötü muamele yasağının ihlaline ilişkin şikayetlerle ilgili olarak etkili bir başvuru imkanı sağlandığını söyleyebilmek mümkün değildir." tespitine yer verildi.

Kararda ayrıca, yeniden yargılama kararı verilmesinin ihlalin sonuçlarını ortadan kaldırabilmesi için yeterli olmadığı, başvurucunun yeniden yargılama sonuçlanıncaya kadar sınır dışı edilmemesi gerektiği kaydedildi.