ANKARA (AA) - Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, AB Komisyonunun dün yayımladığı Türkiye Raporu hakkında "Objektif dille yazılmış, hakkaniyete dayalı, olumlu ajanda içeren, gelecek perspektifi sunan bir eleştiri görmüyoruz." eleştirisinde bulundu.

Bakanlıkta düzenlediği basın toplantısında Türkiye Raporu'nu değerlendiren Çelik, söz konusu raporun da diğer raporların da katılım sürecine yönelik tespitlerde bulunması nedeniyle doğası gereği eleştirel olduğunu, kendilerinin de eleştiriden korkmadığını hatta eleştiriyi büyük bir fırsat ve nimet kabul ettiklerini anlattı.

Beraber çalışmaya odaklı, gelecek perspektifi sunan bir eleştiri belgesi hazırlanmışsa bunu büyük bir fırsat kabul edeceklerini vurgulayan Çelik, "Niye? Birileri bizim için çalışmış, bizim için olumlu ajanda oluşturabilecek şekilde belli noktaları tespit etmiş diye düşünürüz. O sebeple demokraside eleştiri hem bir haktır hem büyük bir fırsattır. Ama burada biz, bir objektif dille yazılmış, hakkaniyete dayalı, olumlu ajanda içeren, gelecek perspektifi sunan bir eleştiri görmüyoruz." yorumunda bulundu.

- "PKK’nın saldırıları karşısındaki sessizliği kınıyoruz"

Türkiye'nin uygulamalarının AİHM içtihatlarıyla çelişen bir tarafının olmadığının altını çizen Çelik, terör propagandası ya da teröre desteğin olduğu yerde demokrasinin olmayacağını ifade etti. Çelik, demokrasi ve demokratik ifade özgürlüğünü korumanın, sadece devlet ve hükümetin değil, aynı zamanda toplumun da hakkı olduğunu söyledi.

Bakan Çelik, PKK'nın terör örgütü olduğunun altının çizilmesini bir kez daha olumlu olarak karşıladıklarını ancak bunun somut karşılığını görmek istediklerini vurguladı.

"Sürekli altı çiziliyor ama pratikte bir uygulama görülmüyor." diyen Çelik, DEAŞ saldırılarında gösterilen dayanışmayı PKK saldırılarında göremediklerini hatırlatarak PKK’nın cami ve Türk vatandaşlarına yönelik saldırıları karşısındaki sessizliği de bir kez daha kınadıklarını vurguladı.

Çelik, "Halen FETÖ'den 'Gülen hareketi' diye bahsedilmesi, masum bir sivil toplum örgütüymüş gibi bir retorik kullanılmasını son derece yanlış buluyoruz. Bunun yanı sıra Gülen hareketinin hükümetimizce terör örgütü olarak nitelendiğine dair bir kayıt düşülmüştür. Bu kısmi de olsa bir ilerlemedir. Ama gerçek bir ilerleme anlamına gelmez." diye konuştu.

AB belgesini, "İlişkilerin yoğunluğu, boyutu, perspektifini anlamaktan uzak, vizyonsuz, içeriksiz, gelişmelerin gerisinde bir rapor" ifadeleriyle eleştiren Çelik, Türkiye'nin bir Avrupa devleti ve güçlü bir Avrupa demokrasisi olduğunun altını çizdi.

Ömer Çelik, "Bundan sonrasında daha çok Avrupa diyorlarsa, daha çok Avrupa için bizim çağrımız şudur: Daha çok Avrupa demek, Türkiye ile daha çok yakınlaşma ve iş birliği demektir." ifadelerini kullandı.

Hem Balkanlar hem Ortadoğu'da Türkiye'nin bir rakip olmadığını, tam tersine Kudüs ve Arakan konularında olduğu gibi AB ile birbirini tamamlayan politikalar ortaya koyduğunu vurgulayan Çelik, "Bu çerçevede bu rapor, Türkiye ile AB arasındaki ilişkinin potansiyelini yansıtmaktan uzak bir rapordur. Türkiye ve AB arasındaki bütün bu saydığım dünyadaki koşulları gözeterek kurgulanması gereken ilişkinin yoğunluğunu, boyutunu, gelecek perspektifini anlamaktan uzak bir rapor. Vizyonsuzlukla, içeriksizlikle malul bir rapor. Biraz anakronik ve gelişmelerin gerisinde kalan bir rapor olmuş. Keşke içinde değerlendireceğimiz, üzerinde çalışacağımız daha çok maddeyle karşı karşıya olsaydık. Pek öyle bir şey görmedik." dedi.

(Sürecek)