ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü İbrahim Kalın, "İsrailli yetkililer hakikatleri ifade ettiği için Sayın Cumhurbaşkanımıza saldırmak yerine, kendilerinin yaptığı vahim hataları, işgal politikalarını, Filistinlilerin topraklarını çalma politikalarını, her gün Filistinlileri kendi topraklarında parya konumuna indirme gayretlerini sona erdirmenin yoluna baksınlar." dedi.

Kalın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

"Kudüs konusunda, İsrail Milli Eğitim Bakanının 'Maalesef Erdoğan son yıllarda İsrail'e saldırmak için hiçbir fırsatı kaçırmadı' açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Kalın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Filistin ve diğer bütün konularda olduğu gibi hakikatleri söylemeye devam edeceğini belirtti.

İsraillilerin, bundan rahatsız olmalarının kendilerini ilgilendirmediğini ifade eden Kalın, "Filistin topraklarını işgal etmiş bir devletin bakanı bu sözleri söylüyor. İşgali, meşru ve makul göstermeye çalışırken bu işgalin gayri meşru ve gayri ahlaki olduğunu söyleyen kişi suçlu hale getirilmeye çalışılıyor. Bunun akılla, izanla, hukukla yakından uzaktan ilgisinin olmadığı ortadadır. Bunu bütün dünyada görmektedir." değerlendirmesini yaptı.

Kalın, İsrail'in işgal politikalarının sona erdirilmesi ve iki devletli çözümün hayata geçirilmesi konusunda Avrupa ülkelerinden gelen olumlu sesleri müspet değerlendirdiklerini kaydetti.

Kudüs konusunda Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Alman makamlarının açıklamalarını memnuniyetle karşıladıklarını anlatan Kalın, şunları söyledi:

"İsrailli yetkililer hakikatleri ifade ettiği için Sayın Cumhurbaşkanımıza saldırmak yerine, kendilerinin yaptığı vahim hataları, işgal politikalarını, Filistinlilerin topraklarını çalma politikalarını, her gün Filistinlileri kendi topraklarında parya konumuna indirme gayretlerini sona erdirmenin yoluna baksınlar."

Kalın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bazı medya kuruluşlarına yönelik sözlerinin kabul edilemeyeceğini, isim vererek, tehdit ederek, basın kuruluşunu hedef göstermesinin basın özgürlüğü ve çoğulculukla asla bağdaştırılamayacağını dile getirdi.

- "Hakem milletin kendisidir"

Kılıçdaroğlu'nun, A Haber ve ATV'ye saldırısının temel sebebinin, bu haber kanalının milli ve yerli bir duruş sergilemesi ve bu yayınlardan rahatsızlık duyması olduğunu vurgulayan Kalın, şöyle devam etti:

"Kılıçdaroğlu'nun bir haftadır 'Açıklayacağım yer yerinden oynayacak' diye ortaya attığı iddiaların altının ne kadar boş olduğunu hepimiz gördük. Aynı senaryo tekrar ediyor. FETÖ'cülerin, Türkiye düşmanı çevrelerin ellerine tutuşturdukları 3-5 kağıt parçası ile Sayın Cumhurbaşkanımız ve ailesine karşı algı operasyonu yapmaya çalıştıklarını zannediyorlar ama sadece kendi hezimetleri içinde debeleniyorlar. Bu tür iddialarla, saldırılarla, çamur at izi kalır yaklaşımlarıyla ne Sayın Cumhurbaşkanımızı ne hükümeti hiçbir şekilde karalama, lekeleme gibi bir başarı elde edemeyeceklerini milletimiz her seferinde sandığa gitmek suretiyle bunu gösteriyor. Burada hakem milletin kendisidir. Milletin bu konuda nasıl bir zihni açıklık içinde olduğu da izahtan varestedir."

Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatlarının, Kılıçdaroğlu hakkında "vatana ihanet" gerekçesiyle suç duyurusunda bulunduğunu dile getirdi.

- Seçim ittifakı

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, "AK Parti ile MHP arasında seçim ittifakına ilişkin bir çalışma var mı?" sorusuna, "15 Temmuz sonrasındaki süreçte tabii ki birtakım doğal ittifak ortamlarının oluşması doğaldır. Teknik anlamda seçim öncesi, seçime giderken bir ittifak şeklindeki çalışma, partiler arası bir çalışmayı gerektirmektedir. Benim genel merkezden aldığım bilgi çerçevesinde şu anda yürüyen teknik bir çalışma yok. Bununla ilgili gerekli görüşmeleri, genel merkezdeki arkadaşlarımız yaparlar. Partide bir çalışma olduğunda bunu kamuoyuyla paylaşırlar." yanıtını verdi.

Bir gazetecinin "ABD ile Türkiye ilişkilerinde asıl sıkıntı nedir? ABD yönetimi ile ABD derin devleti arasında bir düşünce farklılığı mı var?" sorusu üzerine, ABD Başkanı Donald Trump'ın iş başına gelmesinin ardından ABD yönetiminde birtakım farklılıkların, çatlakların oluştuğunun aşikar olduğunu belirtti.

- "Türk-Amerikan ilişkilerini riske atan yaklaşımlar öne çıkıyor"

Trump'ın kendi istihbarat örgütleri, yargı, medya ve ABD bürokrasisi ile mücadele içinde olduğuna vurgu yapan Kalın, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İçeride hangi gruplar hangisi ile mücadele ediyor, bu konuda bizim yorum yapmamız doğru olmaz. En son örneği, Sayın Başkanın, başkan ve başkomutan sıfatıya 'Bundan sonra PYD'ye silah verilmeyecek' dedikten sonra Pentagon'un 'Hayır, biz bu desteğe devam edeceğiz" demesi. Bizim beklentimiz, herhalde ABD Başkanının söylediği nihai olan sözdür. Bunun yerine getirilmesi gerekir, bu bir talimatsa. Bu konuda kendi aralarında netliğin oluşması gerekir diye düşünüyoruz.

Davalar meselesinde ise yargı bağımsızlığına saygımız var. Mahkemede, hakimin sorduğu sorulardan, bunun medyaya yansıtılma şekline kadar bunun bir siyasi şantaj, algı operasyonu haline getirildiğini görüyoruz ve hayretler içinde izliyoruz. Dolayısıyla bu konuda PYD'ye destek konusunda olsun, FETÖ'nün rahat etmesine izin verilmesi konusu olsun bunlar bakınca Türkiye ile sürekli sorun üreten, Türk-Amerikan ilişkilerini riske atan yaklaşımların öne çıktığını görüyoruz. Türkiye'den kaçan kişiler ABD'de bu kadar rahat hareket edebiliyorlarsa ister istemez bizim kamuoyumuzda 'Bunları kollayan birileri mi var, ABD yönetimi bunların neresinde, ABD derin devlet içinde hangi gruplar bunları kolluyor?' sorularının sorulması gayet doğaldır."

(Sürecek)