ANKARA (AA) - Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, A Milli Futbol Takımı'nın Rusya'da düzenlenecek 2018 FIFA Dünya Kupası'na gidememesinden dolayı üzüldüklerini ancak ay-yıldızlı ekibin 2020 Avrupa Şampiyonası'na katılacağına inandıklarını söyledi.

Bakan Bak, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin soruları yanıtladı, açıklamalarda bulundu.

A Milli Takım'ın hazırlık maçlarında aldığı sonuçların kendilerini telaşlandırdığını anlatan Bakan Bak, şunları kaydetti:

"2018 FIFA Dünya Kupası'na milli takımımızın katılamaması bizleri üzdü. Milli takımımızın belli dönemlerde jenerasyon olarak çıkışları vardı ama bu jenerasyonu yakalayamadık. Arzu ettiğimiz neticeleri alamadık. Çok kıymetli oyuncularımız var ama bir türlü olmadı. İtalya da Dünya Kupası'na gidemedi. Herkes çaba gösterdi ama Avrupa elemelerinden çıkmak kolay değil. Daha önce 2002'de dünya üçüncüsü olmuştuk. İyi bir jenerasyon vardı. Galatasaray'ın UEFA Kupası şampiyonluğu vardı. Milli takımda yer alan sporcuların büyük çoğunluğu Galatasaray'dan geliyordu. Lucescu'nun gelmesiyle son 4 maçta istediğimiz neticeleri elde edemedik. Hazırlık maçlarındaki sonuçlar da bizleri telaşlandırdı. 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası için üzerimizdeki sıkıntıyı ve kara bulutları dağıtacağımıza inanıyorum. Yetenekli ve heyecanlı bir toplumuz. Bunu başarabileceğimize inanıyorum."

Futbolda ciddi altyapı yatırımları gerektiğini aktaran Osman Aşkın Bak, şu ifadeleri kullandı:

"Milli takımımızın Rusya'ya gidememesi bizi üzüyor. Rusya'da yer almayı çok isterdik ama olmadı. TFF, özerk bir yapıya sahip. Kendi çerçevesinde kararlarını alırlar. Onlar da milli takımın başarılı olmasını isterdi. Bir takım sıkıntılar yaşadık ama aşacağız. İleri bakmak ve 80 milyonluk ülkeden başarılı bir milli takım çıkarmak çok önemli. Bunun için de jenerasyon yakalamak ve ekol olmak gerekiyor. Ciddi altyapı devrimine ihtiyacımız var. Altınordu'dan çıkan Cengiz Ünder ve Çağlar Söyüncü var. Şimdi Trabzonspor'dan 2 oyuncumuz geliyor. Bursaspor'dan oyuncular var. Bunlar bir arada oynayarak toparlayacaklar ve güzel bir jenerasyon yakalayacağız. Onun ötesinde kulüplerimizin altyapıya ciddi yatırımlar yapması gerekiyor. Altyapıda da antrenörlere ve çalışanlara ciddi yatırım yapması lazım. Çok düşük ücretler vererek başarılı sporcuların gelmesini beklemek doğru değil. Her antrenörün dünya futbolundaki değişim ve gelişimleri takip etmesi ve bilimle sporculara bunları aktarması çok önemli."


- "Milli takımın başarısı tüm ülkenin başarısı"


Gençlik ve Spor Bakanı Bak, Türk sporunun ekol olması için altyapıda devrim niteliğinde adımlar atılması gerektiğini, bu konuda üzerlerine düşeni yapacaklarını belirtti.

Milli takımda yaşanan sorunların kendilerini de etkilediğini dile getiren Bak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Milli takımın başarısı tüm ülkenin başarısı. Yaşanan her sorun bizleri de etkiliyor. Ampute Milli Takımı'nın elde ettiği başarı var. Seyirci rekoru kırarak oynadıkları İngiltere finali ve elde ettikleri başarı herkesi çok mutlu etti. Böyle bir heyecanı yaşamayı arzu ediyoruz. Bunu da çok güzel yaşayan bir ülkeyiz. Türk sporunun ekol olması için altyapıda devrim niteliğinde ciddi adımlar atmamız lazım. Biz de bu işin gerçekleşmesi için üzerimize düşeni yapacağız. Ülkemizin gençleri yeteneklidir. Bunun örnekleri geçmişte ve günümüzde mevcuttur. Avrupa'da oynayan sporcularımız var. Bir Arda Turan kolay yetişmiyor. Dünyanın en önemli takımlarından birinde oynuyor. Gökdeniz Karadeniz ve Fatih Tekke Rusya'da oynadı. Sistem içinde, bilimi kullanarak altyapıya yatırımlar yapmamız gerektiğine inanıyorum. Bu işin meyvelerini toplamak zaman alıyor. Güzel işler yapacağımıza inanıyorum. Yöneticilerimize ve teknik heyetimize güveniyoruz."


- Menajerlik sistemi


Bakan Bak, Türkiye'de menajerlik sisteminin tam yerleşmediğini söyledi.

A Milli Takım'ın aday kadrosuna çağrılan bazı oyuncularda menajerlerin etkili olduğu yönündeki iddiaları değerlendiren Osman Aşkın Bak, şöyle konuştu:

"Menajerlik sistemi bana göre Türkiye'de tam yerleşmiş bir yapı değil. Oturmuş bir sistem yok. Bazı ilişkilerle yürütülen bir süreç var. Bunun çok iyi kontrol edilmesi lazım. Sistem, oyuncuların yetişmesinde ve geleceğinde önem arz ediyor. Oyuncunun milli takımda yer alması transferinde etki eden faktörlerden. Sporcunun hakkıyla oralara gelmesi gerekiyor. Yeşil sahaya çıkıldığında herkes kimin ne olduğunu görür. Sizi bir yerlere birileri taşır ama sahaya çıktığınızda kendi yeteneklerinizi göstermek zorundasınız. Bu sistemin sağlıklı işlemesi gerektiğini düşünüyorum. Lisanslı yapıya kavuşturulması, kişilerin kaliteleri, sporcu haklarının korunması ve avukatıyla her şeyi yöneten bir sistemin olması, hem kulüplerin hem sporcuların hem de futbol ailesinin faydasına. Sistemin iyi kurgulanması lazım. Bu işi yapanların iyi yetişmiş, profesyonel kişiler olması spor endüstrisinin yararına olacaktır."

Sporda liyakatin çok önemli olduğunu anlatan Bak, "Yeşil sahada kimse sizinle beraber değil. Hem sırıtır hem de böyle eleştirilerle karşı karşıya kalırsınız. 'Bunu kim çağırdı, nereden buldunuz' derler. Hem sporcu için hem de diğer konular için çok doğru olmaz. Onun için hata varsa mutlaka düzeltilmesi lazım. Bu tip şeyler hem sporcunun, hem sporun hem de sistemin marka değerini yaralar. Kalitenin ön planda olduğu, Sezar'ın hakkının Sezar'a verildiği bir sistemin olması çok daha doğru. Sahaya çıktığınızda yetenekleriniz veya sizi biri oraya taşıdıysa ortaya çıkacaktır. Değerlendirmeyi de hem seyirci hem de toplum yapacaktır." değerlendirmesinde bulundu.


- Yabancı futbolcu sayısı


Osman Aşkın Bak, futbolda yabancı oyuncu sayısında 4-5 gibi rakamların doğru olacağını düşündüğünü söyledi.

Yabancı oyuncu tartışmasının Türk futbolunun gündeminde olduğuna değinen Bakan Bak, şunları kaydetti:

"Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Dursun Özbek ve beraberindekilere bu konudaki görüşlerimizi aktardık. Kulüpler, daha önce alınan karar gereği transferde 2019'a kadar belli kontratlar yapmış. Hemen 'Kontratı sonlandırın' dememiz mümkün değil. Kulüplerimize milli takımımızın oyuncularının az süre alması nedeniyle etkilendiğini ifade ettik. Onlar da bu konuda çalışmalar yapıyor. Galatasaray Kulübünün geçmişte 4-5 yabancıyla elde ettiği UEFA şampiyonluğunu örnek vererek, altyapıya yatırım yaptıkça kaliteli oyuncular geldikçe sayının Türk sporcu lehine artacağına inanıyorum. Kulüpler, Türk oyuncuların fiyatının yüksek olduğundan şikayet ediyor. Oyuncu üretiminiz az olunca, 4 kulüp de bir sporcuya talip olursa rakamların yükseldiğini görüyoruz. Oyuncu sayısı az. Yurt dışında oynayan futbolcularımızın sayısı belli. Başka ülkelerde bu sayı çok daha fazla. Kulüplerin de işine geliyor. Daha ucuz oyuncular alıyorlar. Yabancıya karşı olan birisi değilim. Kaliteli yabancı olsun. Bir takım içinde bu sayının çoğunluk olmaması gerekiyor. 4-5 gibi rakamların doğru olacağını düşünüyorum."

Galatasaray'ın 2000'de UEFA Kupası'nı kazandığı kadrodan örnek veren Bakan Bak, "Bunun örneği de UEFA Kupası şampiyonu Galatasaray'da oynayan Hagi, Popescu ve Taffarel'dir. Şu anda liglerimizde benzer oyuncular var. Bunun yanına iyi yetişmiş, uzun süre beraber oynamış oyunculardan kurulu bir kadro, mutlaka başarılı olacaktır. Maçlara kalite geldiği, tribünlerin dolduğu söyleniyor. Derbi maçlarda dolu ama diğer maçlarda tribünlerin o kadar dolu olduğunu söyleyebilir misiniz. Cenk Tosun'un Beşiktaş'ta çıkışı var. Trabzonspor ve Başakşehir'deki oyuncuların çıkışı güzel." şeklinde konuştu.


- "Ekol olmamız gerekiyor"

Türkiye'nin sporda ekol olması gerektiğini vurgulayan Bak, "Bizim mutlaka ekol olmamız gerekiyor." dedi.

Basketbolda Yugoslav ekolü bulunduğunu hatırlatan Bak, "Avrupa Şampiyonası'nda final oynayan iki takım Slovenya ve Sırbistan, Yugoslav ekolünden. Baltık ülkelerinde Letonya ve Litvanya'da bir ekol var. Kendi ürettikleri sporcuları dışarı gönderen bir sistem mevcut. İspanya'nın NBA'de oyuncuları var. Basketbolda yetenekliyiz. Sayın Cumhurbaşkanımız mahallelere basketbol potası yapılmasını ifade etti. Büyükşehir ve ilçe belediyeleriyle çalışmalara başladık. Sayın Cumhurbaşkanımız, özellikle basketbol için çok ciddi bir kompleks yapılması için talimat verdi." ifadelerini kullandı.


- "Kulüplerimizle beraber bu süreci yürüteceğiz"


Gençlik ve Spor Bakanı Bak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sporcu geçmişinden dolayı çok şanslı olduklarını aktardı.

Türkiye'de yapılan tesis yatırımlarına değinen Bakan Bak, "Sayın Cumhurbaşkanımızın sporun her noktasında görev yapmış birisi olması dolayısıyla şanslıyız. Statlarımızın yaş ortalaması 1,5. Yapmaya da devam ediyoruz. Spor artık bir endüstri. Kaliteli ve nitelikli insan gücüne ihtiyaç var. Spora dünyada en fazla yatırım yapan ülkelerin başında geliyoruz. Ülkemizin bunu başaracağına inanıyorum. Kulüplerimizle beraber bu süreci yürüteceğiz." diye görüş belirtti.

Lisanslı sporcu ve kulüp sayısının artırılması gerektiğini vurgulayan Osman Aşkın Bak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Planlanmış 32 stadımız var. Bunun 12-13 tanesini tamamladık. Bu yıl 6-7 tanesi bitecek. Avrupa'da 30-40 yaşında statlar bulunuyor. Bizimkilerin kalitesi ortada. Oralarda yer alacak sporcu sayımızın da artması gerekiyor. 2002'den beri artış var. 8 milyon lisanslı sporcu var ama daha fazla olması lazım. Kulüp sayısının artması lazım. Aynı nüfusa sahip Almanya'nın kulüp sayısı 100 binin üzerinde. Bunun için de mahalli idarelerin desteğiyle kulüplerin sayısının artması gerekiyor. Okul sporlarına daha fazla destek vereceğiz. Gençlerimizin daha fazla spor yapması için çaba harcayacağız. Milli Eğitim Bakanlığı ile bir anlaşma var. Yetenek taramasına başladık. İlk etapta 4,5 milyon genci yetenekleri, fiziksel kapasiteleri ve yapılarına göre branşlara yönlendirmenin gayreti içindeyiz."


- "Türk antrenörün çalıştırmasını arzu ederim"


Osman Aşkın Bak, A Milli Futbol Takımı'nı Türk teknik adamın çalıştırmasını arzuladığını dile getirdi.

Milli takımın geçmişte Türk teknik direktörler yönetiminde başarılı olduğunu kaydeden Bakan Bak, "Türk Milli Takımı'nı Türk antrenörün çalıştırmasını arzu ederim. Geçmişte görev alan hocalarımız oldu. Onlarla başarı elde ettik. TFF'nin yaptığı görüşmelerde teknik adamlar sorumluluğu almak, kontratını bırakıp gelmeyi arzu etmediler. Fazla alternatif de kalmadı." diye konuştu.

Bak, sporun Türkiye'nin uluslararası hedeflerine hizmet etmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Spor bir endüstri. Bunu kabul ediyoruz ancak sporun uluslararası arenada da bu ülkenin hedeflerine hizmet etmesi gerekiyor. Bunun kapasitesi de sizin sporcu potansiyelinize bağlı. Onun için altyapıya devrim gibi yatırımları söylüyoruz. Tüm dünyada yabancı oyuncu var. Kimse itiraz etmiyor. Kimse karşısında olmaz ama milli takımın aldığı neticeler bizi üzüyor. Beklentilerimizi ve hedeflerimizi karşılamıyor. Bunu, bu yapı içinde olan kulüplerimiz ve teknik heyetlerle değerlendirmemiz gerekiyor. Bu, bugünden yarına olacak bir şey değil. Esas sorun üretmemek. Bu sisteme sporcu getirmediğiniz sürece sürdürülebilir değil. Dışarıdan oyuncu getirerek borçlanıyorsunuz. Ne yaparsanız yapın, kendinizin bir kaynak yetiştirerek sürdürmeniz lazım."

Eski futbolcuların teknik direktörlükten önce altyapılarda görev alması gerektiğini kaydeden Osman Aşkın Bak, şu ifadeleri kullandı:

"Özerk yapıya sahip federasyonlar kurslar açıyor. Sadece kursa gitmek yetmiyor. Kulüplerde takım sayısını çoğaltmamız lazım. Futbolu bırakınca hemen bir takıma antrenör oluyorlar. Altyapıda çalışmıyorlar. Abdullah Avcı'yı oynadığı yıllardan tanırım. Milli takım altyapılarından görev aldı. Futbolu bıraktıktan sonra hemen bir takımın başına geçmek çok başarılı bir metot değil. Teknik adamların da belli bir aşamadan geçerek gelmesi lazım. Aktif sporculuk zamanında lisan öğrenmeleri, bu konuları takip etmeleri gerekiyor. Kaliteli eğiticilerle ve yöneticilerle sisteme verdiğimiz her bir birey çok daha nitelikli olarak devam ediyor. Sporcularımızın çıkışı ile inişi arasındaki süre kısa. Bazı oyuncular, 16'dan 36 yaşına kadar görev yapıyor. Bizde bunu yapabilen oyuncu sayısı az. Nedeni, eğitim ve gelişim sürecini iyi kurgulamamızdan kaynaklanıyor. İspanya'daki Gasol 36 yaşında oynadı. Pek çok yetenekli sporcuları yaşam tarzı ve çevreden dolayı kaybettiğimizi görüyoruz. Sistemin tekrar değerlendirilmesi ve önlemler alınması gerekiyor."

(Sürecek)