ANKARA (AA) - KEMAL KARADAĞ - Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK), bekçi olmak isteyen bir kişinin, arşiv araştırması ve güvenlik soruşturması kaydı bulunması gerekçesiyle başvurusunun reddedilmesinde hukuka ve hakkaniyete aykırılık tespit etti.

İstanbul'da yaşayan bir kişi, bekçi alımı için başvuruda bulundu. Arşiv araştırması ve güvenlik soruşturması kaydı bulunduğu gerekçesiyle başvurusu reddedilen kişi, memur olmaya engel herhangi bir suçtan hüküm giymediğini, hakkında askerlikle ilgili aldığı 5 aylık hapis cezasına ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı bulunduğunu belirterek konuyu KDK'ye taşıdı.

Başvurunun değerlendirildiği sürede İstanbul İl Emniyet Müdürlüğünden gönderilen yazıda, askerde bulunduğu sırada "izin tecavüzü" suçundan yargılandığı ve mahkum olduğu görülen başvuranın Değerlendirme Komisyonu kararı ile bekçi olamayacağına hükmedildiği bildirildi.

Başvuruyu değerlendiren KDK, idarenin eyleminde hukuka ve hakkaniyete aykırılık olduğunu belirleyerek, İçişleri Bakanlığına müracaat edenin atamasının yapılmasına yönelik tavsiye kararı verdi.

- Karardan

Kamu hizmetine girmenin her vatandaşın hakkı olduğunun ifade edildiği kararda, ilgili kanunlarda kamuda işe alınacak memurlarda bazı özelliklerin arandığı ve atama işlemlerinin belirlenen şartlar çerçevesinde yapıldığı anımsatıldı.

Kararda, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesine devlet memurluğuna alınacaklarda aranan genel şartlar
arasına "güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olmak" şartının eklendiği kaydedildi.

Tavsiye kararında, bekçilerinin işe alınmasında, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapıldıktan sonra Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliği'nin 15. maddesi uyarınca kurulan değerlendirme komisyonlarına, araştırma sonucuna göre, ataması yapılacak kişinin işe alınıp alınmaması konusunda karar alma yetkisinin verildiği belirtildi.

Çarşı ve mahalle bekçisi alımını yapan İstanbul Valiliği bünyesinde oluşturulan Güvenlik Soruşturması Değerlendirme Kurulunca, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunda başvuranın izin tecavüzü suçundan yargılandığı ve mahkum olduğunun belirlendiğinin ifade edildiği kararda, başvuran hakkında Değerlendirme Komisyonu tarafından bekçi olamayacağına yönelik karar verildiği bildirildi.

Kararda, söz konusu suçtan başvuruna 5 ay hapis cezası verildiği ancak başvuranın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması üzerine hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, müracaatçının 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği anlatıldı.

- "Hukuki sonuç doğurmaması gerekmektedir"

Tavsiye kararında, şu tespitlerde bulunuldu:

"Başvuran hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verildiği ve 5 yıl denetimli serbestlik öngörüldüğü dikkate alındığında, denetimli serbestlik süresi henüz dolmamış olsa da söz konusu hükmün başvuran hakkında hukuki sonuç doğurmaması gerekmektedir. Kaldı ki başvurana verilen 5 aylık hapis cezası Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesinde yer alan bir yıllık sürenin altında kaldığı gibi, verilen cezanın niteliğinin bu maddede sayılan diğer suçlara da ilişkin olmadığı görülmektedir. Devlet Personel Başkanlığının da bir yıllık sürenin altında kalan izin tecavüzü suçunun memuriyete engel olmadığı yönünde mütalaası bulunmaktadır."

Başvuran hakkında verilen mahkumiyet kararının askeri nitelikteki bir suça ilişkin olduğunun belirtildiği kararda, Adli Sicil Kanunu'nun 5. maddesinde sırf askeri nitelikte olan bu tür cezaların adli sicil kaydına işlenmeyeceğinin düzenlendiği vurgulandı.

Kararda, "İdarenin, yaklaşık 6 yıl önce vuku bulmuş bir askeri disiplinsizlik suçuna dayanarak, arşiv araştırması ve güvenlik soruşturmasının olumsuz olduğu gerekçesiyle başvuranın atamasını yapmamasına yönelik işleminin hukuk ve hakkaniyete uygun olmadığı sonucuna ulaşılmıştır." tespitinde bulunuldu.