ANKARA (AA) - Anayasa Mahkemesi, cezaevinde bulunan bir hükümlünün, aralarında şal ile şalvarın da bulunduğu bazı eşyalarının kendisine verilmeyerek "kişinin maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkının ihlal edildiği"ne ilişkin başvurusunu kabul edilemez buldu.

Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yer alan karara göre, Bolu F Tipi Yüksek Güvenlik Ceza İnfaz Kurumundaki bir hükümlü, başka cezaevine nakledildi.

Hükümlü, nakil sırasında yanında getirdiği radyo, şalvar, şal, makas, para bandı, kalemlik, keçeli kalem, tırnak makası ve yeleğin kendisine verilmediğini ileri sürerek, bunların iade edilmesi talebiyle cezaevi yönetimine başvurdu.

İnfaz Kurumu İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığı, eşyaların hükümlüye verilmesinin uygun olmadığına hükmetti.

Kararda, radyonun farklı radyo frekanslarına sahip olduğundan haberleşme amacıyla kullanabileceği, şalvar ve şalın ise Ceza İnfaz Kurumlarında Bulundurulabilecek Eşya ve Maddeler Hakkında Yönetmelik'te sıralanan giyim eşyaları arasında bulunmadığı bildirildi.

Makas ve tırnak makasının güvenlik zafiyeti oluşturacağına işaret edilen kararda, lacivert renkli yeleğin de infaz kurumu personelinin kullandığı üniformayla aynı olduğundan başvurucuya verilmediği kaydedildi.

Bunun yanı sıra kararda, para bandı, keçeli kalem gibi eşyaların Eşya Yönetmeliği çerçevesinde verilmesinin uygun görülmediği vurgulandı.

Hükümlü, alıkonulan eşyaları daha önce bulunduğu cezaevinin kantininden temin ettiğini ve bunları uzun süredir kullandığını belirterek, güvenlik tehlikesi oluşturmayan eşyaların keyfi şekilde alıkonulduğunu öne sürerek İzmir 1. İnfaz Hakimliğine başvurdu.

İnfaz Hakimliği ise radyo, makas, para bandı, keçeli kalem ile tırnak makasının hükümlüye iade edilmesi, şalvar, şal, kalemlik ile lacivert yeleğin verilmemesini kararlaştırdı.

Hükümlünün bu karara ilişkin İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesine yaptığı itiraz reddedildi.

Bunun üzerine hükümlü, bazı eşyalarının alıkonulması nedeniyle "kişinin maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkının ihlal edildiği" iddiasıyla Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu.

Yüksek Mahkeme, kişinin maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddiayı anayasal ve kişisel önemden yoksun olması nedeniyle kabul edilemez buldu.

- Karardan

Yüksek Mahkemenin kararında, daha önce birçok başvuruda kişinin maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkının kapsam ve içeriğinin belirlendiği hatırlatıldı.

Bu konuda uygulamaya yön verilebilecek zenginlikte içtihatlar oluşturulduğunun vurgulandığı kararda, şu tespitlerde bulunuldu:

"İnfaz Kurumu tarafından alıkonulan ve başvuruya konu edilen eşyaların mevzuat çerçevesinde ikame edilebilir nitelikte olduğu ve yaşamsal bir öneminin bulunmadığı görülmektedir. Ayrıca edebi ve sanatsal çalışmalarını sürdürecek şekilde başvurucuya imkanlar sunulduğu, yüksek güvenlikli kapalı ceza infaz kurumunda tutulmasından dolayı başvurucunun birtakım sınırlamalara maruz kalmasının doğal olduğu ve bu bağlamda söz konusu sınırlamanın ölçülülükten uzak olmadığı anlaşılmaktadır."

Kararda, söz konusu eşyaların güvenlik gerekçesiyle başvurucuya verilmemesinin kendisi açısından önemli bir zarar doğurmadığı sonucuna varıldığına işaret edildi.